Yalan ve Algının Üst Boyutu : Türkiye İsrail ile Ticareti Kesti
İki yüz yıl önce Ortadoğu ve Yakındoğu’da kurulan düzenin sürdürülemeyeceğini bilmeyen kalmadı. Düzenin devamında fayda gören devletin olduğunu söylemeyiz. Değişim yaşanıyor ve her geçen gün farklı denemeler olsa da rotanın önüne konulan engeller tek tek bertaraf ediliyor. Değişimi engelleyecek tek güç var o da olası yeni dünya düzeninden en fazla karlı çıkma şansına sahip olan Kurdlerdir. Statükonun devamından yana olan bölgesel emperyalist devletler de umudunu Kurdleri yanlış yola sokmada arıyor.
Devlet solunun emperyalizme karşı mücadele anlayışı çerçevesinde Kurdleri ekonomik ve sosyal ilişkilerde gelişmiş batılı devletlere düşman yapma siyaseti çökmüştür. İnternetin olağanüstü gelişimini takip eden bu dönemde tek taraflı, propagandaya dayalı bilgilendirme dönemi bitmiştir. İşgalci devletler, kurumları ve destekçileri görünürde farklı düşünce kurumları bu durumdan rahatsızlar ama varlıklarını tehlikede gördüklerinden durmayı akıllarından geçirmiyorlar.
100 yıl önce Kurdleri ve Ermenileri birbirlerine düşman yapmaya çalıştılar ve başarılı oldular. Bu plan sadece devşirmelerin değildi. Ruslar (Sonraki süreçte SSCB de aynı projeyi Rus Şovenizminin gereği için yerine getirdi) ve İngilizler de Almanlarla beraber aynı planın aktörleriydi. Onların çıkarı devşirmeler devletini gerekli kılıyordu. Günümüzde İran ve Türkiye’nin dışında mevcut durumdan kendini karlı gören kalmamıştır. Araplar bile bölgenin süregelen durumundan zarar gördüklerinin farkındalar. İran ve T.C.nin baskısı ortadan kalkar ise daha açık tutum alacaklarını tahmin edebiliriz.
Ortadoğu’da düzenin değişmesi durumunda Kurdler özgürleşir, İsrail sürekli tehlikeden kurtulur ve yaklaşık 80 yıldır sürdürmek zorunda kaldığı savaş ortamından kurtulur. Sanayisi gelişmiş ülkeler ise ihtiyaç duydukları enerji kaynaklarından sorunsuz yararlanma şansını sağlarlar. Enerji kaynaklarının belirsizlikten kurtulması onlara üretim ve Pazar garantisi olarak olumlu etki eder.
Kurdistan’ın işgalcisi emperyalist devletler Kurdlerin ve İsraillilerin ortak çözümlerini ve karşılıklı olarak birbirlerine ihtiyaç duydukları iyi biliyorlar. Düzenin değişmesinin Kurdlere bağlı olduğunu bilenler asıl hedefleri Kurdler olduğu halde görünür hedeflerine İsrail’i koymuş gibi hareket ediyorlar ve buna Kurdleri katmak istiyorlar. Devlet dinini, devlet solunu ve yeni Ziya Gökalpler ile onlarla beraber olan Kurd olmayan ama kontrol altında olan sözde Kurd dostlarını bu siyaset için sonuna kadar devreye sokmuş bulunmaktalar.
Algıya dayalı yalanlarda sınır tanımıyorlar. Kimin ne anladığı değil hedefe hizmet edip etmediğine önem veriyorlar. T.C.nin Dış İşleri Bakanı İsrail ile ticari ilişkiyi kestiklerini mecliste açıkladı. Bunun doğru olmadığını herkes bilir ama devletin siyasi hedefini desteklemek için doğru kabul eder. Daha önce benzeri çok açıklama yapıldı. Hepsinde de aynı saflaşmayı sağladılar. Hazin olan ise bazı Kurdlerin bu yalan peşinde koşmasıdır.
Uygulamada yalan olduğu gibi uluslararası ticaret hukuku açısından da mümkün değildir. Ayrıca Türkiye başka bir ülkeye ambargo koyma olanağına sahip değil ve uygulamaya kalksa da etkili olamaz. Türkiye’nin ekonomik durumu yapılan anlaşmaları iptal etmeye uygun değildir.
Ekonomistler çok iyi bilir ki bir ülke yapılan bir anlaşmayı tek taraflı iptal etme yoluna gider ise başka ülkelere yaptığı ihracat ile ithalatı da gözden çıkarması kaçınılmaz sonuç olur. Uluslararası ticaret yapanlar bunu çok önemserler. Uluslararası ticaret hukukuna uymayan ülkeye karşı hemen tedbir geliştirmek zorun kalırlar. Bu ticaretin gereğidir. Ticaret söz konusu olunca Kurd siyasetçileri ilgili mesleklerin uzmanları ile diyalog içinde olmayı öğrenmelidir.
Reel gerçekçilikle uyuşmayan açıklamaların peşinde koşmak ve ona göre politika beklemek bizim işimiz olmamalıdır. Yapılan açıklamanın gerçek nedeni üzerinde düşünmek ve ona göre gelecek plan yapmayı öğrenenler kazançlı çıkma şansını yakalar.
Şefik Çolak
Endüstri Mühendisi
31.08.2025

