Kürdistan Bölgesi Yönetimi ve demokrasi

Kürdistan Bölgesi Yönetimi ve demokrasi

Bütün Kürtler için en temel ihtiyaç ve ilham kaynağı, egemen bir hukuk içinde demokrasiye kurumsal kimlik kazandırmaktır. Kurumsallaştırılmış bir demokrasi, Kürt sorunun sonsuza dek siyasi sorunlar yumağına veda edecek en kesin çözümü olur.

A+A-

Ali Fikri Işık

Demokrasinin özgür irade ile ilişkisi, diğer bir deyimle, kurum nesnelliği ile birey öznelliğinin belki de en kayda değer teması, önerme ve rıza üretme faaliyetlerinin kurumsallaştırma potansiyelidir. Bu yanıyla demokrasi, hakları kurumsal kimliğe kavuşturarak, niyet ve amaçlardan ayrıştırır ve birey de özgürlüğünün olası sınırlarını tanımış olur.

Bu yanıyla kurumsallık şahsiliğe bir tür son vererek, idare etme ve yönetme biçimlerini, gayri şahsi biçimde tarafsızlaştırır. Bu mümkün olan ve içinde nefes aldığımız kültürün cevaz verdiği kadar, bir tarafsızlık noktasıdır. Nihai tarafsızlık, bugün için mümkün olan bir şey değil, belki gelecekte bir başka kültür içinde her şeye eşit mesafede durmak mümkün olabilir. Var olma hali ve varlığın kabul görmesi, toplumsal bir mutabakatla bir hukukun içine dahil edildiğinde, kurumsallaşma dünyasına da dahil olmuş oluruz.

Bütün Kürtler için en temel ihtiyaç ve ilham kaynağı, egemen bir hukuk içinde demokrasiye kurumsal kimlik kazandırmaktır. Kurumsallaştırılmış bir demokrasi, Kürt sorunun sonsuza dek siyasi sorunlar yumağına veda edecek en kesin çözümü olur. Liberal demokrasinin temel prensipleri, bir dünyevi zemin olarak, Kürd’ün ve Kürdistan’ın evrenselleşmesinde nitelik ambalajı olduğu çok iyi biliniyor. Dünyanın saygın ve eşit üyesi olmak, bu ambalajı edinmekten geçiyor. Esasında dünyaya entegre olma ve dünya ile normalleşme bir bakıma bu sıfatları ne kadarını, taşıdığınızla ilgili bir mesele oluyor.

Peki, bizin elimizde ne var? Bütün Kürd coğrafyasını baz alarak soruyorum. Hukuk, demokrasi ve meşru siyasi egemenlik adına elimizde neler var? Sorunun yanıtı aslında çok net ve basit: Irak devletine bağlı, bu devletin varlığından meşruiyet alan federal bir yapı. Hepsi bu. Eğer insanlık sahasına sürebileceğimiz neredeyse tek meşru ve hukuki kartımız buysa, o zaman bu karta hem büyük özen göstermek ahlaki bir görev hem de büyük saygı göstermek, erdemli bir davranış olur.  Kurumsallık ve demokrasinin inşası adına mevcut federal yapının Kürdler için devasa bir adım olduğunu unutmadan, bunun adımın evrensel boyutta hala bebe adımlarıyla ilerlediğinin altı da özenle çizilmelidir. Kürtler için büyük, demokrasi tecrübesi açısından da küçük.

Devletin demokratikleştirilmesi ya da demokratik devlet yönetiminin kurumsal bir kültürel yapıyla desteklenmesi bahsinde, neredeyse bütün siyaset felsefesi ve bilimi uzmanları ile kamu hukuku düşünürleri, bir hukuk devletinin inşasında, kimi evrensel değerlerin yanı sıra bazı şekil, yöntem ve ilkelerini olmazsa olmaz koşul olarak ifade ettikleri biliniyor. Zaten hukuku olan bir devletin, kendi hukukunu uygulayabilme pratiği bakımından, içeriği açıkça tarif edilmiş şekiller, yöntemler, ilkeler ve normları tanımlamış olması, bir hukuki zorunluluktur. Bu zorunluluklar mevcut anayasada belirtilmiştir.

Kuvvetler ayrılığı, bu şekil ve yöntemlerin en ilkesel olanıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, bağımsız yargının ilk zemini ve güvencesidir. Yargı bağımsızlığı, hakimlerin tarafsızlığı, hakim güvencesi ve tabii hakim ilkesi, ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin sağlayacağı zemin ve koşullarda hem hakiki hem de sahici bir karakter kazanabilir. İdarenin kanuniliği, idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı bağımsız mahkemelerde dava açma imkanının sağlanması, anayasa yargısı denetimi gibi, gerçek bir hukuk devletinin hukuki altyapısı ancak kuvvetler ayrılığının kuvvetli vurgusuyla mümkün hale gelebilir. Adil yargılanma hakkı, güvenlik hakkı, makul bir süre içinde açık duruşma ve hakkaniyete uygun bir biçimde dinlenilme, kararların kamuya açık bir şekilde verilmesi, hiç kimsenin suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar suçlu sayılamaması, hukuk ve adaletin adil dağılımında asla göz ardı edilemezler.

Elbette demokrasi sadece hukuktan ibaret değildir ama hukukun üstünlüğünü içtenlikle kabul etmek, diğer demokratik değerlerin daha kolay uygulanma ve hayat alanı bulma işlevlerini kolaylaştırıyor. Hukuka bu türden bağlılık, normatif olarak bütün ihtilafların diyalog yoluyla çözümlenmesinin yolunu açıyor ve toplumsal barışa bir tür garantörlük yapıyor

Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin demokrasi ve hukuk alanında ilerlemeler sağlaması, bütün Kürdlerin birliği için vazgeçilmez ön koşuldur.

Bu yazı ilk olarak k24’te yayınlanmıştır.

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler