Komünist başkan

Komünist başkan

.

A+A-

21-b.jpg

Şaban Aslan

Okuduğum kitaplara göre, siyasi arenada tanınmış kişilerle yaptığım sohbetlerde edindiğim deneyimlerden bazı dersler çıkardım. Dünya genelinde kemdi insanlarına dürüstçe hizmet eden kişiler mutlaka var. Ne yazık ki Türkiye de dürüstçe hareket eden kişiler oldukça azdır. 

Hiç unutmuyorum. Yugoslav göçmeni, meşhur Süleyman Demirel, faşist 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, Diyarbakır, Dağkapı meydanın da yaptığı konuşmayı dinledim. Konuşmasının bir yerinde şu cümleyi kullandı. Dicle nehri kenarında kimin bir kuzusu kayıp olduysa, gelsin yakama yapışsın. Kayıp olan kuzunun hesabını benden sorsun. Her zaman kayıp kuzunun hesabını size vermeye hazırım dedi.

Zaman kimseyi dinlemeden su gibi akıp gidiyor. Süleyman Demirel Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu. Kürtlerin yaşadıkları coğrafya da katliamlar başladı. Devletin resmi kayıtlarına göre 17500 kişi katıl edildi. Adını faili meçhul cinayetler koyarak işin içinden çıktılar.

Siyaset arenasına bakıyoruz: Abim olarak gördüğüm ve saygı duyduğum, Siverekli diş doktoru Hüseyin Kiraz, Türkiye İşçi Partisinden milletvekili seçildi. Evindeki bütün eşyaları fakir insanlara dağıtarak Ankara’ya gitti. O seçimde milli bakiye sistemi vardı. Behice Boran TİP sinin Genel Başkanı idi. Hüseyin Kiraz’ın aldığı oyları, İzmit’te milletvekili adayı olan Behice Boran’a aktararak milletvekili seçtiler. Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete.

Dr. Tarık Ziya Ekinci birinci dönem, Diyarbakır’da TİP’ten milletvekili seçildi. İkinci dönem Dr. Tarık Ziya Ekinci TİP’ten, Ankara da aday gösterildi. Ankara Başkenttir, sol fikir su gibi akıyordu. Ankara’daki solcular diyorlardı, Kürtlerin ağasına oy vermeyin. Gerçekten o dönem Dr. Tarık Ziya Ekinci, Ankara dan milletvekili seçilemedi. Dr. Tarık Ziya Ekinci’ye sonsuz saygım var.

Komünist Başkan, çalışmalarını takip ediyorum. Kısıtlı imkânlarınla bütün gücünle çalışarak kendi milletine hizmet ettiğini görüyorum. Çalışmalarını takdir ederek seni kutluyorum. Sana bir önerim var, kabul edersen sevinirim.İstanbul, Kadı köy de Belediye Başkanlığı için aday olduğun zaman kayıp edeceksin. Kadı köy CHP’nin kalesidir. Kadı köyde ancak bazı Kürtler sana oy verecekler. Başka kimse sana oy vermez.

Kim veya kimler sana bu öneriyi getirmişlerse ya siyaset fakiridirler veya seni harcamak isteyenlerdir. Şimdiden seni uyarıyorum. Dersim de kendi milletine hizmet etsen sevinirim.

1984 yılında İstanbul da öğretmenlik yapıyordum. Önce TKP’li olup, sonradan uyanıp Kürt olduğunu kabul eden arkadaşım Seyithan Erol’ün aracılığıyla İstanbul Laleli de bir meyhanede TKP’nın iki numaralı adamı meşhur Kambur Hasan ile oturduk. Beş saat rakı içerek konuştuk. Sonuçta anlaşamadan kalktık. Türk solun en keskinleri TKP de yer almışlar. Liderleri Mustafa Kemal’dir. Ben Mustafa Kemal’i iyi tanıyorum. Senin de onu iyi tanıman lazım.

Bay Başkan, mutlaka biliyorsun. Şey Said hareketi başladığı zaman TKP Genle Sekreteri Dr. Şefik Hüsnü idi. TKP illegal bir siyasi partiydi. Dr. Şefik Hüsnü hiç çekinmeden, Ankara da gitti Mustafa Kemal’in yanında oturdu.  Şeyh Said olayı ile ilgili hergün sahte telgrafları Moskova’ya gönderiyordu. TKP halen aynı çizgisini devam ettiriyor.

Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.