Mustafa Kalpak

Mustafa Kalpak

Yazarın Tüm Yazıları >

HDP yöneticileri PKK'sine "êdî bes e!" diyemiyor

A+A-

"Dönüşümlü Kontrol teorisi"- ”Reflexive Control” bir durum var. Buna da dur demek lazım! Teorik oyunun pratikteki tahribatlarını görmek ve bozmak lazım.

Üsten devlet, altan PKK, sebep ve dayanaklar oluşturarak istedikleri bir süreci yönetmeye ve etkilemeye çalışmaktadırlar. Her ikisi de karşıtının kendisi için elverişli bir kararı almasını ya da bir faaliyet içerisine girmesi için politik manevralar çiziyorlar.

PKK; öyle işler yapayım ki devlet bana karşı gücünü göstersin, acımasız olsun "Collateral damage", tali kayıplar yaşansın ki iktidar güç durumda kalsın ve oluşan mağduriyet durumdan kaynaklanan etkiler ile yaratılan ölümler, hasar ve zayiatlar (güç aktarımı teorisine göre zarar ne kadar fazla olursa o kadar iyi benim için anlayışı) benim organizasyonuma güç verir.

Kandil’deki savaş yanlısı liderler kafalarını sürekli yukarda bahsettiğim "dönüşümlü kontrol" teorileri ile meşgul ediyorlar. Mağduriyetin yaratacağı hasarlardan güç toplamayı tasarlıyorlar. Güç aktarımı anlayışı ile Türkiye'de (Türkiyeli siyaset) "devrim yapmak" ve " devrime " yedek bir güç olarak katılmak , veyahut ta Türkiye de "devrim ortamı" koşulların yaratılması için hazırlıklar peşindeler. HDP' sine bu sebeple yükleniyorlar.

*HDP yöneticileri PKK' sine "êdî bes e!" diyemiyor.

HDP hendek ve barikat eylemlerine teslim oldu. Barikat ve hendek eylemleri göstermiştir ki HDP bölgede sorunlara sahip çıkacak ve onları yönetecek yetenekte bir parti değildir. HDP yetkilileri isteseydi güvenlik güçlerin müdahalesine gerek kalmadan bölgede kontrolü sağlayabilirdi.

Hendek ve barikat eylemleri aynı zamanda HDP belediyeciliğine karşı yapılmış bir darbedir. Hendek ve barikat eylemleri HDP yönetimindeki belediyeleri HDP'nin elinden çıkarmaya sebebiyet vermiştir. Belediyelerin kayyumlara devredilmesini sağlamıştır. Kayyum ikinci darbedir. Güç toplama teoriler ile HDP' sine çelme takılmıştır. Bu çelmeyi takana da istenilen elverişli bir ortamı sağlanmamıştır.

Hendek ve barikat eylemleri durdurula bilinirdi… Eylemi durdurmanın birden fazla yolları vardı.

Eylemlerin ortaya çıkardığı tahribat HDP siyaseti açısından da bir fiyasko olmuştur.
HDP yetkilileri sorumsuz değildirler. HDP kongrelerinde "hendek siyaseti" ile ilgili yanlış karar ve tutumlardan dolayı tek bir özeleştiri yapmış değildir.


*HDP yöneticileri PKK' sine "êdî bes e!" diyemiyor.

HDP bu seçimde belediyelerini kayyumlardan arındırsa bile belediyeleri halkın hizmetine sokacağını garantisini vermiyor. Kayyumların tekrar geri gelmemesi için de gerekli bir siyasi değişikliğe de gitmiş değildir.

HDP belediyelerini elde tutması için PKK ile bağını koparması ve etkisinden çıkması gerekiyor. Birde, halka gözle görülür çok yönlü örnek olabilecek hizmet sunması lazım. HDP yöneticileri bunları yapabilir mi? 


*HDP yöneticileri PKK' sine "êdî bes e!" diyemiyor.

KCK/PKK talimatlarıyla HDP' nin önde gelenlerin bazıları süresiz-dönüşümsüz" açlık görevine katılıyorlar veya eylemi destekliyorlar. KCK, açlık grevi eylemlerin "Öcalan özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşana kadar" devam edeceğini duyuruyor. HDP'nin yaptığı Newroz Bayramı konuşmaları "direniş" büyütülmek isteniyor. Öcalan üzerindeki tecrittin kaldırılması gündemin en temel konusu haline getiriliyor. Başka konu ve sorun yok mu?

Sormak lazım: Öcalan HDP'nin nesi oluyor?

HDP Kürt sorunun çözüm sorumluluğunu almaktan kaçınan bir oluşumdur.
HDP; Kürt meselesini Öcalan'a havale etmiştir.
Evet, tek bir adamın dudakları arasında çıkacak sözlere.

*HDP yöneticileri PKK' sine "êdî bes e!" diyemiyor.

HDP kendi başına çözüm üreten ve siyasi gündemini kendisi belirleyen ve onu yönetebilen bir parti değildir. Bunu kanıtlayamamıştır. Çok ciddi fırsatları elinin tersi ile bir yana itmiştir. HDP' nin bahaneleri ve gerekçeleri artık tükenmiştir.

HDP; sürekli megafon taşıyıcılığı yapan çok başlı bir protestocu harekettir. Bir parti fonksiyoneline sahip değildir. Bunu hala anlamayan Kürt milliyetçileri vardır.

HDP; PKK ve bazı Türk solunun çatışmacı şiddet yanlıların "tek yol devrim" gibi gerginlik yaratan teorilerin tuzağına düşerek o rotada Kürt oyların semeresini heder ediyor. Almış olduğu oyları sonuç alıcı doğru bir siyaset yönde kanalize edemiyor.


Güç aktarımı teorisi; "bir gider bin gelir" düşünüldüğü gibi yürümüyor. Devlet bölgede asker ve polis gücü kullanarak hakimiyetini tam sağlanmıştır. PKK eylem gücünü yitirmiş desteği azalmıştır. Öcalan tecrit edilmiş, HDP yöneticileri hapisse atılmıştır. HDP elindeki belediyeleri kaybetmiştir. 
Bilanço bu.

Devlet aklı öyle davranayım ki PKK da ona göre öyle işlere kalkışsın ki bana yasal politik ve askeri güç olanakları kullanmam için gerekli meşru olanakları sunsun. Devlet "Dönüşümlü Kontrol " teorisini daha başarılı olmuştur.

HDP'nin adayları PKK'sine "êdî bes e" diyemiyor.
Devletin ve PKK'nin şiddet sarmalı oyunu bozmuyor. Kolay teslim oluyor. Oyunun bir parçası olmaktan da kaçınmıyor.

Yurtsever Bağımsız adaylar ise artık "êdî bes e" diyor. Oyunu görüyor ve onu bozmak istiyor. Ne hendek darbesi ne de kayyum darbesi diyor. Arada fark var!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar