Sema Kızılarslan

Geçen hafta Şanlıurfa’da Geri Gönderme Merkezinde şiddete maruz kalan 7 göçmen şampuan içerek toplu intihar girişiminde bulundu. 7’si de 30 yaş altında olan göçmenlerin intihar nedeni, geri gönderme merkezinde yaşadıkları şiddet, ihmal ve çaresizlik: ‘’Ölmek, bizim için tek çare.’’

24 Kasım’da yaşanan toplu intihar teşebbüsünden yedi göçmen genç, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı ve hâlâ tedavileri devam ediyor.

Müşahede altındaki yedi mülteci genci şu ana kadar ne Şanlıurfa Barosu’na bağlı avukatlar ne de arkadaşları ziyaret edebildi.

Biz de haber yapabilmek için ulaşmaya çalıştık ancak güvenlik güçleri ve göç idaresi izin vermediği için görüşemedik.





Şanlıurfa’da yaşayan ve intihar girişiminde bulunan bu gençleri tanıyan ama isminin açıklanmasını istemeyen başka bir göçmen olayı şöyle anlattı:

“30 yaşından küçük bu yedi erkek göçmenin yarısının geçici koruma kimliği var fakat yine de deport edilmek üzere Geri Gönderme Merkezine alınmışlar. Yıllardır Türkiye’de yaşamalarına rağmen deport edilmeleri psikolojik olarak bu gençleri epey etkilemiş.

‘Urfa’da son dönemlerde devlet kurumlarında memurlar tarafından ırkçılığa maruz kalınıyor. Suriyeli sığınmacılar kötü muameleye maruz kaldığı zaman hakkını arayamıyor. Çünkü şikayet ederseniz hemen geri gönderiyorlar. Urfa’da bu dosyayı açsanız, yüzlerce kötü durum yaşamış insan olduğunu öğrenirsiniz. Ama bunu yaşayan insanlar da korkuyor, konuşmuyor, hakkını aramıyor.’’

Haber kaynağımız da aslında bu intihar girişiminde bulunan gençler gibi sorunlar yaşamış.

Özellikle son bir yılda Şanlıurfa  Geri Gönderme Merkezi’nde şiddetin, hakaretin ve insanlık dışı muamelenin arttığını söylüyor:


‘’Sadece bu yedi kişi değil Geri Gönderme Merkezi’ndeki mültecilerin çoğu kötü muameleye maruz kalıyorlar. Özellikle şiddet ve hakaret ve küfüre maruz kalıyorlar. Evini, arsasını satıp Türkiye’ye sığınan bu insanlar Türkiye’de tutuklanıyor. Bu yüzden psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Bu kadar kötü muameleye maruz kalan bizler için ölüm tek çare oluyor.’’

Kaynağımızın verdiği bilgilere göre olaydan sonra hiçbir STK konuyla ilgilenmemiş. Şanlıurfa Barosu’na bağlı göç alanında çalışan avukatlar, intihar girişiminde bulunan bu gençleri ziyaret etmek istemiş ancak hastanenin kapısından bile içeri alınmamışlar. Göçmenlerle hastaneye kaldırıldıktan sonra kimse iletişime geçememiş ancak sağlık durumlarının iyi olduğu bilgisi verilmiş.