Almanya Şansölyesi Friedrich Mertz, İsrail’e olan “sabit desteğini” vurgulamak üzere yaptığı ilk ziyarette, Gazze’deki duruma dair eleştirilerini dile getirirken iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme mesajı verdi.

Almanya Şansölyesi Friedrich Mertz, görevdeki ilk İsrail ziyaretinde ülkesinin İsrail’e olan “sabit” desteğini teyit etti. Ziyaret, Gazze Savaşı nedeniyle zaman zaman gerilen ilişkilerin ardından iki ülke arasındaki geleneksel bağları yeniden güçlendirmeyi amaçlıyor.

Mertz, Ağustos ayında İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanını artırmasına yanıt olarak Almanya’nın İsrail’e yaptığı silah ihracatına kısmi yasak getirmesi nedeniyle İsrail makamlarının tepkisini çekmişti. Şansölye, “Bu ülkenin yanında durmak, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin temel ve sabit politikasının bir parçasıdır ve öyle kalacaktır” dedi.

Kasım sonunda, ateşkesin zayıf biçimde uygulanmasının ardından yasak kaldırılmıştı. Mertz, “İsrail ordusunun Gazze’deki eylemleri bazı zorluklar oluşturdu ve biz de buna yanıt verdik. Ancak şu ana kadar aramızda temel bir ayrışma bulunmadığını da gördük” ifadelerini kullandı.

Şansölye, İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirterek bunun ülkenin varlık hakkını güvence altına almanın tek yolu olduğunu vurguladı. Mertz’in Pazar günü Başbakan Benjamin Netanyahu ile görüşmesi bekleniyor. Bu ziyaret, Netanyahu’nun Gazze Savaşı nedeniyle uluslararası izolasyon yaşadığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Görüşmelerin odak noktası, yaklaşık iki ay önce uygulamaya giren Gazze ateşkesi anlaşmasının ikinci aşamasına geçiş çabaları olacak.

İlişkileri Güçlendirme Ziyareti

Mertz’in ziyareti, Gazze Savaşı ve Batı Şeria’daki aşırı sağ Yahudi yerleşimci şiddeti nedeniyle bazı görüş ayrılıklarına rağmen Almanya-İsrail ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Ziyaret öncesi Mertz, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı görüşmede, Gazze’de savaş sonrası “yapıcı rol oynayabilmesi” için Filistin Yönetimi’nde “acil ve gerekli reformların” yapılması çağrısında bulundu. Mertz, ayrıca Batı Şeria’daki sivillere yönelik yerleşimci şiddetindeki artışı da kınadı.

Şansölye, Filistin Yönetimi’nin Trump’ın barış planına yönelik işbirlikçi tutumunu övdü ve Almanya’nın iki devletli çözümü desteklemeye devam ettiğini vurguladı.

Ziyaretten önce kısa bir duraklama yapan Mertz, Ürdün Kralı Abdullah ile görüşerek İsrail ve Filistin topraklarındaki kırılgan barış sürecini ele aldı. Kral Abdullah, savaşın sona erdirilmesine yönelik anlaşmanın tüm aşamalarının uygulanması ve insani yardımların ulaştırılmasının önemini vurguladı.

Almanya’nın Tarihsel Sorumluluğu ve Yüksek Beklentiler

Almanya, İsrail’i güçlü bir şekilde destekliyor ve bunu Yahudi soykırımı karşısındaki tarihsel sorumluluğuna bağlıyor. Mertz’in Pazar günü, Nazi Almanyası tarafından öldürülen Yahudilerin anısına kurulmuş olan Yad Vashem’i ziyaret etmesi planlanıyor.

Ancak son aylarda, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesi nedeniyle Almanya’nın İsrail’e yönelik tutumu daha eleştirel bir hâl aldı. Ateşkes hâlâ kırılgan ve İsrail ile Hamas, neredeyse günlük olarak ihlallerle birbirini suçluyor.

Seçim zaferinin hemen ardından Mertz, Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından çıkarılan tutuklama emrine rağmen Almanya’yı ziyaret edebileceğini belirtmişti. Ancak şansölyelik makamı daha sonra bunun şu anda tartışma konusu olmadığını teyit etti.

Mertz’in partisinin yakın ilişkili olduğu Konrad Adenauer Vakfı’nın Kudüs Direktörü Michael Rimel, Netanyahu’nun artık “yüksek beklentilere” sahip olduğunu ve Berlin’den “sürekli destek sinyali” beklediğini söyledi.