Nurullah Timur

Nurullah Timur

Yazarın Tüm Yazıları >

TÜRKİYEDEKİ DARBELERE 4 PARCADAKİ KÜRDMÜCADELSİNİN ETKİLERİ (4-SON)

A+A-

Halepçe soykırımından sonra binlerce Kürd İran ve Türkiye’ye kaçmışlardı. Türkiye ve İran sınırında ‘çok zor günler yaşadılar. Saddam 6 Eylül 1988 de af ilan ettiğini açıkladı.Kimse buna inanmamışlardı ama Türkiye Kürd’leri geri dönmeye zorladı.Daha sonra İran ve Türkiye de yaşayan Kürd’ler kamplardaki zor yaşama dayanamadılar ve kendi topraklarına dönmeye başladılar .Saddam rejimi geriye gelenler kamplara götürdü ve birçoğunun akıbeti belli olmadı.1989 yılı sonuna kadar Kürd yerleşim yerleri talan edildi,insanlar topraklarından göçe zorlandı.Güney Kürdistan’da dünyanın gözü önünde soykırım yaşandı.

Doğu Kürdistan’da molla rejimi kürdleri baskılamaya devam ediyordu. Dağlara çekilen Kürdlerle molla rejimi sürekli çatışıyorlardı. !988’de İran, Irak’a yenilince 28 Aralık 1988’de İran Kasımlo’ya Viyana’da müzakere önerdi. 28/30 Aralık 1988 de yapılan müzakerelerde Kürd’lerin özerkliği İran tarafından kabul edildi.20 Ocak 1989’da tekrar görüşmek üzere ayrıldılar. Daha sonra yapılan toplantılar İran tutumunu sertleştirince Kasımlo görüşmelerden çekildi. Haziran 1989’da Kasımlo Sosyalist enternasyonal toplantısında iken İran tarafı yeniden görüşme talebinde bulundu. Kasımlo öneriyi kabul edince 12 Temmuz’da Viyana’da tekrar görüşmeler başladı.Görüşmelerin 2. Gününde yani 13 Temmuzda Kasım’lo suikasta uğradı, Öldürüldü Ve İran tarafından müzakere masası devrildi.Ve o gün Ayetullah Hümeynin ölümünün 40. Günü idi. Suikast planlayıcısı ise İslam devrimi muhafızı Ahmedi Nejad’dı. Yani daha sonra İran İslam Cumhuriyeti 6. Cumhur başkanı olan Ahmedi Nejad.

Kasımlo suikastından 6 hafta sonra üst düzey bir komala üyesi Larnaca’da öldürüldü.İran hükümeti İKDP ve KOMALA üzerine bomba yağdırmaya başladı. İKDP liderliğine Dr.Şerefkendi seçildi.Ne yazık ki Eylül 1992 de Dr.Şerefkendi de Berlin’de suikast sonucu öldürüldü.

Irak’ta 1990 yılında yeni bir gelişme oldu ve Saddam Kuveyt’i işgal etti. ve Kuveyt’in Irak’ın 19.vilayeti olduğunu bütün Dünya’ya duyurdu. BM Irak’ı kınadı. ABD orduları 16/17 Ocak 1991 de Irak’ı havadan bombaladı. Daha sonra karadan da saldırarak Kuveyt’i Irak’ın işgalinden kurtardı.

4 Mart 1991 günü Yeniden Kürd ayaklanması başladı. Saddam yeniden Kürd’lere saldırdı. Kürdler Türkiye sınırına doğru kaçtı. 16 Nisan 1991 tarihinde Türkiye sınırı açtı ve Kürdler Türkiye sınırından içeri girdi.Fransa ve İran BM ye başvurdu BM toplandı. Irak’ı kınayan 688 olu karar kabul edildi. ve 36. paralelin kuzeyi uçuşa yasak bölge ilan edilerek Kürd’ler korumaya alındı. Kürdistani Cephe Güney Kürdistan’ın Hewler, Süleymaniye ve Duhok şehirlerini kurtararak ortak bir yönetim oluşturdu. Kürdistan bölgesinde yapılan seçim (17 Mayıs 1992)sonucu KDP ve YNK % 50 şer oy aldılar. Ancak hükümet 1992’de kuruldu. 1994-1998 arası KDP-YNK arası iç savaş oldu. Daha sonra 1998 eylül’ünde Talabani ve Mesut Barzani arasında Waşhington’da Amerika’nın arabuluculuğuyla bir mutabakat oluşturuldu.12 Yıl süresince Irak’a ambargo uygulandı.2003 yılında ABD ve İNGİLTERE koalisyon güçleri Irak’a girerek Saddam rejimini devirdiler. Kürdistan’ın federe statüsü Irak Anayasası’nda kabul edildi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Kürdistan Parlamentosu ve Kürdistan Hükümeti Irak Anayasası’nda resmi nitelik kazandı. Bu gelişmeye Türkiye’nin reaksiyon vermemesi mümkün değildi.

Türkiye’de Kürtler legal siyasetin önünü açmaya başladı.7 Haziran 1990’da HEP kuruldu.1991 seçimlerinde SHP ile ittifak yaparak 22 milletvekilliği kazandı. SHP ve DYP ortak hükümet kurdular. Demirel Aralık 1991’de ortağı SHP’nin genel başkanı ile birlikte yaptığı Kuzey Kürdistan gezisinde ‘’Kürt realitesini ‘’kabul ettiğini açıkladı.Fakat bu açıklamanın gereklerini yerine getirmedi.13 Temmuz 1993’te Anayasa Mahkemesi HEP i kapattı. Mayıs 1993’de DEP kuruldu.

1993 yılında Turgut Özal Cumhurbaşkanlığı dönemini bitiremeden vefat edince Yerine SHP’nin de desteği ile Demirel Cumhurbaşkanı oldu .Onun yerine de DYP genel başkanlığına Tansu çiller getirildi.Tansu Çiller İspanya gezisinden dönerken ‘’Kürd sorununun Bask modeli ile çözülmesi gerektiğini’’ söylüyordu.Tansu Çiller çok geçmeden derin devletle anlaştı Kürdlerin üzerine en kanlı biçimde yürüdü.Çok sayıda katliamlar yaptı Köyleri yıktı. Aydınları öldürttü.Bir taraftan JİTEM ,diğer yandan HİZBULLAH’ın da karıştığı 17.000 faili meçhul cinayetten söz edilmektedir, büyük çoğunluğu da Kürd. 1994 yılında DEP milletvekilleri tutuklandı.16 Haziran 1994’de DEP kapatıldı ve yerine HADEP kuruldu. HADEP 1995 seçimlerinde % 10 olan seçim barajını aşamadı.15 Şubat 1999’da PKK lideri Abdullah Öcalan ABD tarafında Türkiye’ye teslim edilerek Türkiye ye getirildi. HADEP 1999 Yerel seçimlerinde 40 Belediye başkanlığını kazandı. 2001 yılın da milli görüş hareketinden ayrılanlar AKP’yi kurdu.3 kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde AKP tek başına iktidar oldu. 2003’te de yapılan Milletvekili ara seçimlerinde HADEP yine % 10 barajını aşamadı.13 Mart 2003’te HADEP kapatıldı.1997’de yedek olarak kurulan DEHAP 2005 yılında kapatılmadan önce 2004 yılı yerel seçimlerinde aktif rol oynadı. O seçimlerde DEHAP destekli bağımsız adaylar 52 belediye başkanlığı kazandılar.

AKP 2004 yılında tutuklu milletvekillerini serbest bıraktı. Ağustos 2005’te Diyarbakır’da Başbakan Erdoğan ‘sorunun adının Kürd sorunu olduğunu devlet tarafından Kürd gerçekliğinin tanındığını ifade etti. Erdoğan büyük devletlerin hataları ile yüzleşebilen devletler olduğunu söyledi’2007 genel seçimlerinde 17 Ağustos 2005’te kurulan DTP bağımsızlarla % 5.24 oy alarak 19 milletvekili kazandılar.31 Aralık 2009 da DTP kapatıldı.3 Mayıs 2008’de BDP kuruldu. Ve DTP’liler BDP’ye katıldılar. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde BDP 57 belediye başkanlığı kazandı. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde bağımsızlar 36 Milletvekili çıkardı ancak Hatip Dicle’nin milletvekilliği düşürülünce 35 Milletvekili kaldı. 8 Şubat 2013’te Erdoğan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la Abdullah Öcalan’ın görüştüğünü açıkladı. Biz çözüm için her yola başvururuz. Baldıran zehrini içmekse biz o baldıran zehrini içeriz ‘’ diye başlayan konuşmasını yaptı.21 Mart 2013 Newrozu’nda Amed’de Öcalan’ın mesajı okundu. 30 Mart 2013’te Erdoğan PKK’nin silah bırakarak çekilmesi gerektiğini açıkladı.4 Nisan 2013’te Hükümet çözüm sürecine yardımcı olması için 63 kişilik akil insanlar heyeti oluşturdu.14 Temmuz 2014’te resmi gazete de ‘’terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik yasa’’ yayımlandı. BDP 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde 102 belediye kazandı.28 Nisan 2014’te BDP milletvekilleri 15 Ekim 2012’de kurulan HDP’ye geçti. 11 Temmuz 2014 te ‘’Demokratik özerklik ile özgür yaşam inşa ediyoruz ‘’sloganı ile birlikte, Kongrede isim değiştirerek BDP, DBP adını aldı.

2014 yılı sonunda kurulan PAK ,KDPT’den sonra Kürdistan ismiyle kurulan 2. Partiydi . Daha sonra PSK yasal olarak kuruldu. Böylece Kürt siyasetinde ilk defa Kürdistan ismiyle kurulan siyasi partiler var olmaya başladı. Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı bu partilere kapatma davası açtı.Davları hala devam ediyor.PAK Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Anayasa Mehkemesi’nde hem Türkçe, hem Kürtçe siyasi savunma yapan ilk parti oldu.

‘’Demokratik özerklik inşası’’ için birçok yerde hendekler kazıldı barikatlar kuruldu.14 Şubat 2015’te HDP ve Hükümet, Dolmabahce’de 10 maddelik mutabakatı açıkladı.Daha sonra 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP oyların % 13.12 sini alarak 80 Mv çıkardı. Ama AKP tek başına iktidar olamıyordu.Erdoğan iktidarı vermek istemiyordu.Ve o gece yeniden seçim yapılması için MHP ile anlaştı ve 1 Kasım 2015’te erken seçim yapılması kararlaştırıldı.

24 Temmuz 2015’te Türk jetleri PKK kamplarını bombalamaya başladı. YPS adında bir örgüt ‘’öz yönetim’’ ilan ettiğini açıkladı.22 Kürdistan ili özel güvenlik bölgesi ilan edildi. Barikatlar oluşturulmaya,hendekler kazılmaya şehir savaşları yaşanmaya başladı.Ülkenin her yerinde bombalar patladı.

 Bakur’da bunlar yaşanırken Suriye’de 2000 yılında Hafız Esed vefat etmiş yerine oğlu Beşar Esed gelmişti. Beşar,demokratikleşme sözü veriyordu.Örneğin nüfus kaydı olmayan Kürdler için anayasal düzenlemeler yapacağını söylüyordu ,ancak 2001 yılında kürd siyasileri yeniden tutuklanmaya başladı. 12 Mart 2004 günü Kamışlo stadyumunda başlayan olaylar.8 gün boyunca sürdü ve 40 Kürd öldü yaklaşık 2000 kürd de tutuklandı.

Tunus’ta 2010 Aralığında işsiz bir gencin kendini yakması ile başlayan ve Arap baharı olarak adlandırılan kitle hareketleri Tüm Arap Dünyasını bir anda sarmıştı.Bu gelişmelerden Suriye’de etkilenmiş., hapishanelerdeki Kürdleri serbest bırakılmış ve kimliği olmayan Kürdler için anayasal düzenlemeler alelacele yapılmıştı.Mart 2011’de olaylar yeniden başlamış., bütün Rojava’yı sarmıştı.

Irak’taki boşluktan yararlanan IŞİD oldu.2004 yılında Irak ta kurulan örgüt bir çok değişiklikten sonra 2013 yılında Irak Şam İslam Devleti kurduğunu açıkladı.Ve bu örgüt özellikle Rojova ya yönlendirildi. Rojova Kürdleri göç ettirilmeye başlandı. Kürdlerin Direnişleri sonucu ve Peşmerge güçlerinin yardıma gelmesi ile birlikte İŞİD elinde tuttuğu son yerleşim bölgesi Kobani’den de geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Bütün bu gelişmeler ve Kürdlerin Rojava ve Bakur’deki kazanımları ve Türkiye’de demokratik mücadeleye katılımları ve AKP;, MHP, CHP’nin giderek bölgeden siyaseten tasfiye edilmeleri Türk Devleti’ni yeniden harekete geçirdi.Tam da bu sırada 15 Temmuz 2016’da başarısız bir darba girişimi yapıldı. 20 Temmuz 2016’da olağanüstü hal ilan edildi.21 Ocak 2017’de anayasa değişikliği yapıldı ve yapılan değişiklik 16 Nisan’da referanduma götürüldü.Türkiye’ye eski sıkıyönetim dönemlerini aratmayacak nitelikte her şeyin bir kişinin kararına bağlandığı yeni bir sistem geldi.Cumhur başkanlığı hükümet sistemi. Anlaşıldı ki sıkıyönetim yerine sivil bir darbe yapılmıştı MHP'nin desteklediği bu yeni otoriter sistem Meclisi devre dışı bırakarak çok çabuk kararlar alabilecekti amacı Rojava ya müdahale edilecek ve belediyelere kayyum atanacak Kürdlere saldırılar yoğunlaştırılacaktı karşılığında kendi muhalefetini bastırması da sisteme bonus olarak verilecekti .Artık ne kadar Kürd’lere baskı yaparsa iktidar olma süresi o kadar uzayacaktı. O nedenle de Bakur’da baskıları az bulan iktidar Rojava ‘ya yöneldi. Baba Esed’ın yarım kalan ‘’Arap Kemeri’’ projesi için kolları sıvadı. Kürdleri Rojava’dan göç ettirmeye başladı. Türkiye Irak sınırı boyunca Arap koridoru oluşturma çabası içine girdi.

Birinci yazımda anlatmaya çalıştım 1960 darbesine 1958 yılında Irakta yapılan darbenin Ardından Kürdlerin olası kazanımlarının etkisi olmuştur.

İkinci yazımda anlatmaya çalıştığım 1971 Darbesinin etkenlerinden biri 1970 yılında Irakla kuzey kürdlerinin üzerinde anlaştığı Özerklik yasası idi.

Üçüncü yazımda anlatmaya çalıştığım 1980 darbesinin etkenlerden biri 1979 yılında iktidara gelen Hümeyni’yi destekleyen Rojhelat Kürdlerinin Hümeyni ile yaptıkları antlaşma idi

Dördüncü ve son yazımda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi adı verilen yönetim biçiminin Rojava da Kürdlerin olası kazanımlarına karşı devletin refleksidir.

Bu sistemde darbeleri aratmayacak baskı ve şiddet getirdi. Ve hala bu baskı ve şiddet devam ediyor. Bu sistemle Kürdlerin seçme ve seçilme hakkı elinden alındı, yerel yönetimlere kayyumlar atandı. Muhalifler baskı altına tutulmaya devam ediyor. Türkiye hızlı olarak bir erken seçime gidiyor. Bu seçimlerde eğer Kürdler kendi aralarında bir birlik oluşturur Kürd tarafı olarak irade oluşturabilirlerse hem seçimlerin kaderini belirleyebilirler hem de bazı hakların anayasal güvenceye kazanmasını sağlayabilirler.

CHP, DEVA, GELECEK Partileri şimdiden Kürd sorununu gündemlerine almaya başladılar. Bunlarla ilişkiler bu partilere oy verme şeklinde olmamalıdır. Kürd halkının oy verme davranışının Kürd partilerinden yana olması için çok caba sarf edilmelidir. Türkiye partilerinin siyaseten coğrafyadan silinmesi Kürdlerin elini güçlendirecektir. Bunlarla diyalog kurulabilir ama bunlara oy verilmez.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.