”OHAL'in hukuka uygun olmayan tarzda kullanıldığı açıktır”

”OHAL'in hukuka uygun olmayan tarzda kullanıldığı açıktır”

Kürdistani parti ve hareketler olarak, 4 Ekim 2016 günü Diyarbekir'de yaptığımız toplantıya ilişkin olarak aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.

A+A-

Kürdistan Kamuoyuna

Kürdistani parti ve hareketler olarak, 4 Ekim 2016 günü Diyarbekir'de yaptığımız toplantıya ilişkin olarak aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.

1. Rojava Kürdistanı'nın Heseke kentinde DAİŞ ve hamileri tarafından düzenlenen insanlık dışı terör saldırısını lanetliyor; Allah'tan yaralılara şifa, şehitlerimize de rahmet dileriz. DAİŞ ve diğer insanlık düşmanı kesimlerin saldırılarına karşı, Rojava Kürdistanıyla dayanışma içerisinde olduğumuzun tekrardan bilinmesini istiyoruz.

2. Türkiye'de 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe sonrası süreçte, hükümetin TBMM'den aldığı yetkiyle ilan edilen OHAL kapsamında, bakanlar kurulunca çıkarılan KHK'lere dayanılarak onbinlerce masum insanın gözaltına alınması, işinden çıkarılması, memuriyet görevine son verilmesi kabul edilemez. OHAL'in kendisi ve alınan yetkilerin keyfi, hukuka uygun olmayan tarzda kullanıldığı açıktır.

3. Kürdistan'daki belediyelere kayyum atanması da bu kapsamda halkın iradesi, demokrasi ve hukukun hiçe sayılması anlamına gelir. Biran önce bu yanlıştan dönülmesini ve mevcut savaş ile toplumsal gerginliği daha da artıracak bu uygulamaların geri alınmasını; hem Kürdistan meselesine dair çözüm sürecine dönülmesini, hem de demokratik kazanımlar açısından elzem görüyoruz.  

4. OHAL döneminde “yandaş” olmayan basın üzerindeki baskılar, yazar ve gazetecilerin tutuklanması görülmemiş boyutlara ulaştı. Oysa AK Parti hükümeti OHAL’ın “devlete karşı ilan edildiğini” söylemiş, demokrasinin zarar görmeyeceğini iddia etmişti. OHAL ilanından sonra yaşananlar, Cemaat ile hiç bir ilişkisi olmayan 12 televizyon kanalı ile radyonun kapatılması bu iddianın tersini gösteriyor. 

5. Kürd çocuklarına yönelik olarak Kürtçe yayın yapan, yayınladığı Kürtçe çocuk filmleri ile Kürd çocuklarının asimile edilmesini engelleyen Zarok TV’nin kapatılması Hükümetin Kürd diline, “yandaş” olmayan Kürtçe yayına yönelik tavrını ortaya  koymaktadır. Zarok TV ve 11 TV kanalının Turksat'tan çıkarılması Kürtçeye ve basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğün göstergesidir.

6. Hükümetin Kürtçeye, “Kürdistan” terimine ve Kürd siyasetine olan tahammülsüzlüğü, Manisa ilinde, PSK'nin tabelasının Kürtçe ibareler gerekçe gösterilerek valilikçe indirilmesiyle kendini gösteriyor. Manisa Valliliği’nin “Partiya Sosyalist a Kurdistan Şaxa Manisa” tabelasını indirmesini şiddetle kınıyoruz.

7. AK Parti hükümetini, gerginliği daha da artıran, sorunları içinden çıkılmaza hale getiren ve şiddet sarmalını derinleştiren bu uygulamalardan vazgeçmeye, demokratik reformlar yapmaya, Kürd sorununun barışçıl ve diyalog yolu ile çözülmesinin yolunu açacak adımlar atmaya çağırıyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla.

AZADÎ, PAK, PDK-BAKUR, PAKURD, PSK

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.