Necmettin Büyükkaya (Neco'nun) Anısına

(1943 Siverek-24 Ocak-1984 Diyarbakır Zindanı)

Hep söylerim, ama yine yazıyorum. Bana acı veren, dava arkadaşlarımın şehit olmalarının ve dostlarımın ölüm yıl dönümlerinde ANI yazılarını yazmaktır.

Sevgili NECO ile 1966'da İstanbul'da, o dönemde Devrimci Demokrat Kürt Milliyetçi  gençlerinin uğrak yeri olan siyasal ağırlıklı Süleymaniye çevresinden tanıştık. Benim Siverekli siyasal ağırlıklı tanıştığım, samimi olduğum NECO ile Ahmet Karlı'ydı. İkisi de Hukuk Fakültesi'nde okuyorlardı ve devrimci yurtsever Kürt gençlerinin kaldıkları Diyarbakır Yurdu'ndan sonra Site Yurdu'nda kalırlardı. Ahmet Karlı, 04/02/1994'te sürgünde, Paris'te yaşama veda etti.

NECO ile ilişkilerimiz 1968 işgal, boykot derken, dava arkadaşlığımız 1969'da 13 kişi ile beraber kurucusu olduğumuz DDKO ile perçinleşti. NECO, DDKO İstanbul ilk başkanımızdır.

Sevgili dava arkadaşım güzel insan NECO ile, yaşamımda unutulmayacak anılarım var. DDKO kuruluşundan başlayıp Dr. Şivan'nın  29 Haziran 1970'te kurduğu ve benim Temmuz 1973 Hakkari'de üye olduğum-T-KDP (Türkiye' de KDP') de, 1975'te yurt dışından dönüşünde partide  tekrar birlikte çalıştık. Benim partide fiilen çalışmam askerlik dönüşümde Diyarbakır'da rahmetli Ömer ÇETİN (Gen.sek ) ile Eyüp ALACABEY'le  SÜR Otelinde  buluşup birlikte çalışmaya karar verdik.

NECO ile ilk tanıştığım 1966'dan son olarak Diyarbakır'da sorguda ve gözaltında birlikte olduğumuz Ağustos 1982'ye kadar dava arkadaşlığımız devam etti. Hiç kimse abartı olarak algılamasın, bana göre NECO,sömürgeci düzene karşı isyan hareketinin liderlerinden ZABATA, gibi direnen bir Kürt'tü. NECO korkuyu yenmişti.

Sorguda DDKO'dan dolayı benimle yüzleştirilince NECO, "bu davanın bedelini ödedik!" diye sorgucuyu azarladı. Gözaltına geldiğimizde O'na şunu söylemiştim: ''Dikkatli ol! Kürtçede bir söz var; 'war ew waran e lê bihar ne wan biharan e!' Direnelim ama dikkatlice direnelim, halkımızın bize ihtiyacı var, yaşamamız lazım!"

NECO, bazı arkadaşların sorgudaki duruşlarına çok üzülüyor ve eleştiriyordu. Bir ara mahkemeye giderken dedim ki, ''sakın keskin çıkışlar yapma! Ben 59 gün sorguda ve 6 ay 12 gün gözaltında kaldım. İşte emeğimiz, ödediğimiz bedel, hepsi, iki üç kişinin verdiği sayfalarca itiraf, bizi bitirdi!''diye uyardım.

NECO bir ara durdu, ahh çekti, "kek Ali, biz böyle mi olacaktık?" diye sitem etti. Herkesin gözü NECO'nun üstündeydi, ben sürekli geçmişteki anılarımızı hatırlatıp, 'ya akıllı olalım' diye takılırdım. Mahkemeye gittiğimizde, bisküvi kutusu dediğimiz askeri cemseye üst üste bindiğimizde bir ara önde binen çavuşa  bağırmak isteyince, cemse şoförü kasıtlı olarak ani fren yaptı, hepimiz üst üste yığıldık. Ben kendisine kızdım, 'yahu burası neresi NECO?" deyince, "he vallahi kek Ali, haklısın, benim yüzümden arkadaşlar da zahmet gördü" demişti.

Sevgili NECO, Suriye'den gelirken Cilvegözü üzeri ülkeye giriş yapmıştı. Daha ülkeye girer girmez Suriye İstihbaratı ile Türk istihbaratı işbirliği yapıp girişleri tespit ederek evinde yakalamışlardı. Biz mahkemede tahliye olduğumuzda NECO, "kek Ali, sana vasiyetim, KÜRTLERİN tek kurtuluşu birlikten geçer. Onun için olanca gücünüzle birlik için çalışınız" diye öneride bulunmuştu.

Sevgili NECO'nun günahı ile sevabı ile, doğruları ile yanlışları ile tüm yaşamı, Kürt Ulusal Kurtuluşu için geçmiştir. Mahkemeden sonra 18 Ağustos 1982'de biz 23 kişi tahliye olduk. NECO ile diğer arkadaşlar tutuklandılar. İnsan o zindandan, işkenceden kurtulduğuna seviniyor ama diğer yandan dava arkadaşlarından ayrılınca da üzülüyor.

Döneminin birçok olaylarının önemli bir tanığı olan Necmettin Büyükkaya'nın yazdıklarını "KALEMİNDEN SAYFALAR" kitap olarak yayımlandı. NECO Kürdistan'ı bir bütün olarak savunuyordu. Parça, parça savunmayı reddediyordu. Kürdistan'ın bütün parçalarını biliyor ve aydınlarını iyi tanıyordu.

Her yıl Siverek'te NECO için  anma yapılıyor bazılarına  sağlığım el vermedi katılamadığım için üzgünüm...

Sevgili başkanım NECO ve Kürdistan şehitlerini saygı ile anıyorum, anıları bize ışık tutacaktır.