Mustafa Kalpak

Mustafa Kalpak

Yazarın Tüm Yazıları >

Homo economicus

A+A-

 

1


*Döviz krizi bir borç krizine doğru yol alarak Türkiye ekonomisini büyük çapta bir ekonomik krize dönüştürür mü?
Ekonomik kriz siyasi krize yol açar mı?

Hatırlatmakta yarar var:

a) 1990-2001 dönemin ekonomi politikaları yüzünden o dönemde yaşanan siyasal ve ekonomik krizler o günün partilerini yitirip bitirmiştir (DYP, DSP, ANAP, RP).

b) AKP hükümeti ise 2000 yılların başında Türkiye'nin ve dünya'nın içinde bulunduğu ekonomik krizinden sonra yeni bir umut kapısı beklentisi ile iktidar olmuş bir siyasal partidir.

c) AKP ilk başlarda AB süreci ile uluslararası piyasalara entegre olmaya başardı. Sermaye girişleri arttı, AB uyum yasaları çıktı ve kısmi reformlar yapıldı. Birçok alanda yapılan yapısal reformların sayesinde yabancı ve yerli yatırımcıya güven verildi. Demokratik kurumlar güçlendirildi. Türkiye ekonomisine bir canlılık geldi. Dış dünya ile dostluk politikaları geliştirildi. Kürt bölgesi de ekonomik büyümeden payını aldı. Kürtlerin bölgesi de büyüdü. Siyasi yönde Kürt sorunu rahat bir nefes aldı. AB üyelik sürecinde yapılan kısmi reformlar herkese yaradı. (sesiz devrim süreci)

 

2


* Şimdi; Türkiye siyasetine ve ekonomisine yerinde ve zamanında gerekli doğru müdahaleler yapılmaz ve bu yönde gerekli önlemler alınmaz ise ekonomik çöküş kaçınılmaz olacaktır. Yaşanacak siyasal, ekonomik ve toplumsal krizden Erdoğan ve partisinin yürüttüğü ekonomi yönetim politikası sorumlu tutulacaktır.

Döviz krizi sonucunda bozulacak bir ekonomi Erdoğan’ın siyasetteki hakimiyeti ve liderliğine yönelik en büyük tehdittir. Erdoğan iktidarı döviz krizin ekonomik krize dönüşmesinin üstesinden gelemezse iktidarını kaybeder.
 Unutmayalım: Seçmenin çıkarları değiştikçe düşünceleri de değişir.

AKP'nin idolojik dinci-muhafazakâr bir tabanı var. Bu oran onu tek başına iktidarda tutmaya yetmiyor. Türkiye ekonomisi kötü yönetilirse AKP'nin de 1990-2000 yılları partileri gibi hemen o da silinir biter demiyorum. Ama gelecekte iktidar partisi olma hayalleri, vizyonu riske girmiş olur ve 23, 53, 71 hedefleri tökezlenir.

Yapısal krizin ekonomik, siyasal ve toplumsal sonuçlarının ortaya çıkabilmesi ise bir resesyonun (ekonomik çöküntü, durgunluk) yaşanıp yaşanmamasına bağlıdır. Bazı uzmanlar 2018 krizin, sadece ekonomik sorunların ağırlaştığı ve kısa süreli bir ekonomik daralma olarak kalmayacağı söylüyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar