HAK-PAR eski ayarlarına dönecek mi?

HAK-PAR eski ayarlarına dönecek mi?

HAK-PAR, değişik fikirlerden olan Kürt siyasetçilerinin bireysel hukuk temelinde oluşturdukları bir siyasi partiydi

A+A-

İbrahim GÜÇLÜ 
([email protected]

Kürdistan’da, ihtiyaca cevap verecek, milli demokrat kitlesel bir hareketin yaratılmasının gerekliliğinin yoğunca tartışıldığı bu koşullarda, HAK-PAR Kongresi yapılacaktır. 

Ayrıca HAK-PAR Kongresi öncesi, PSK’nin HAK-PAR’da ayrılması da, önemli ve kongreyi; hem olumlu ve hem de olumsuz etkileyecek konulardan biridir. 

Bu konuyu da içeren bir HAK-PAR analizini ve HAK-PAR Kongresine de önermeleri içerecek bir yazı yazmayı bu aşamada önemli gördüm. 

***** 
Öcalan 1999 yılında Türkiye’ye geldiği zaman, yaptığı açıklamalarla, PKK’nın gerçek niteliğini açığa vurdu. Öcalan, Kürtlerin, otonomi, federalizm, bağımsız devlet talep etmelerinin hakları olmadığını açıkça savunmaya başladı. Sorunun, Türkiye’nin demokratikleşmesi sorunu olduğunu ifade etti. “Demokratik Türkiye” tezine sıkı sıkıya sarıldı. 
 

Kürt Dava adamları ve Kürt yurtsever siyasetçileri, PKK’nın halkımıza yaşattığı bu kadar büyük felaketlerden ve acılardan sonra, 2. Lozan Sürecinin Kürtlere yeniden yaşatılması için koşulların PKK/Öcalan eliyle hazırlandığı konusunda bir görüş birliğine vardılar. Buna karşı daha kapsamlı bir mücadele yürütmenin gerekli olduğuna karar verdiler. Bu kapsamlı mücadelenin de, yeni milli demokratik ve kapsayıcı, geçmiş örgütlenmelerden farklı, yeni döneme cevap verecek bir örgütlenme ile olanaklı olacağını saptadılar. Bu saptamaya uygun arayış ve çalışmalar içine girdiler. 

***** 
Bu koşullarda Kürdistan’daki siyasi örgütlenmeyle vaziyet ve tablo şöyleydi. 
Değişik kesimlerden ve düşüncelerden gelen Kürt siyasetçilerinin oluşturduğu Demokratik Kitle Partisi (DKP), Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştı. DKP’li Kürt siyasetçiler, yeniden parti kurma kararındaydılar. Ama DKP’deki Kürt siyasetçilerinin, yeni döneme uygun bir milli demokrat partinin kuruluşu için yeterli olmadığını tespit ettiler. Bunun için de, HAK-PAR’ın Onur Başkanı rahmetli Melik Fırat’ın ve birçok başka Kürt siyasetçisinin katılımıyla, 2000 yılının Ocak ayında geniş katılımlı bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda, “Yeni Bir Siyasi Parti Oluşumu İçin Çalışma Grubu” oluşturuldu.. 

Kürdistan Sosyalist Parti taraftarlarının oluşturduğu Barış ve Demokrasi Partisi (DBP) de, yeni bir örgütlenme ve birlik arayışı içine girdiler. DKP’lilerin değişik Kürt siyasetçileriyle yaptıkları toplantıdan sonra, onlar da değişik bir kesim Kürt siyasetçisi ile toplantı yaparak, siyasi birlik için bir komite oluşturdular. Onların toplantısına, “Yeni Bir Siyasi Parti Oluşumu İçin Çalışma Grubu” üyesi olan, benim de içinde olduğum bir grup arkadaş da, katıldı, destek verdi. Ama komitede yer almadılar. Çünkü iki çalışmanın birleştirilmesinin gerekliliğine inanmışlardı. İlişkilerin zedelenmemesine gayret gösterdiler. 

Daha sonra yeni bir parti için bu iki çalışmanın birleştirilmesine karar verildi. Ne yazık ki, Ş. Elçi ve arkadaşları bu çalışmalardan ayrıldılar. Ama birleşik çalışma devam etti. 
 

***** 
HAK-PAR’ın kuruluş çalışmaları, 2000 yılının başlarında, bu kapsam ve fikirsel çoğulculukla devam etti. HAK-PAR’ın kuruluş nedenlerinin anlatılması; programatik ve hukuksal anlayışının oluşturulması, yeni siyasetçilerin parti çalışmalarına katılmasının sağlanması için, Kürdistan’da ve Metropollerde birçok şehirde açık ve geniş katılımlı toplantılar yapıldı. 

Bu geniş katılımlı, kapsamlı, o döneme göre çok yeni şeylerin tartışıldığı toplantılardan sonra, Ankara’da bir konferans yapıldı. Konferansta, partinin kuruluşuna karar verildi. 
HAK-PAR’ın kuruluş konferansı, olumlu ve olumsuz geniş çaplı tepkiler kazandı. Konferans basında, “Türkiye’nin başkentinde Kürdistan’ın kuruluşu konferansı yapıldı” şeklinde tanıtıldı. 
HAK-PAR, komisyonların program, tüzük, yeni katılım için yaptıkları uzun ve kapsamlı çalışmalardan sonra, 2002 yılının başlarında kuruldu. 
 

***** 
HAK-PAR, değişik fikirlerden olan Kürt siyasetçilerinin bireysel hukuk temelinde oluşturdukları bir siyasi partiydi. Soğuk Savaş Döneminde oluşan ve halen de varlıklarını devam ettiren illegal siyasi grupların legalleştirilmesi ve o siyasi grupların bir koalisyonu ve ittifakı değildi. Onlardan bağımsız ve kesinlikle farklı bir siyasi oluşumdu. 
 

Bu dönemde, PSK’nin kendisini feshetmeye hazırlanması, bir dönem sonra Sayın Kemal Burkay’ın genel sekreterlikte ayrılması, stratejik açık ve legal partinin gerekliliğinde ısrarlı olması, bu düşünceye katkı sunan bir durumdu. 
 

HAK-PAR, iki sistemli Dünyanın, Orta Doğu’nun, Kürdistan ve Türkiye’nin köklü ve radikal değişim koşullarında, muhafazakâr dindar demokrat, demokrat sosyalistler, sosyal demokrat ve liberal demokratlar, “vasıfsız nasyonalistler” tarafından kurulan çoğulcu bir partiydi. 
Ayrıca toplumun sosyolojik çoğulculuğuna göre hukukunu oluşturdu. 
Bu değişim koşullarında, yeni döneme uygun stratejik bir açık örgütlenmeydi. Geçici değil, kalıcı bir tarzda kurgulanan bir örgütlenmeydi. 

Yeni değişim döneminin değerlerini benimseyen ve kabul eden bir partiydi. 
Soğuk Savaş Döneminin değer yarılarını sorgulayan ve onlardan uzak olan bir oluşumdu. 
HAK-PAR, değişik düşüncelere sahip olanların, bir ortak program ve hukukta/tüzükte birleşmeleriydi. 

HAK-PAR’ın en genel ortak paydası, millilik ve demokratlıkdı. Millilik, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin etmesi, Kürtlerin kendi ülkelerinde iktidar ve egemen olması için mücadeleyi benimsemekti. Bunun bu aşamada, federal devletle bir statüye kavuşmasıydı. Demokratlık, çoğulculuk, değişik düşünce ve felsefeye sahip olanların birlikte yer aldıkları; hak ve hukuklarının yetki ve sorumluluklarının bu çoğulculuğa göre tayin edildiği, organların bu çoğulculuğa göre bir program ve tüzük çerçevesinde hareket ettikleri bir hukuksal yapıydı. 
 

***** 
Ne yazık ki, başta grup olarak PSK’li arkadaşlar, daha sonra PSK’lilerin grupsal tutumlarına göre gruplaşan DDKD’l i arkadaşlar, onların dışındaki siyasetçilerinin bir kısmının: HAK-PAR’ı anlamamaları ve HAK-PAR KONSEPTİNİ HAYATA GEÇİRMEMELERİ, eski ayarlardan/ilkelerden ve benimsenen konseptten zamanla uzaklaşmasını getirdi. O da, değişik fikir sahibi olan siyasetçilerin partiden kopuşlara yol açtı. 

Bu kopuşlar zamana yayılan bir genel durum kazandı. HA-PAR, PSK’li arkadaşların tek başına kaldıkları bir parti konumuna geldi. 

Ne yazık ki, HAK-PAR onların birliğini de koruyamadı. HAK-PAR, PSK’den ayrıştı. 
Bu ayrılık üzerine çok şey söylenebilir. Söyleniyor da. Ama HAK-PAR’da bu ayrışma da kaçınılmazdı. 
Çünkü HAK-PAR birleştirici, bütünleştirici, milli bir siyasi örgütlenme projesiydi. Ama ne yazık ki, ayrıştırıcı, tasfiye edici, bölücü, grupçu bir projeye dönüştürüldü. 

Grupçu fanatik davranış içinde olanların davranışı, sadece PSK’lilerin dışındaki siyasetçilerin HAK-PAR’dan kopuşunu sağlamadı. PSK’lilerin bir kesiminin bile ayrıştırmak durumunda kaldı. 
Hiç şüphe yok ki, HAK-PAR en genel anlamda yeni, değişimi, reformu ifade ediyor. PSK, eskiyi, eski değer yargılarını, eski ideolojik yapılanmayı, eski örgüt modelini ifade ediyor. 
Bu gün HAK-PAR’dan ayrışan PSK’lilerin, geçmişle ilgili sorumluluklarının idrakinde olmalıdırlar. 
PSK’lilik, HAK-PAR’ı konseptinde uzaklaştırdı, partide ayrışmaya yol açtı, kabul edilen ve benimsenen ikelerin/ayarların işlememesini sağladı. 
Sonuçta ortaya çıkan tablo iç açıcı değil. 
 

***** 
HAK-PAR Kongresini bu olumsuz koşullarda yapıyor. Ama bunun yanında milli demokratik yeni bir örgütlenme ihtiyaçlarının yükseldiği bir dönemde kongrenin yapılmış olması; HAK-PAR’ın gelişmeleri doğru yorumlayarak değişimi sağlaması da, bir avantajı oluşturmaktadır. 
Bu nedenle, HAK-PAR Kongresine büyük görevler düşüyor. Umut ederim ki HAK-PAR Kongresi, bu görev ve sorumluluk bilinciyle hareket eder; HAK-PAR’ın eski ayarlarına/ilkelerine dönmesini sağlanır. 
Bunun için de HAK-PAR Kongresinin: 
 

  1. Kuruluşundan günümüze kadar olan olumlu ve olumsuz gelişmeleri, artı ve eksileri sıkı bir sorgulamaya tabi tutması, günün ihtiyaçlarına uygun sonuçlara varması gerekir. Bu yaklaşım, HAK-PAR’ın “nereden nereye geldiğini de” belirleyecek bir analiz ve sonuç olacaktır. Hiç şüphe yok ki bu ortaya çıkan sonuç ve bu sonuçlara uygun alınacak kararlar ve projeler de, HAK-PAR’ın yeniden yapılanmasına hizmet edecektir. 
     
  2. HAK-PAR’ın, program ve tüzüğünün, tüzüğün belirleyeceği örgüt modelinin, mücadele ve çalışma tarzının, değişen koşullara göre yeniden gözden geçirmesi gerekir. 
     
  3. Kongrenin bu konulardaki tespit, açılım, projeleri, kararları, yeni ölçüleri; HAK-PAR’ın milli demokrat bir hareketin potansiyel güçlerine, örgüt ve partilerine, bağımsız siyasetçilerine yaklaşmasını, onlarla diyalog kurmasını, onlarla ortaklaşmasını sağlayacaktır. 
    Amed, 22 Nisan 2016
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.