- Sorun yapısaldır.

1-Ekonomik boyutun başlıkları

-Kapitalist ekonomilerin ekonomi politiğinde var bu tür krizler. Kapitalizmin ekonomi politiği kriz üzerine kurulmuştur. Krizler geliyor gidiyor. Yapısal krizin ekonomik, siyasal ve toplumsal sonuçlarının ortaya çıkabilmesi için ekonominin bir daralma ve durgunluk dönemi yaşayıp yaşanmamasına bağlıdır. Burda, kriz süresinin ne kadar süreceği önemlidir.

- Uygulanacak ekonomik istikrar politikasının seçimi kolay bir iş değildir. Bunun temel nedeni makroekono­mik amaçlar arasında çelişkiler bulunmasıdır. Makroekonomik hedeflerde de Uygulanacak ekonomik istikrar politikasının seçimi kolay bir iş değildir. Bunun temel nedeni makroekono­mik amaçları arasında çelişkilerin olmasıdır. Makroekonomik hedeflerde de bir hedefi seçerken diğerini feda etmek bazen kaçınılmaz hale geliyor.

- Erdoğan faizi, yüksek enflasyonun ve düşük yatırımların nedeni olarak görüyor, her ekonomik hal ve koşulda faizlerin düşmesi gerektiğine inanıyor. Erdoğan, siyaseti ile para yönetimine müdahalelerde bulunarak Merkez Bankası'nın bağımsız konumunu belirsizliğe sokuyor.  Kapitalist kriz doğru ekonomik politikalar ile yönetilebilir. Ancak tehlikeli olan belirsizliktir.

-MB’nin (Merkez Bankası) Makro ekonomik istikrarın sağlanabilmesi ve TL’nin döviz karşısındaki düşüşünün önlenmesi için zamanında alması gereken kararları alamıyor. Bu da bağımsızlığını koruyamadığını gösteriyor.

-Özel sektörde korkunç bir dolar borç stoku var. Kamunun tüm borcu özel sektöre kaymış durumda. Yükselen kur pek çok şirketi iflasa sürükleme riski vardır.

- Döviz krizi, firmaların döviz borçları hükümet tarafından 2008 krizinin etkilerini azaltmak ve büyümeyi desteklemek için özel sektörün döviz biçiminde borçlanmasına olanak veren düzenlemeyi hayata geçirmesi, zayıflatılmış liranın, yabancı bankalardaki pahalı kredilerden kaynaklanması ille bir ilişkisi vardır.

- Türkiye'nin dolar ve euro üzerinden faizi yüksek büyük borçları var.  ABD'de yüksek faiz oranı ve yüksek dolar kuru kredilerin geri ödeme maliyeti yükseltmiştir. Şimdiye kadar, Türk lirası, değerinin yüzde 40'ından fazlasını, dolar ve euro karşısında kaybetti.

-Türkiye uzun zamandır inşaat ve tüketim kaynaklı büyüme açısından başarılı olmuştur.  Fakat şimdi enflasyon yükseliyor ve cari açık hızla artıyor.

-Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) makro rakamları bir kemer sıkma programının izlerini taşıyor. önümüzdeki üç yılda karamsar bir tabloya işaret ediyor. Rakamlar var ama verilen rakamların nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hiçbir somut veriye rastlanmıyor. Yani; ekonomik krizden nasıl çıkılacağına ilişkin çok fazla somut öneriler bulunmamaktadır

Somut olan; ekonomik büyümenin hızla yavaşlayacağı, işsizliğin artacağı ve enflasyonun da yüksek seviyelerde seyredeceğidir.

2018 döviz krizi, sadece ekonomik sorunların ağırlaştığı ve kısa süreli bir ekonomik daralma olarak kalmayabilir.