Mustafa Kalpak

Mustafa Kalpak

Yazarın Tüm Yazıları >

Diyarbakır'da kürtler için bir namustur

A+A-

*Diyarbakır' da din vurgusu üzerinden yapılacak Filistin siyaseti saf bir Kürt aklı ürünü değildir. Bir bakıma türkün aklı ve kürdün gücü yan yana geliyor orda. Türk aklı; Kürtlere müslümanlığı hatırlatıyor, etnik bir millet olduklarını, Türk devleti'nin bir Kürt sorunu olduğunu unuturmaya, Kürtleri "ümmetin" bir parçası sayarak yahudilere karşı kin ve nefret duymaya, yahudi halkı müslüman kürtlere "doğal bir düşman" gibi göstermeye çalışacaktır.

*Biliyorum; din eksenli Filistin konusu ayet ve hadislere boğdurularak ele alınacaktır. Seçilmiş ayet ve hadisler ile Kürt ahali motive edilecek ve başka bir dinin mensupları düşman gösterilmeye çalışılacaktır.

*İslam birliği "vahdet" ile "siyonizmin" (israil) "yok" olabileceğine inanan müslümanlar var hala. O zamana kadar da tüm müslümanların İsrail ile sürekli bir "cihad" (savaş) içinde olmaları ve mümkün olmayan tüm Kudüs’ün, bölünmez bir Filistin'in devletin başkenti yapılması için mesajlar da verilmeye çalışılacaktır yarınki mitingte.

*Oysa; Filistin konusu Arap-İsrail meselesi olmaktan çoktan çıkmış, hele hele müslüman-yahudi meselesi hiç değildir. Filistin-İsrail uluslararası bir siyasi-hukuk sorunudur.

*Dinler arası çatışmayı körükleyen islamcı guruplar var. Durumu iç siyaset malzemesi gibi kullanan iktidarlar var.. Ne yazık bu çevrelerin etkisinde kalan birçok insan kitlesi de var.

* Oysa; İsrail ve Filistin her iki tarafının da meşru talepleri ve karşılıklı olarak kabul edilmesi gereken hak ve istekleri vardır.

Kişi olarak her zaman yan yana biribirileri ile komşu bir İsrail ve Filistin devletini savundum. Kudüs'ün Doğu tarafı Filistin-Arap Devleti başkenti, Batı tarafının da İsrail-Yahudi Devleti başkenti olmasını benimseyen, siyasi çözüm anlayışı benimsedim.

-- Kürt partileri ne yapabilir?

* Diyarbakır'da ki Kürt partilerin Filistin halkı ve İsrail devleti için geçerli BM (Birleşmiş Milletler) kararları ile anlaşmalardan doğmuş tüm haklara vurgu yapan bir bildiriyi kaleme alıp tarafları anlaşmalardan doğan kararlara uymaya çağırabilir.

* Kürt partileri İsrail askeri güçlerin protesto gösterilerinde bulunan sivil filistinlilere karşı orantısız güç kullanmasını ve sivilleri silahla tarayarak katletmesini yukarda bahsettim çerçevede bir meydan mitingi ile prostesto edebilir.

Mızmızlık yapanlar, sesi olmayanlar meydan da olmaz. Halk ta olmaz yanlarında. Yoklar partisi olunur sonunda.

Dün bir yazı yazdım. Siyasetçi ile bireyin endişeleri ve kaygıları farklıdır diye.
Siyasetçi sorumluluk alandır. Birey sorumsuzdur. Kulağı sesindedir. O sesi işitir. Siyasetçinin kulağı halkta olmalı. O halkın yanında olmalı ve halkı doğru eyleme kanalize etmeye çalışmalıdır.

Ses verenlerin seslerini bozuk ta saysan o sesler miting meydanları dolduracaktır yarın.

*Siyasi kararlar alırken bir avuç illeri insanın tespitleri ölçüt olarak alınmamalıdır. Bulunduğumuz coğrafyanın çoğunluğunun durumuna bakarak tespit edilmelidir.


Kürt ve Filistin halkı mazlum ve mağdur iki halktır. Kürt milleti filistin halkının yanındadır. Bu bir gerçektir. Diğer bir gerçekte Kürtler de zulüm altındadır. İnsanlar bunu bilmeyebilir. Kürtler kardeşlerinin acılarına karşı duyarsız olabilir. Kürtlük gururu ve şuru zayıf olabilir.

Kürt siyasilerin görevi ortadaki bu çifte gerçeğe duyarsız kalmamalıdır.

Halk kitlelerin isteklerine aykırı davranmak başarısızlık getirir.

Kudüs; bir filistin arap için bir namus ise birileri de çıkıp Diyarbakır'da kürtler için bir namustur diyebilmelidir. Kürt siyasileri bu her iki gerçeğe de vurgu yapmalıdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar