
Zelensky ABD’nin barış baskısını halka anlattı: “Ya onurumuzu kaybederiz ya da müttefikimizi kaybederiz
.
Kiev’de ulusa seslenen Zelenski, ABD’nin 28 maddelik barış planı için artan baskısını halka anlattı: “Şu anda tarihimizin en zor anlarından birindeyiz. Şu anda Ukrayna bugüne kadarki en ağır baskılardan biri altında. Ya onurumuzu kaybetmek ya da başlıca bir müttefiki kaybetme riski. Ya zorlu 28 madde ya da son derece ağır bir kış. Özgürlük olmadan, onur olmadan, adalet olmadan bir yaşam. Ve bize iki kez zaten saldırmış olan birine güvenmek.”
Axios’un elde ettiği taslak belgeye göre ABD’nin önerdiği güvenlik garantisi, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik gelecekteki “önemli, kasıtlı ve sürdürülebilir” bir saldırısını tüm transatlantik topluluğa yapılmış saldırı sayacak. Bu durumda ABD ve Avrupalı müttefikler askeri güç dahil ortak yanıt verecek.
Barış planının mimarı olarak gösterilen Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, taslağı Zelenskiy’ye iletti. Planın Ukrayna için ağır tavizler içermesine rağmen, karşılığında tarihte ilk kez ABD ve Avrupa’dan resmi bir güvenlik şemsiyesi vaat ediliyor.
Zelensky: “Amerikalılar savaşın bitirilmesine dair kendi vizyonlarını sundu”
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky, bu sabah yaptığı açıklamada ABD’nin planı sunduğunu doğruladı. X hesabından paylaştığı mesajda şunları söyledi:
“Amerikan tarafı savaşı bitirmeye yönelik bir planın maddelerini — kendi vizyonlarını — sundu. Biz de kendi temel ilkelerimizi ortaya koyduk. Ekiplerimizin bunlar üzerinde birlikte çalışmasına karar verdik.”
Zelensky devamında, çalışmanın çok taraflı yürütüldüğünü vurgulayarak şunları ekledi:
“Ukrayna, ABD, Avrupalı ve küresel ortaklarımızla açık ve dürüst bir çalışma yürütmeye hazırız.”
Güvenlik garantisinin ayrıntıları
Taslak metne göre; Rusya’nın ateşkes hattını aşarak Ukrayna’ya yönelik “ciddi, kasıtlı ve sürdürülebilir” saldırısı, “transatlantik topluluğun barış ve güvenliğine saldırı” sayılacak.
Trump, NATO ve Avrupa ile istişare ederek askerî güç kullanımı da dahil tüm tedbirleri alma yetkisine sahip olacak.
Fransa, İngiltere, Almanya, Polonya ve Finlandiya gibi NATO üyeleri de bu taahhüde eşlik edecek.
Anlaşma 10 yıl geçerli olacak, karşılıklı mutabakatla yenilenebilecek.
Beyaz Saray yetkilileri taslağın gerçek olduğunu doğruladı; ancak Rusya’nın imzasının gerekip gerekmediği henüz net değil.
Ağır tavizler karşılığında “ABD şemsiyesi”
Plan, Ukrayna’nın karşılığında önemli tavizler vermesini öngörüyor. Plana göre, Rusya tüm Donbas bölgesinin kontrolünü alacak, Herson ve Zaporijya’daki mevcut hatlar dondurulacak, Ukrayna topraklarında hiçbir NATO askeri bulunmayacak, Ukrayna ordusu 600 bin askerle sınırlandırılacak (şu an 800–850 bin). Rusya’ya yönelik yaptırımlar kaldırılacak; savaş suçlarına af öngörülüyor.
ABD yönetimi, buna rağmen güvenlik garantisinin Zelensky için “tarihi büyüklükte bir kazanım” olduğunu savunuyor.
Zelensky: Ya onurumuzu kaybederiz ya müttefiklerimizi”
Zelensky, bu akşam Kyiv’de Ukraynalılara seslendiği konuşmada şunları söyledi:
“Ukraynalılar!
Her ulusun hayatında herkesin birbirine açıkça konuşması gereken anlar gelir. Dürüstçe. Sakin bir şekilde. Spekülasyon olmadan, söylenti, dedikodu olmadan, fazlalık olmadan. Olduğu gibi. Size hep böyle konuşmaya çalıştığım gibi.
Şu anda tarihimizin en zor anlarından birindeyiz. Şu anda Ukrayna bugüne kadarki en ağır baskılardan biri altında. Şu anda Ukrayna kendisini çok zor bir seçimin eşiğinde bulabilir. Ya onurumuzu kaybetmek ya da başlıca bir müttefiki kaybetme riski. Ya zorlu 28 madde, ya da son derece ağır bir kış – şimdiye kadarki en ağır kış – ve beraberindeki tehlikeler. Özgürlük olmadan, onur olmadan, adalet olmadan bir yaşam. Ve bizi iki kez zaten saldırmış olan birine güvenmek.
Bizden bir cevap bekleyecekler. Ama gerçek şu ki, ben o cevabı zaten verdim. 20 Mayıs 2019’da, Ukrayna’ya sadakat yemini ederken özellikle şu sözleri söyledim:
‘Ben, halkın iradesiyle Ukrayna Cumhurbaşkanı seçilen Volodimir Zelensky, tüm eylemlerimle Ukrayna’nın egemenliğini ve bağımsızlığını savunmaya, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini korumaya, Ukrayna Anayasası ve yasalarına uymaya, görevimi tüm yurttaşlarımın çıkarları doğrultusunda yerine getirmeye ve Ukrayna’nın dünyadaki konumunu güçlendirmeye söz veriyorum.”
Bu benim için sadece bir protokol gereği işaretlenecek bir formalite değil – bu bir yemin. Ve her gün, o yeminimin her kelimesine sadık kalıyorum. Ve onu asla ihlal etmeyeceğim. Ukrayna’nın ulusal çıkarına saygı duyulmalıdır.
Yüksek sesli açıklamalar yapmıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri ile ve tüm ortaklarımızla sakin biçimde çalışacağız. Ana ortağımızla çözümler için yapıcı bir arayış olacak.
Gerekçelerimizi ortaya koyacağım. İkna edeceğim. Alternatifler sunacağım. Ama bir şey kesin: Düşmana, Ukrayna’nın barış istemediğini, süreci baltaladığını ya da diplomasiyi istemeyen tarafın Ukrayna olduğunu söylemesi için bir neden vermeyeceğiz. Bu olmayacak.
Ukrayna hızlı çalışacak. Bugün, cumartesi ve pazar günü, tüm gelecek hafta, gerektiği sürece – 7/24 – bu planın tüm maddeleri arasında en az iki tanesinin göz ardı edilmemesi için mücadele edeceğim: Ukraynalıların onuru ve özgürlüğü. Çünkü geri kalan her şey bunun üzerine inşa edilir – egemenliğimiz, bağımsızlığımız, toprağımız, insanlarımız. Ve Ukrayna’nın geleceği.
Sonuç olarak savaş sona ersin diye – ama Ukrayna sona ermesin, Avrupa sona ermesin, küresel barış sona ermesin diye – her şeyi yapacağız ve yapmalıyız.
Az önce Avrupalılarla konuştum. Avrupa Birliği sınırlarının hemen yanında Rusya’nın olduğunu tam olarak anlayan Avrupalı dostlarımıza güveniyoruz. Bugün Ukrayna, rahat bir Avrupa yaşamı ile Putin’in planları arasında duran tek kalkandır. Hatırlıyoruz: Avrupa bizim yanımızdaydı. İnanıyoruz: Avrupa yine yanımızda olacak.
Ukrayna 24 Şubat’ın bir deja-vusunu yaşamamalı; o sabah yalnız hissettiğimiz, Rusya’yı durdurabilecek kimsenin olmadığı ama halkımızın bir duvar gibi Putin’in ordusunun karşısına dikildiği anı.
Ve elbette dünyanın şunu söylemesini duymak güzeldi: Ukraynalılar inanılmaz; Tanrım, nasıl savaşıyorlar; nasıl ayakta duruyorlar; ne büyük kahramanlar. Bu doğru. Kesinlikle doğru. Ama Avrupa ve dünya başka bir gerçeği de anlamalı: Ukraynalılar her şeyden önce insandır. Yaklaşık dört yıldır tam kapsamlı bir işgal altında, dünyanın en büyük ordularından birini durduruyoruz. Binlerce kilometrelik bir cepheyi tutuyoruz. Halkımız her gece bombardımanlara, füzelere, balistik saldırılara, Şahed dronlarına maruz kalıyor. Her gün sevdiklerini kaybediyorlar. Ve halkımız bu savaşın bitmesini canı gönülden istiyor. Evet, biz çelikteniz. Ama en güçlü metal bile bir gün yorulur.
Bunu hatırlayın. Ukrayna’nın yanında olun. Halkımızın yanında olun – bu da onur ve özgürlüğün yanında olmak demektir.
Sevgili Ukraynalılar!
Savaşın o ilk gününü hatırlayın. Çoğumuz bir seçim yaptık. Ukrayna’dan yana bir seçim. O anki duygularımızı hatırlayın. Nasıldı? Karanlık, gürültülü, ağır, acı dolu. Birçoğu için – korkutucu. Ama düşman sırtımızı kaçarken görmedi. Gözlerimizi gördü – bize ait olan için savaşma kararlılığıyla dolu gözlerimizi. İşte bu, onurdur. Bu özgürlüktür. Ve bu, Rusya için gerçekten en korkutucu olan şeydir: Ukraynalıların birliğini görmek.
O gün birliğimiz evimizi düşmandan savunmaya odaklıydı.
Şimdi de evimizde onurlu bir barış olabilmesi için birliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Şu anda tüm Ukraynalılara sesleniyorum. Halkımıza, vatandaşlara, siyasetçilere – herkese. Kendimize gelmemiz gerekiyor. Kendimizi toparlamamız gerekiyor. Kavgayı bırakmamız, siyasi oyunları durdurmamız gerekiyor. Devlet işlemek zorunda. Savaş halindeki bir ülkenin parlamentosu birlik içinde çalışmalı. Savaş halindeki bir ülkenin hükümeti etkin şekilde çalışmalı. Ve hepimiz birlikte unutmamalı – ve karıştırmamalıyız – bugün Ukrayna’nın gerçek düşmanı kimdir.
Savaşın ilk gününde bana çeşitli “aracılar” tarafından farklı planlar, maddeler getirilmişti; savaşı bitirmek için ültimatomlar vardı. Dediler ki: ya böyle ya hiç. Ya imzalarsın ya da seni ortadan kaldırırız, yerine ‘Ukrayna’nın vekaleten Cumhurbaşkanı’ imzalar.
Sonunun nasıl geldiğini hepimiz biliyoruz. O ‘aracıların’ çoğu daha sonra esir takas fondumuzun bir parçası oldu ve önerileriyle birlikte geldikleri ‘anavatanlarına’ geri gönderildi.
O zaman Ukrayna’yı satmadım. Arkamda sizin desteğinizi gerçekten hissettim – her birinizin. Her Ukraynalının, her askerin, her gönüllünün, her doktorun, diplomatın, gazetecinin, bütün ulusumuzun.
O zaman Ukrayna’yı satmadık. Şimdi de satmayacağız. Ve biliyorum ki tarihimizin en zor anlarından birinde bile yalnız değilim. Ukraynalıların devletine inandığını biliyorum; bir olduğumuzu biliyorum. Ve gelecekteki tüm toplantı, müzakere ve görüşme formatlarında, arkamda Ukrayna halkı olduğunu bilerek onurlu bir barışı güvence altına almak ve onları ikna etmek benim için çok daha kolay olacak. Milyonlarca halkımız – onur sahibi insanlar, özgürlük için savaşan insanlar, barışı hak eden insanlar.
Ve tüm kahramanlarımız – hayatlarını Ukrayna için verenler – şimdi göklerden baksınlar; çocuklarının ve torunlarının onurlu bir barış içinde yaşayacağını görmeyi hak ediyorlar. Ve o barış gelecek. Onurlu, etkili, kalıcı bir barış.
Sevgili Ukraynalılar!
Önümüzdeki hafta çok zor olacak, olaylarla dolu olacak.
Siz olgun, bilge, bilinçli bir ulussunuz; bunu defalarca kanıtladınız. Ve bu kez çok büyük bir baskı olacağını da anlıyorsunuz – siyasi baskı, bilgi baskısı, her türden baskı. Bizi zayıflatmak için tasarlanmış. Aramıza nifak sokmak için. Düşman hiç uyumaz – bizi başarısız kılmak için her şeyi yapacaktır.
Buna izin verecek miyiz? Buna hakkımız yok. Ve vermeyeceğiz. Çünkü bizi yok etmek isteyenler bizi iyi tanımıyor. Kim olduğumuzu, neyi temsil ettiğimizi, hangi değerlere sahip olduğumuzu anlamıyorlar. Kimin için mücadele ettiğimizi anlamıyorlar. Bu yüzden biz Onur ve Özgürlük Günü’nü ulusal bayram olarak kutluyoruz. Bu, kim olduğumuzu gösterir. Değerlerimizi gösterir.
Barışımız için diplomatik arenada çalışacağız. Barışımız için ülke içinde birlik içinde hareket etmeliyiz. Onurumuz için.
Özgürlüğümüz için. Ve inanıyorum – ve biliyorum – yalnız değilim. Benimle birlikte ulusumuz, toplumumuz, savaşçılarımız, ortaklarımız, müttefiklerimiz, bütün halkımız var. Onurlu. Özgür. Birleşmiş.
Onur ve Özgürlük Gününüz kutlu olsun.
Ukrayna’ya zafer!”

HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.