Vicdani Ret Derneği ve 4 kuruluştan Bakanlar Komitesi'ne başvuru

Vicdani Ret Derneği ve 4 kuruluştan Bakanlar Komitesi'ne başvuru

.

A+A-

Vicdani Ret Derneği ve uluslararası alanda çalışan dört sivil toplum örgütü, hazırladığı başvuru ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ni vicdani ret konusundaki gelişmelere ilişkin bilgilendirdi.

Vicdani Ret Derneği, İnanç Özgürlüğü Girişimi, Norveç Helsinki Komitesi, Uluslararası Savaş Karşıtları, Avrupa Vicdani Ret Bürosu ve Connection e.V. , vicdani ret davalarına ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne başvuruda bulundu. “Ülke Grubu” davalarının kararlarının uygulanması için toplu olarak Bakanlar Komitesi Tüzüğünün 9.2 numaralı kuralı uyarınca hazırlanan “Kural 9.2” başvurusu, Etkiniz AB Programı’nın desteğiyle hazırlandı.

Söz konusu izleme raporu, Türkiye’de vicdani ret hakkının mevcut durumuna ilişkin bir bilgilendirme yapmanın yanında; antimilitarist, Yehova Şahidi ve İslami inanca sahip vicdani retçilerin bilgileri ve öyküleri de yer aldı.

VİCDANİ RET DERNEĞİ'NİN RAPORU TEMEL ALINDI

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Murat Ülke hakkında verdiği ve 24 Nisan 2006 tarihinde kesinleşen kararının ardından, Türkiyeli vicdani retçilere ilişkin verilen kararların yerine getirilip getirilmediği Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından izleniyordu. Bu çerçevede çeşitli defalar hükümetten vicdani redde ilişkin politik ve pratik önlemleri içeren “eylem planı” sunması talep edilirken, hükümet tarafından sunulan 31 Mart 2020 ve 5 Ağustos 2021 tarihli eylem planlarının neredeyse aynı olduğu görüldü. Bu nedenle başvurucu örgütler, 2020 yılında yaptıkları bildirimleri güncelleyerek Bakanlar Komitesi'ne iletti. İletilen bildirim Vicdani Ret Derneği tarafından hazırlanan Mayıs 2021 tarihli “Türkiye’de Askerlik Hizmetine Karşı Vicdani Ret” başlıklı raporu temel aldı.

Bildirimin ana noktaları ise şu şekilde;

Türkiye halen vicdani reddi bir hak olarak tanımamaktadır.

Hükümetin halen bir vicdani ret politikası yoktur.

Vicdani reddin hak olarak tanınmadığı için vicdani retçilerin başvurabilecekleri bir mekanizmanın bulunmamaktadır.

Vicdani retçiler din ve vicdan özgürlüğünün yanı sıra çalışma hakkı, seçme ve seçilme hakkı, seyahat özgürlüğü, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı gibi en temel hak ve özgürlüklerini diğer yurttaşlarla eşit koşullarda kullanmamaktadırlar.

Yanı sıra retçiler sürekli bir GBT kontrolü, para cezası, kovuşturma, yargılama, para ve/veya hapis ile cezalandırma döngüsü içinde yaşamaktadır. Bu döngü, kamu haklarından yasaklanma ve ağırlaştırılmış infazı da içermektedir. Vicdani Ret Derneğinin Mayıs 2021 tarihli bir önceki raporunda vicdani retçilere açılan 85 dosyada 575.517 TL para cezası kesildiği belirtilmişti. Yayınlanan yeni bildirimde ise, bu veriye yenileri eklendi. Bildirimde yer alan güncel verilere göre, başka vicdani retçilerin yanı sıra Ağustos 2021’de Uğur Yorulmaz hakkında 59.140 TL, Abuzer Yurtsever hakkında da 18.666 TL idari para cezası verilmiştir.

Vicdani reddin bir hak olarak tanınmaması ve vicdani ret süreçlerine ilişkin bir mekanizmanın yokluğu nedeniyle yaşanan hak kısıtlamaları vicdani retçilerin, yaşamlarını “sivil ölüm” koşullarında sürdürmelerine neden olmaktadır.

Mahkemeler ve Anayasa Mahkemesi, vicdani retçiler için etkili iç hukuk yolları sunmamaktadır. Vicdani Ret Derneği’nin raporuna göre bugüne kadar vicdani retçilerin Anayasa Mahkemesi’ne en az 45 ayrı başvuru yapmıştır ve bu dosyaların neredeyse hepsi halen AYM önünde beklemektedir.

“Bedelli askerlik” vicdani retçiler için politik ve vicdani bir seçenek değildir. Bunun yanında, bu düzenlemeden yararlanmak isteyenlerin 1 Ocak-31 Haziran tarihleri için 39.788,64 TL, 1 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihleri için 43.151,18 TL ödeyecekleri dikkate alındığında, bu da ekonomik olarak başvurulması son derece zor bir düzenlemedir.

BAKANLAR KOMİTESİ'NDEN TALEPLER

Raporda Vicdani Ret Derneği'nin (VR-DER), Aralık 2020- Eylül 2021 arasında vicdani retçilerin deneyimleri üzerinden bir araya getirdiği 60 başvuruya da yer verildi. Başvurularda vicdani retçilerin Kamusal hayata katılma ve seçme hakkı, seyahat özgürlüğü, çalışma hakkı, eğitim hakkı, işkence yasağı ve özel yaşama saygı hakkı konusunda birçok hak ihlali ile karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Raporun değerlendirmeler ve öneriler kısmında ise Bakanlar Komitesi’nden şunlar talep edildi:

-AİHM tarafından Ülke Grubu davalarında verilen kararların uygulanması için yetkilileri uyaran bir ara karar alınması;

-Ülke Grubu davalarında tespit edilen insan hakları ihlallerinin, Türkiye’de halen yaşanmakta olduğunun vurgulanması;

-Ülke Grubu Davalarının, Türkiye makamları tarafından etkili önlemler alınana kadar Bakanlar Komitesinin gündeminde tutulması;

-Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru mekanizmasının, vicdani retçilerin korunmasının sağlanması bakımından etkinliği konusunda Türkiye makamlarından bir rapor sunmasının istenmesi;

-Türkiye makamlarından, askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı bağlamında bağlamında uluslararası insan hakları yükümlülükleri ve yargı süreçlerinin ilgili uluslararası insan hakları standartlarına uyumu konusunda hakim ve savcılara verilen eğitimin etkililiği hakkında bilgi vermelerinin ve etkilenen gruplar ile sivil toplum kuruluşlarının bu eğitimlerin hazırlanmasına ve verilmesine dâhil edilmelerinin istenmesi;

-Türkiye makamlarından vicdani retçilerin sayısı, vicdani ret talebiyle ilgili mercilere verilen dilekçe sayısı, vicdani ret ile bağlantılı para cezaları, soruşturmalar ve cezalar hakkında istatistiki bilgi sağlamalarının istenmesi;

-Türkiye makamlarından yasa uyarınca yoklama kaçağı, bakaya, firari durumunda olan vicdani retçilerin eğitim, kişi güvenliği, mülkiyetin korunması, oy kullanma hakkı, geçimini sağlama olanağı gibi haklarının nasıl ve hangi boyutta etkilendiğine ilişkin bilgi istenmesi;

-Türkiye makamlarından, başvuru sahiplerinin ve diğer vicdani retçilerin daha fazla kovuşturmaya uğrama riski altında olmamasını ve siyasal, medeni, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını tam olarak kullanabilmelerini sağlayacak önlemler almalarının talep edilmesi;

-Türkiye makamlarından, vicdani retçilerin mevcut cezalarının iptal edilmesini, bu cezaların sabıka kaydından silinmesini ve tazminat ödenmesinin sağlanmasının istenmesi (DUVAR)

RAPORUN TAMAMI

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.