Haber Merkezi - Genç kız, 17. Hanedan (MÖ 1580 – 1550) döneminde öldüğünde sadece 15 veya 16 yaşındaydı.

Arkeolojik kazıların direktörü José Galán’ın yaptığı açıklamaya göre, arkeologlar, 18. Hanedan döneminde kral Thutmose III’ün (kadın firavun Hatşepsut’un yeğeni ve üvey oğlu) altında hizmet veren General Djehuty’in mezarının önündeki açık bir avluda, bir inşaat çalışmasında kazı yaparken genç kızın mumyalanmış kalıntılarını ve bir çift deri ayakkabıyı ortaya çıkardı.

Ahram Online’a göre, tabutun içinde sağına dönük olarak yerleştirilen kızın mumyası, Luksor’un batı yakasındaki Draa Abul Naga nekropolünde bulundu. Binlerce yıl içinde mumyanın bozulmasına rağmen, restorasyon çalışmaları sayesinde kızın yanında bulunan mücevherler neredeyse eski hallerine geri döndürüldü. Bu mücevherler, kulaklarından birinde ince bir metal yaprakla kaplanmış iki spiral küpenin yanı sıra parmaklarında iki yüzük ve boynuna sarılmış dört kolyeyi içeriyordu.

Yüzüğün biri kemikten yapılmış, diğeri ise metalden yapılmıştı ve etrafına ip sarılarak mavi bir cam boncuk tutturulmuştu. Dört kolye sırlı seramik ile birbirine bağlanmıştı.

Yüzükler gibi, her kolye de benzersizdi. Biri 70 santimetre uzunluğunda olan kolye, koyu ve açık mavi fayans arasında değişen yuvarlak boncuklardan yapılmıştı. 62 santimetre uzunluğundaki diğer kolye ise yeşil fayans ve cam boncuklara sahipti.

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’na göre üçüncü kolye günümüz standartlarına göre bile bir hazineydi. 61 santimetre uzunluğundaki kolyenin, ametist boncukları dahil 74 parçası vardı. Bunlar akik adı verilen kahverengimsi-kırmızı bir taş, kehribar, mavi cam ve kuvarstı. Bu kolye ayrıca iki tane bokböceği (Scarab), biri Horus’u (şahin olarak tasvir edilen bir tanrı) gösteren beş fayans tılsım içeriyor.

1.75 metre uzunluğundaki tabut, tek bir çınar ağacının gövdesinden oyulmuştu. Ahram Online’a göre, gencin ölümü sırasında bu tabut önce beyaza, arından kırmızıya boyanmıştı.

Arkeologlar ayrıca, genç kızın mumyasının yanında hala bir ip ile birbirine bağlı duran, pişmiş topraktan yapılmış minyatür bir tabut buldular. Bu küçük tabutu açtıklarında, dört keten bandajla sarılmış ushabti olarak bilinen ahşap bir mezar heykelciği buldular. Heykelcik ve bandajlardan birinde, “Osiris, Djehuty” şeklinde sahibinin adı yazıyordu.

Kazı ekibi ayrıca, 17. Hanedan dönemine ait bir ip ile birbirine bağlanmış bir çift deri sandalet ve deri toplar buldu.

Galán, “Sandaletler 3.600 yıllık olmasına rağmen iyi korunmuş durumda” diyor. Ahram Online’a göre bu ayakkabılar kırmızıya boyanmış ve ayakkabılara tanrı Bes’in, tanrıça Taweret’in, bir çift kedinin, bir dağ keçisinin ve bir rozetin görüntüleri kazınmıştı.

Sandaletlerin büyüklüğüne ve süslemelerine dayanarak, muhtemelen bir kadına ait olduğu düşünülüyor.

Toplar, 12. Hanedan’a ait Beni Hassan mezarlarındaki günlük yaşam tasvirlerine göre, bir kadın tarafından spor için veya dans eden bir koreografinin parçası olarak kullanılmış olduğu düşünülüyor.

Haberin kaynağına ulaşmak için tıklayınız