Kürtlerde üç Bedî-Üz Zaman

Kürtlerde üç Bedî-Üz Zaman

.

A+A-

  Abuzer Bali Han

 (Araştırmacı yazar)

-Türkolog-Kürdolog-

Bedî-ûz Zaman Ebul İz İsmail el-Rezzaz el-Cezîrî el-Kurdî  

Bedî-ûz Zaman Mevlana Halidê Şehrezorî-

( Mevlana Halîdê Begdadî),

Bedî-ûz Zaman Saîdê  Kurdî

(Saidî Nursî)

 

İSMAİL EL CİZİRİ  

(1136-1206)

ARTUKLU DEVLETİNDE BİR KÜRT BİLGİNİ

MÜHENDİS OLAN ROBOT VE  KOMPÜTERİN BABASI

 

images

 

Amerika’da Makina Mühendislik Fakültelerinde okutulan

Ciziri'nin kitabının İngilizce çevirisinin kapağı

Al Jazari’s Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices, USA, Boston, 1973

 

"Pratiğe dönüşmiyen bilgi, o yanlış ile doğru arasında kalır!.."

                                -Ciziri-

 

Kürtler üzerinde egemenliğini sürdüren Türk, Arap ve Fars milliyetçileri her ne kadar Kürtleri küçümseler de Kürtlerin tarihe kafa tutan büyük değerleri de vardır. Müslümanlıkta epeyce inananların inaçları Nakşi Bendi tarikatına dayanır. Osmanlı Devleti’nin sarayında Nakşi Bendi tarikatı çok eskilere kadar gider. Mevlana Halid'in doğduğu Şehrezor, birçok Kürt din alimini yetiştiren bir yöre olan ve günümüzde Kerkük olarak adlandırılan bölgede dünyaya gelmiştir. Birkaç örnek verirsek Fatih Sultan Mehmet Han'n Hocası olan Molla Gorani (1410-1488), diğer gerçek adıyla Ahmed bin İsmâil bin Osman Gorani, Kürt olup Goran kasabasında dünyaya gelmiştir.

Kürtler arasında “bedî-ûz Zaman“ ünvanını alan pek çok kişi olsa da bunlardan sadece üçünün adı ön plana geçerek, günümüzde halen Kürtler ve müslümanlar arasında anıla gelmekteler. “Bedî-ûz Zaman“ın anlamı "harikulade zeka ve hafıza"sı olan kişi anlamındadır. Yani kendi döneminin "Zamanın Harikası"olarak adlandırılır. Bu sadece dini anlamda olmayıp, bilim alanında da eşi ve benzeri olmayan  kişi anlamını taşır. Kürt asıllı “Bedî-ûz Zaman“lardan biri XII. yüzyıla yaşamış olan  “Bedî-ûz Zaman Ebûl-îz Îsmaîl bîn El-Razaz El-Cezîrî El Kurdî“ (1136-1206)'dir. Diğer bir Kürt Bedî-ûz Zaman ise Mevlana Halid Hazretleri, “Silsile-i Aliyye” denilen büyük evliyâullâh halkasının bir tertibe göre otuzuncusu sırada olduğu kaynaklarda yazılıdır.  Silsile-i Aliyye hakkında tarikatlara göre yapılan değişik listeler olmasına karşılık "Dinimiz İslam" adlı sitede yayımlanan bir listede 37 kişilik adlar içerisinde “Bedî-ûz Zaman Mevlana Halid Hazretleri”  30’uncu sırada yer alır.

Müslümanlıkta epeyce inananların inaçları Nakşi Bendi tarikatına dayanır. Osmanlı Devleti’nin sarayında Nakşi Bendi tarikatı çok eskilere gider. Mevlana Halid'in doğduğu Şehrezor, birçok Kürt din alimini yetiştiren bir yöre olan ve günümüzde Kerkük olarak adlandırılan bölgede dünyaya gelmiştir.

Kürtler arasında “bedî-ûz Zaman“ ünvanını alan pek çok kişi olsa da bunlardan sadece üçünün adı ön plana geçerek, günümüzde halen Kürtler ve müslümanlar arasında bu adlar anılarak saygı duyulur. Cizreli İsmail'in bir Türk, bir Arap ya da Batılı ırklardan biri olması da mümkündü. O zaman böylesi bir yabancıya saygı duymak kadar güzel daha ne olabilirdi? Ama o kişi Kürd ise, Kürd olarak bilim adamlarının adını vurgulayarak belirtmesinde egemen güçler için ne gibi bir sakıncası  vardır, sorusu akla ilk gelen bir soru olur! Bu sorunun yanıtını ayrıca  Cizreli İsmail’i bir Türk bilim adamı gibi taktim eden Türk bilim adamlarına sormak gerekir!..

Artuklu sarayının önemli mühendislerinden biri olan ve Botan'da doğan Cizreli İsmail'in buluş ve makinaları günümüzde halen dünyanın üniversitelerinde okutulmaktadır. O, 1136 yılında Cizre'de ”Deryê Çiya“ semtinde dünyaya gelmiştir. Öğreniminden sonra da Artuklu sarayında mühendis olarak görev alır. Babasının adı Rezaz olup ticaretle uğraşmaktaydı. Böylece Rezaz'ın oğlu İsmail olarak adı tarihe geçer. Kendisinin yaşadığı dönemde O'nun kadar bilgili ve akıllı kimse olmadığı için, halk tarafından kendisine “Bedî-ûz Zaman Ebûl-îz Îsmaîl bîn El-Razaz El-Cezîrî El Kurdî“ denilmiş…

Yaşadığı yüzyılda elektirik ve makinalar daha icat edilmeden önce, su kuvvetiyle dünyada ilk kez bir çok yeni icada imzasını atmış. Dünyada yapıt ve buluşları bir çok üniversitede okutulan Cizreli İsmail, ne yazık ki ne Kürtler arasında, ne de Türkler arasında gereği gibi tanıtılmamıştır. O yapmış olduğu buluşları Artuklu sarayında uygulamaya başlamış, kendisine sarayın vermiş olduğu olanaklarla da icattan icada koşmuştur. Bilgin ve çağında örneğine az rastlanan emsalsiz birisiymiş. Günümüzde O'nun bir benzerine rastlamak mümkün değil. O'nun adı dünyanın ölümsüzleri arasındadır. Medeniyete ışık tutan, Mezopotamya medeniyetini inşa edenlerden biri olarak Cizreli İsmail'e çok şey borçluyuz. O'nun adı dünyadaki icatçılar arasında en ön sıralarda yer alır... 

Diyarbakır Artuklu Sarayı’nda 25 yıl başmühendislik görevini yapan Cizreli İsmail tüm yeni buluşlarını Arapça olarak yazdığı "Kitab-ül Camii Beyn-el ilmi vel-amel En Nafi-i fi Sınaat-il hiye, Cezîra Botan, 1183 - 1208" adlı kitabında makina ve buluşlarını renkli şekillerle çizerek hazırlamıştır. O dönemde sarayın resmi dili Arapça'ymış.

Bu kitabı kısmen ilk defa Alman bilim adamları E. Wiedman ve F. Hauser tarafından Arapça’dan Almança'ya çevrilmiş olup, 1908-1921 yılları arasında yayınlamışlar. Kitabın İngilizce'ye çevirisi ise “Al Jazari’s Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices,USA, Boston, 1973“te yeniden yapılmıştır.

Cizreli İsmail kitabının başında “25 yıl Artukoğulları hükümdarlarına bu otomatik aygıtları yaparak hizmet ettim. Hükümdarımın isteği üzerine bu kitabı yazdım. Benden önce çeşitli otomatik aygıtlar kurabilen bütün bilginlerin eserlerinden yararlandım. Kendi buluşlarımı da katarak yeni makineler yaptım” der.

Adı geçen kitap 6 kısımdan oluşup, eserde mühendislikle ilgili 50 farklı aletin plan ve işleyişi hakkında bilgiler verilmektedir.

Osmanlılar döneminde de yazarlar eserlerini çoğu zaman özellikle dini konuları Arapça ile, kültür ve edbiyat konularını da Farsça yazmayı tercih ederlerdi. Ciziri de eserini Arapça yazmış. Ya da yazmak zorunda kalmış. Çünkü o dönemde Kürtçe yazı dili yaygın değildi. Günümüze kadar bu değerli yapıttan eski harflerle ancak 11 elyazması nüshası kalabilmiştir. Yapıtın orijinali ise mevcut elyazmaları arasında halen bulunmamaktadır. Bu 11 adet elyazması nüshadan üçü Türkiye bulunmaktadır. Bunun iki nüshası Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde III. Ahmed kitaplığının A3472 nolu bölümde kayıtlıdır. Yapıtın diğer bir nüshası da Ayasofya Kütüphanesi'nde muhafaza edilmekteler. Ayasofya Kütüphanesi'ndeki nüshanın 66 sayfası koparılmış ve kaybedilmiştir…

İngilizce çevirisi yapılan elyazması ise Amerika'da kütüphanede korunmaktadır. Aradan yüzyıllar geçtiği halde otantik renklerinden hiç bir şey kaybetmeden günümüze kadar gelen bu kitaplar paha biçilmez değerdeler. Türkiye'deki nüshaların ise uzun bir dönem görevliler tarafından saklı tutulmaları ve İngilizce baskısı yapıldıktan sonra ortaya çıkmaları da ayrıca düşündürücüdür. Kitabı Türkçe olarak ”Al-Jazari'nin "Mucizevi Mekanik Geretlerini Anlatma Kitabı“ diye çevirmek mümkün. Kürtçe'ye de ”Pirtûka Îsmaîlê Cezîrî Ya Amûrên Mekanîk Yên Nûwaze“ şeklinde çevirilebilinir.

Dünya bilim aleminde Cizreli İsmail ”Kendi çağındaki zirvedeki büyük mühendis“ olarak anılması gayet doğal. Çünkü O, dünya bilim adamları tarafından "Dünyanın ilk modern fizikçisi" olarak tanınır. Ayrıca dünyada ilk kez robot ve kompüterin temelini atan kişi olarak da bilinir. Mekanik ve dinamik konularında O'nun yapıtları dünyada bu konuda atılan ilk adımlar olarak nitelendirilir…

O, sibernetik ve robotik alanının ilk buluşçusu, su saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fıskiyeler, şifreli anahtarlar gibi ve pratik birçok düzeni tasarlayan ve pratikte onları uygulayan bir bilim adamı olarak tanınır.

Sibernetik bilim nedir? Kısaca tarif edilirse “sibernetik“ bilimi insanlarla makinalar arasındaki kontrol etme ve yönetme ilişkisi üzerinde duran bilime denir. Gerçi bazı bilim adamları sibernetik ve otomatik sistemlerinin başlangıcı konusunda değişik görüşler belirtirler. Örneğin Fransızlar Descartes ve Pascal'ı, Almanlar Leibniz'i, İngilizler ise R. Bacon'un adını verseler de, O'nun yaşadığı çağ ve buluşları bu örnek gösterilen kişileri bu konuda ilk olmadığını kanıtlamaktadır. Yani Cizreli İsmail adı geçen konularda ilk icatçı olarak dünyada kabul görür.

Kitabında yer alan makina icatlarının çoğunun su makinalarından ibaret  oluşu, O'nun bu konuda da çok bilgi sahibi olduğu izlenimini verir. Bu konuda Cizri’nin buluşlarını başka bir yazıya bırakarak Kürt olan diğer iki Bedî-ûz Zaman olan “Mevlana Halîd-î Şehrezorî (Bagdadî) Hazretleri" ile  Bedî-ûz Zaman Saidi Kurdî (Saidi Nursi)‘ye iki yazıda değineceğim.

(Devam edecek)

Gelecek yazıda: "Mevlana Xalîdê Kurdî Şehrezorî Hazretleri (Mevlana Halid Zülcenaheyn”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.