Financial Times: 'NATO yuvasındaki Guguk Kuşu' Erdoğan köşeye sıkıştı

Financial Times: 'NATO yuvasındaki Guguk Kuşu' Erdoğan köşeye sıkıştı

.

A+A-

"Erdoğan köşeye sıkıştı: Yeni sultan, Karadeniz'deki yeni-çarlık komşusu Putin gibi, aynı zamanda, toprak ve deniz genişlemesine ilişkin görkemli neo-Osmanlı restorasyonist fikirlerine sahip."

Financial Times yazarı David Gardner, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşın Ortadoğu’daki olası sonuçlarını değerlendirdi. Türkiye, İsrail ve İran’ın ne yapabileceğini analiz eden Gardner "Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşı sadece batıda ve NATO'da nadir görülen bir birlik ateşini yakmakla kalmadı, AB'yi de harekete geçirdi. Ayrıca Putin'in son savaşının sahnesi olan daha geniş Ortadoğu'ya dalgalar gönderiyor. Bölgesel belirsizliğin ortasında ve iki arada bir derede kalmış, 70 yıllık bir NATO üyesi ve hüsrana uğramış AB adayı Türkiye'nin durumu en riskli görünüyor" dedi.

"Son yıllarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan batıdaki eski müttefiklerini düşmanlaştırdı, İran'a karşı yaptırımları deldi, muhaliflerini baskı altına aldı ve Suriye, Irak, Libya ve Kafkasya'da bölgesel askeri operasyonlar başlattı" diyen Gardner "Rusya'nın S-400 füze savunma sistemini satın almak, Türkiye'nin NATO yuvasında bir guguk kuşu olduğu yönündeki korkuları artıran özellikle kışkırtıcı bir hareketti" ifadelerini kullandı.

Financial Times analizinde şu ifadeler kullanıldı:

Erdoğan, ABD ve bazı AB ülkelerinin 2016 ortalarında kendisini devirmek için yapılan başarısız darbeyi desteklediğine inanıyor ve Ankara'daki yetkililer Türkiye’nin ihtiyacı olduğu bir dönemde ABD ve Almanya'nın Patriot füze bataryalarını ülkeden çektiğini söylüyor. Ancak Türkiye, S-400 alımı sonucu yeni nesil hayalet savaş uçağı F-35'i inşa eden konsorsiyumdan atıldı. ABD'nin Türkiye'nin mevcut F-16 savaş filosunu yenilemeye istekli olup olmadığı konusunda bile şüphe var.

Ancak, NATO dayanışmasında bir delik açtıktan sonra, Ukrayna krizinin Türkiye'yi batı kollarına geri itmesi olasıdır.

Erdoğan ve Putin, batı egemenliğindeki kurallar rejimini kibirli kısıtlamalar olarak görüp yıkmaya çalışan güçlü adamlar olarak narsistik bir şekilde birbirlerine hayranlar. Ama onlarınki şartların dayattığı sallantılı bir ittifak. Türkler, Suriye'deki iç savaşın gidişatını değiştiren Rusya'nın yeşil ışığıyla hava gücünü kullanıp Suriye'nin kuzeyindeki dört yerleşim bölgesini güvence altına alabilirdi. Bu, ABD destekli Suriyeli Kürt güçlerin kendi topraklarını kendi kendini yöneten bir varlık halinde birleştirmesini engelledi. Ankara, başından beri böyle bir gelişmeyi Türkiye içindeki bir Kürt isyanıyla ilgili endişeleri nedeniyle engellemeye istekliydi.

Şimdi Türkiye, savaş zamanlarında savaş gemilerinin İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'ndan geçişini düzenleyen 1936 Montrö Sözleşmesi'ni uygulama taahhüdünde bulundu. Bu, üsse dönen gemiler hariç, Karadeniz'e daha fazla Rus trafiğini durdurucaktır.

ERDOĞAN KAPIYI AÇIK TUTMAYA ÇALIŞIYOR

Bu büyük bir adım olabilir. Ancak Erdoğan hala hatlarını hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya açık tutmaya çalışıyor. Doğru, o, Libya'da ve Dağlık Karabağ'da Ermenistan'a karşı savaşın gidişatını değiştiren Türk savaş uçaklarından bazılarını Kiev'e sattı. Ukrayna'nın Ankara büyükelçiliği tarafından yayınlanan bir videoda, bir Rus tank kümesinin Türk yapımı SİHA’lar tarafından imha edildiği ıldığı görülüyor.

Ancak Ankara şimdiye kadar Moskova'ya yönelik yaptırımlara katılmadı; Avrupa Konseyi'nin Rusya'yı askıya alma oylamasında Türkiye çekimser kaldı. Erdoğan köşeye sıkıştı: Yeni sultan, Karadeniz'deki yeni-çarlık komşusu Putin gibi, aynı zamanda, toprak ve deniz genişlemesine ilişkin görkemli neo-Osmanlı restorasyonist fikirlerine sahip. Üstelik Putin Ukrayna'da başarılı olursa, Erdoğan NATO'nun değersiz bir kağıt kaplan olduğu sonucuna varabilir.

İran da Ukrayna'ya yönelik saldırılara temkinli yanıt verdi. Tahran, ABD ve beş dünya gücüyle imzaladığı 2015 nükleer anlaşmasını canlandırmaya çok yakın. Rusya'dan önce, hem küresel finansal işlemlerin büyük çoğunluğunu birbirine bağlayan sistem Swift'den ihraç edilen ve merkez bankasına ambargo uygulanan tek ülke. Ancak bu batılı kıskaç hareketinin gerçek bir süper güç üzerindeki etkileri, Rusya ile ittifak kurma hevesini azaltabilir. 

RUSYA TÜRKİYE'YE MİSİLLEME YAPABİLİR

Hem Türkiye hem de İran, tarihsel olarak Rusya'ya karşı savaşları kaybetmiş ve işgallerinden zarar görmüştür. Ancak şimdi Türkiye, Suriye'de elinde tuttuğu bölgelerde Rus misillemeleriyle karşı karşıya kalabilir. Beşar Esad rejimini halk isyanından kurtaran İran ve Hizbullah gibi müttefikleri, Putin'in dikkati başka yerdeyken Suriye'de daha özgür olabilir.

Batı'nın Körfez ve Orta Doğu'daki geleneksel bölgesel müttefiklerinden bazıları, ABD'nin artık güvenliklerinin garantörü olmadığını düşünüyor ve erişimlerini genişletti. BAE'nin Çin ve Hindistan ile birlikte Birleşmiş Milletler oylamasında çekimser kalmasıyla kanıtlandığı gibi, İsrail, BAE ve Suudi Arabistan bu savaştan rahatsız. 

Üstelik Suudiler ve Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ile anlaşarak OPEC+ petrol üretim anlaşmalarını yürütüyor. İsrail ise Rusya ile ilişkilerine değer veriyor ve Suriye'deki İran kuvvetlerine karşı yürüttüğü bombalama misyonlarını devam ettirmek için Rusya'nın hava kuvvetlerinin ve füze savunma sistemlerinin rızasına ihtiyacı olduğunu biliyor.

Ancak önümüzdeki günlerde, belirsizlik veya kararsızlık daha aldatıcı olacak. Putin, Ukraynalıların büyük bir Rus işgal gücünü geri tutma konusundaki direncine giderek daha fazla öfkelenebilir. İkinci Çeçen savaşında Grozni'ye veya Suriye iç savaşında Halep'e yaptığı bombalama türüyle Kiev'i dümdüz etmeyi seçerse, kenarda oturup izlemek gerçekten rahatsız edici olacak.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.