Cengiz Güngör: PAK Bir Sivil İtaatsizlik Partisidir

Cengiz Güngör: PAK Bir Sivil İtaatsizlik Partisidir

Cengiz Güngör yazdı: PAK aslında bir sivil itaatsizlik partisidir. Haklı, meşru bir davayı hem meşru, fiili hem da yasal yollarla savunan bir partidir.

A+A-

Cengiz Güngör

PAK Türkiyeli bir parti değildir. Türkiye Devleti’nin Anayasası’na ve diğer yasalarına rağmen, Kürdistan ismiyle kurulmuş ve Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme hakkını (Federasyon, konfederasyon, bağımsızlık) programına koymuş bir partidir.

Türkiye Devleti Anayasa Mahkemesi PAK’a ismini ve programını değiştir dedi; PAK değiştirmedi. Şimdi de Anayasa Mahkemesi PAK hakkında kapatma davası açtı.

PAK aslında bir sivil itaatsizlik partisidir. Haklı, meşru bir davayı hem meşru, fiili hem da yasal yollarla savunan bir partidir.

PAK, Türkiye Devleti yasalarında Kürdistan ismiyle parti kuruluşunun kabul edilmesi için, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması için mücadele ediyor; onurlu tarihi bir misyonu yerine getiriyor.

PAK Kürdistan özgürlük mücadelesini Türkiye’deki demokrasi mücadelesine endekslemeden, Türkiye’deki demokrasi, özgülük, adalet ve eşitlik mücadelesine de Kürdistan özgürlük mücadelesi ile koordineli bir şekilde önem veriyor.

PAK, Kürdistani partilerin 50-60 yıldır illegal olarak programlaştırdıkları tüm talep ve amaçları açık, yasal bir parti olarak programına koymuştur.

Şimdi sormak istiyorum: Böylesi bir partiyi nasıl olur da HDP ile kıyaslarsınız?

Türkiye Devleti’nin 97 yıldır kendi varlık sebebi olarak gördüğü ‘’Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak’’ paradigmasını , şimdi bize ‘’Demokratik Cumhuriyet, Demokratik Ulus, Ortak Vatan’’ olarak sunan HDP ile Kürdistan’a federe, konfedere, bağımsızlık hakkını savunan, Kürdistan’a özgürlük diyen PAK nasıl kıyaslanabilir: Nasıl olur da ‘’İkisi de Türkiyeli partidir’’ diyebilirsiniz?

Programında bir tek kez Kürt milletinden, Kürdistan’dan bahsetmeyen, Kürtlerin milli demokratik hak ve özgürlüklerinden, Kürdistan’a siyasi bir statüden bahsetmeyen HDP ile Kürt milletinin kendi geleceğini belirleme hakkını programına koyan, Kürdistan’ın dört parçaya bölünmesini tarihi bir haksızlık ve saldırı olarak yazan PAK nasıl olur da aynı kefeye konulabilir?

Kendisini sade yasal olarak değil, fikir, siyaset ve davranış tarzı olarak ‘’Türkiyeli parti’’ olarak tanımlayan HDP ile ısrarla Kürdistan isminden, Kürdistani programından vazgeçmeyen ve bu sebeple de hakkında kapatma davası açılan PAK nasıl olur da aynı kefeye konulabilir?

Eğer ‘’HDP aslında taktik yapıyor, gerçek Kürt partisi HDP’dir’’ diyorsanız; o zaman 200 yıldır Kürtlerin kendi geleceklerini belirlemeleri için mücadele eden ve Kürdistan’ı savunanlar da HDP gibi ‘’taktik yapmadıkları için ’’ aptal mıydılar?

‘’Türkiyeli’’ ya da ‘’Kürdistani’’ olmak, aynı zamanda siyasal bir tercihtir; iki ayrı millet ve ülke gerçekliğinin ayrı ayrı programlaştırılmasıdır.

Yasaları zorlayan ama yasalara boyun eğmeyen PAK’ı diğer ‘’Türkiyeli yasal partilerle’’ aynı kefeye koymak, ya bir cehalet göstergesidir; ya da bir iftiradır, bir art niyettir.

Kürdistanilik adına PAK’a bu ithamda bulunanlara da ayrıca sormak istiyorum: Buyurun düşünce ve pratik olarak PAK’tan daha fazla ne yaptıklarını , ne söylediklerini bize anlatsınlar?

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.