PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik,Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Timur ve PAK Diyarbakır İl Yöneticisi Süleyman Alış ile birlikte 12.05.2017 günü Batman, 13.05.2017 günü Mardin ve 14.05.2017 günü Van parti teşkilatlarını ziyaret etti. 

Mustafa Özçelik bu ziyaretlerde basın ve yayın kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. 

PAK yönetici, üye ve dostlarıyla , siyasetçi ve aydınlarla , Rojava Kürdistanı’ndan da parti temsilcilerinin katıldığı toplantılar gerçekleştirdi. 

Mustafa Özçelik bu toplantılarda PAK’ın yaşanan gündem ve genel olarak Kürt ve Kürdistan sorunu ile PAK’ın çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu, görüş ve önerilerini dile getirdi.

Mustafa Özçelik Batman’da düzenlediği toplantıda:

“Referandum sonuçları gösterdi ki, referandum dünyanın sonu değil. Referandum öncesi  ‘evet’ diyenler de  ‘hayır’ diyenler de halkımıza öyle bir tablo çizdiler ki, onların istediği gibi bir sonuç ortaya çıkmazsa ‘dünya yıkılacak’ . Bizler referandumdan önce ‘ referandumda ne çıkarsa çıksın, dünyanın sonu değildir. Referandum sonucu ne olursa olsun Kürtlere düşecek olan yine ölüm, yine ulusal ve demokratik haklarından yoksunluk ve Kürtlere hiç değinmeyen bir Anayasa olacaktır. Referandum sonucu herkesin aklını başına getirmelidir ; hiçbir şekilde ‘tek devlet, tek ülke, tek millet, tek bayrak’ diyen partilerin aksesuarı, destekçisi ya da kuyruğu olmayalım. Referandum sonuçları Kürtlerin kapısına yeni şans ve fırsatlar da getirmiştir. Eğer biz Kürt ve Kürdistani kesimler arasında birlik, ittifak ve ortak çalışmayı sağlayabilirsek; ‘Türk Tipi  Başkanlık Sistemi’nin yaratacağı tablodan  Kürtlerin lehine bir kazanımlar elde etmek de  mümkündür.

Mustafa Özçelik Türk Devleti’nin Kürdistan sorununu çözmek istemeyen siyasetine de dikkat çekerek; 

“Türk Devleti’nin kendisini ve Türkiye halkını 94 yıldır  ‘terör’ söylemiyle kandırdığı yetmedi mi. Bu meselenin Kürt milletinin hak ve özgürlüklerinin sağlanması meselesi olduğu açık değil mi? Saddam Hüseyin değil miydi ki Enfal’le, Halepçe’yle, Kürdistan halkından binlercesini öldürerek halkımızın özgürlük mücadelesinin önünü kapamak isteyen.Peki  bugün Saddam Hüseyin nerede Kürdistan halkı nerede? Türk Devleti’nin bu savaş ve çözümsüzlük siyaseti hiçbir meseleyi çözmüyor, daha çok kan dökülmesine ve halklarımızın geleceğinin kaosa sürüklenmesine sebep oluyor. Kürt karşıtlığı siyaseti, Türk Devleti’nin gözünü köreltmiş durumda. Türk halkının da gözünü açması ve savaşa karşı çıkması gerekmektedir.”

Mustafa Özçelik Mardin’de ise Kuzey Kürdistan’da devam eden savaşa değinerek, şunları dile getirdi:

“Halkımızın %90’nının bu savaşa karşı olduğu oldukça açık değil midir? Peki nedir bizleri  ‘yeter artık; bu savaş bitsin’ alıkoyan. Kürdistan halkı son 30 yılda ağır bedeller ödedi. Binlerce kürt genci ve kadını canını feda etti. Her evde bir şehit, yaralı, tutuklu, ya da evinden yurdundan olmuş birileri var. Ancak PKK halkımızın verdiği bu bedellere denk düşen bir siyaset izlemiyor, Kürdistan halkının iradesini, duygu ve isteklerini kulak ardı ediyor, yok sayıyor.” 

“Maalesef halkımızın duygu, ve istekleri, varlığı, yaşamı ve değerleri Türk devleti ve PKK arasında bir futbol topu ayakaltında ezilmektedir. Ve ne yazık ki halkımızın güvenebileceği başka bir sığınağı, bir yeri olmadığı için; her seferinde en sonunda ya Türk Devleti’nin ya da PKK’nin siyasetine mecbur kalmaktadır. Maalesef mevcut Kürdistani partiler henüz Kürdistan halkına o güveni verebilmiş değiller. Partilerin dağınık, bölük pörçük tablosu, atıl durmaları, gençleri kadınları, toplumun en geniş kesimlerini kucaklayamamaları halkımızın güvenini daha da zayıflatıyor. PAK alanda bir ümittir. Bizlerin bu ümidi daha da güçlendirmemiz gerekmektedir”.

Mustafa Özçelik Van’daki konuşmasında da Kuzey Kürdistan’daki çok yönlü siyasetin önemine de değinerek:

“Bizler siyasi bir parti olarak kendimizi dar yol, yöntem , araç ve fikirlerle sınırlamamalı, halkımızın mücadelesini yalnızca ‘siyah ya da beyaz’ renklerinde boğmamalıyız. Yaşamın her alanında çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. En küçük istediğimizden, ülkemizin özgürlüğünü elde edene kadar her kazanımımızın değeri bilmeliyiz” dedi.

Mustafa Özçelik Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı hakkında da konuşarak: 

“ Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını destekliyoruz. GüneyKürdistan’ın bağımsızlığı Güney Kürdistan halkımızın yaşamının devamı için artık bir zorunluluk olarak gündemdedir. Halkımız Güney Kürdistan’da ekonomisiyle, Pêşmerge gücüyle, tüm iç eksiklik ve sorunlarına rağmen, oluşturduğu devlet kurumları ve yönetebilme kabiliyetiyle, bir devlet olarak kendini kendisini idare edebilecek güce ve kapasiteye sahiptir. Zaten dünyada hiç bir millet devletini ilen etmeden devlet kurulaşmasını yapamamıştır.Devletleşme , devletin ilanıyla beraber geliştirilen bir kurumsallaşmadır.”

Mustafa Özçelik PAK’ın Kuzey Kürdistan’da artık siyasetin asli unsurlarından biri olarak yoluna devam ettiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“PAK’ın çalışmaları, anlayışı ve fedakarlıklarıyla halkımızın gönlünde yavaş yavaş yer edinmeye başladığı görülmektedir.7mayıs 2017 günü Diyarbakır’da geçekleştirmiş olduğumuz PAK çalıştayı bunun umut verici mesajlarını vermiştir. PAK bu perspektifi ile kitleselleştikçe, Kuzey Kürdistan’daki milli, özgürlükçü, demokrat, Kürdistani potansiyelin birleşmesi de daha bir kolaylaşacaktır

Kuzey Kürdistan’daki ulusal birlik ve ittifak hakkında da Mustafa Özçelik şunları dile getirdi:

“PAK Kürdistani ruhun ve ulusal ittifak ve işbirliklerinin ana unsurlarından biridir. Ulusal ittifak ve işbirlikleri konusunda en küçük adımdan en büyüğüne kadar atılacak her adımın içinde olmak, bu adımların örücüsü olmak Pak’ın temel karakterlerinden biridir” .