Örgütlü veya örgütsüz tüm kürt yurtsever çevreler güçlü alternatif bir platform  yaratma gereksiniminden dolayı ‘’Kürdistani güçlerin birliği’’nde, ‘’Kürt yurtseverlerinin birliği’’nden sözetmektedirler.

Peki kimdir bu ‘’Kürdistani güçler’’, ‘’Kürt Yurtseverleri’’?

Kürdistani güçler ve Kürt yurtseverleri, Kürtlerin millet, Kürdistan’ın ülke olarak varlığını kabul eden, Kürdistan’a siyasal statü talep eden, 1921’den bu yana benimsenen Kürdistan bayrağını kabul eden, Kürdistan’ın dört parçasındaki tüm kazanımları kendi kazanımı olarak görüp, sahiplenen, Kürtler arası birlik, dayanışma ve işbirliğini geliştirenlerdir.

Kuzey Kürdistan’da bir yılı aşkın bir süredir PAK, PSK, PDK BAKUR, Azadi Hareketi ve PAKURD arasında bir işbirliği sürüyor. Bu işbirliğinin genişletilmesi için, daha 2015 temmuz ayı sonunda ilk basın açıklaması yapıldığında, HAKPAR ve PDKT’ye de çağrı yapıldığını biliyorum. Ve bu iki partiye daha sonraları da defalarca yazılı ve sözlü çağrı yapılmış. Ama ne yazık ki, HAKPAR da, PDKT de bu işbirliğine bugüne kadar da katılmamışlar.

Buraya kadar sorunu bu iki partinin eksikliği olarak değerlendirmek belki yeterli olabilirdi. Ama bu iki partinin yapmış oldukları son açıklamaları okuduktan sonra, şaşırmamak elde değil.  Yapılan tüm işbirliği çağrılarına olumsuz yanıt veren HAKPAR ve PDKT son açıklamalarında bakınız ne diyorlar:

‘’Kürt yurtseverleri, Kürt siyasetçi ve aydınları suni gerekçelerle yaratılan dağınıklığı aşmak, güçlerini birleştirmek, çağdaş, demokratik, barışçıl bir hat oluşturmak, halka güven vermek zorundadırlar.

Milliyetçi, Sosyalist, İslamcı, Liberal vs. tüm yurtseverleri, bir birlik projesi olan HAK-PAR ile el ele vermeye, Kürt halkına güçlü bir seçenek sunmaya çağırıyoruz’’ (HAKPAR.26.11.2016 Parti Meclisi Toplantısı Sonuç Bildirisi)

Peki HAKPAR’a sormazlar mı, size işbirliği çağrısı yapanların çağrılarına olumsuz cevap veriyorsunuz; ama, kendiniz de birlik çağrısı da yapıyorsunuz. Bu 5 parti ve hareket dışında, bizim bilmediğimiz başka yurtsever kesimler mi var acaba? Yani sizin çağrı yaptığınız kesimler hangi yurtseverlerdir acaba?

HAKPAR Başkanlık Kurulu 30.10.2016 günkü toplantı sonuç bildirisinden:"Kürt yurtseverleri bu tarihi günlerde sorumluluklarını yerine getirmeli, Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri için, barışçıl demokratik mücadeleyi esas alan, HAK-PAR saflarında birleşmeli, kenetlenmeli, Kürt halkının taleplerini esas alan milli bir yürüyüş için seferber olmalıdır".

HAKPAR Başkanlık Kurulu  da bu açıklamasında tüm Kürt yurtsevelerini  HAKPAR’a katılmaya çağırıyor.

Şimdi sormak lazım: 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce ‘’seçim ittifağı‘’ teklifi götürdüğünüz partilere ne oldu da , şimdi ‘’gelin bize katılın’’ diyorsunuz?

PDKT Genel Başkanı Mehmed Emin Kardaş bazen milli ittifaktan sözederken, bazen de ‘’birlik boş bir meşgaledir; zaten PDKT var…Herkes gelsin PDKT’ye katılsın; böylece birlik sorunu çözülür’’ diyor. Bugüne kadar 5 parti ve hareketin çağrısına da hep reddiyeci bir tutum takınmış.

Yarın öbür gün, seçimler gelip kapıya dayandığında, HAKPAR gelip bu 5 parti ve harekete‘’Gelin HAKPAR adıyla seçim işbirliği yapalım ‘’ diyecek; bunu bilmek için falcı olmaya gerek yok. Peki o zaman HAKPAR’a sormazlar mı, ‘’Sen yaptığımız işbirliği çağrısına defalarca olumsuz yanıt verdin. Peki şimdi ne oldu da bize bu işbiriği teklifini getiriyorsun?’’.

Evet HAKPAR aslında 7 Haziran 2015 seçimlerinde seçim ittifağı teklifi götürdüğü bazı partilerin kendilerine olumsuz yanıt vermelerini neredeyse  bir ‘’kan davası’’na dönüştürerek, şimdiye kadar işbirliği çağrılarına olumlu yanıt vermiyor. 7 Haziran seçimlerinde neden ittifak olmadığını elbette ki değerlendirmek lazım; olumlu-olumsuz boyutlarıyla gerekli sonuçları çıkarmak lazım. Ama bunun üzerinden ‘’kan davası’’ gütmenin bir anlamı yok. HAK-PAR bu tepkimeci tutumuyla, aslında gelecekte oluşabilecek kimi ittifakların da önünü kestiğinin farkında değildir.

En geniş milli, demokrat, özgürlükçü, Kürdistani potansiyelin tek partide birleşmeleri çağrısı da; bu olmuyorsa, işbirliği ve ittifak çağrısı da bu partiler nezdinde  karşılık bulmuyor.

PDKT de HAKPAR da kendileri dışında yurtsever parti ve kesimlerin olduğunu kabul etmek, onların varlıklarına saygılı olmak ve buna göre bir duruş sergilemek durumundadırlar.

Ayrıca, herkesin toplumdaki karşılığı da zaten abartıya gerek yok; ortadadır.Herkes birbirini iyi tanıyor.

Varolan psiklojik bariyerlere yeni bariyerler eklemenin Kürtlere kazandıracağı bir şey yok. İşbirliği ve ittifak çalışmaları hem yapay sorunların aşılması, hem daha güçlü bir parti, hem de daha etkin bir ulusal ittifağın zeminlerini güçlendirecektir.

Zor bir dönemden geçiyoruz, yurtsever örgütlerin  önümüzdeki dönemlerde daha büyük zorluklarla karşılaşacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yoktur. Öncelikle ulusal demokratik eksendeki partilerin işbirliği ve ittifağı bugün daha bir önem taşımaktadır. Bundan kaçınanlar, elbette ki bunun sorumluluğunu daha çok taşıyacaklardır.

İşin diğer bir boyutu da, işbirliği ve ittifakları anlamlı kılacak temel gösterge kitle içi çalışmalardır. Elbette ki masa başı, kağıt üstünde kalacak hiçbir ittifağın Kürtlere kazandıracağı fazla bir şey de olmayacaktır.