Kürdistan Bölgesi'nde tarihi keşif: 2700 yıllık kabartmalar bulundu

Kürdistan Bölgesi'nde tarihi keşif: 2700 yıllık kabartmalar bulundu

Kürdistan Bölgesi'nin Duhok Vilayeti'nin Semele ilçesine bağlı Fayda yerleşkesinde keşfedilen 2.700 yıldan daha eski taş kabartmalar, Asur’un en ünlü impratoru Kral II. Sargon’un hükümdarlığına tarihleniyor.

A+A-

Haber Merkezi- MÖ 8. yüzyılda, Asur Kralı II. Sargon, bugünkü Ortadoğu’nun çoğunu içeren ve komşuları arasındaki korku yaratan zengin ve güçlü bir imparatorluğa hükmetti.

Şimdi ise Güney Kürdistan’ın Duhok kentinin Semele ilçesine bağlı  Fayda kasabasında çalışan arkeologlar, ana kayaya kazılmış sofistike bir kanal sistemini süsleyen on taş kabartmayı ortaya çıkardılar. Tipik olarak sadece kraliyet saraylarında bulunan bu güzel hazırlanmış oymalar, askeri gücü ile iyi bilinen bir liderin desteklediği etkileyici kamu eserlerine ışık tutuyor.

Arkeologlar Duhok Vilayeti sınırlarındaki Fayda kasabasında eski bir kanalı kazarken taş kabartmaları ortaya çıkardılar. Tasvirler, muhtemelen Asur Kralı II. Sargon’u onurlandırıyor. Arkeolog Daniele Morandi Bonacossi, “Asur kaya kabartmaları oldukça nadir bulunan anıtlardır” diyor. 

Sarayların dışında nadiren bulunan antik kabartmalar, asıl tanrı Aşur ve eşi Mullissu da dahil olmak üzere Asur tanrılarının aslanlar, ejderhalar ve diğer hayvanlar üzerinde durduğu bir törensel geçidi tasvir ediyor. Bir istisna dışında, 1845’ten beri orijinal konumlarında böyle bir panel bulunamamıştı. Ve daha fazla kabartmanın ve belki de anıtsal çivi yazısı yazıtların hala kanalı dolduran toprak döküntüsünün altında gömülü olması muhtemel.

Diğer figürler arasında aşk ve savaş tanrıçası İştar, güneş tanrısı Shamash ve bilgelik tanrısı Nabu var. Arkeologlar bu tür tasvirlerin yoldan geçenlere, doğurganlığın ilahi ve dünyevi güçten geldiğini vurguladığından şüpheleniyor. Bölgedeki antik su sistemlerini inceleyen arkeolog Jason Ur, “Kabartmalar, kraliyet iktidarının ve ilahi meşruiyetinin siyasi anlamlı sahnelerinin sıradan olabileceğini gösteriyor” diyor.

Keşif, bu sanat eserlerinin sadece imparatorluk saraylarında değil, çiftçilerin tarlaları için kanallardan su çıkardıkları yerlerde bile olduğunu gösteriyor. Yaklaşık 2.700 yıl önce kanal, Yeni Asur İmparatorluğu’nun eski başkenti Ninova şehrine yiyecek tedarik etmeye yardımcı olan yerel çiftliklere su sağladı.

Bu kanal, yakındaki tepelere yayılmış diğer kaynaklardan besleniyordu. Kanalın dışındaki dallar, arpa, buğday ve diğer ürünler için geniş sulama imkanı sağlıyordu. Tarlalar, o dönemde dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Ninova’nın 100.000 veya daha fazla sakininin beslenmesine yardımcı oluyordu. Bu büyük metropolün kalıntıları, günümüz Musul kentinden Dicle Nehri boyunca 96 km güneyde uzanıyordu.

Oxford Üniversitesi’nden arkeolog Stephanie Dalley, şehre pompalanan bol sudan yararlanmak için efsanevi Babil’in Asma Asma Bahçelerinin aslında Ninova’da inşa edilmiş olabileceğini savunuyor. Bu tez tartışmalı olmasına rağmen, Ur ve diğer araştırmacılar, akademisyenlerin Asur’un savaş alanındaki teknolojik uzmanlığını hafife aldıklarını söylüyorlar.

Bölgede yapılan araştırmalarda, taş panellerin her detayını ve bağlamlarını kaydetmek için lazer tarama ve dijital fotogrametri gibi ileri teknolojiler kullanıldı. Bir drone, araştırmacıların tüm kanal ağını haritalamasına izin verecek yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları sağladı.

Ancak Sargon’un himayesindeki değerli kalıntılar vandalizm, yasadışı kazılar ve yakındaki köyün genişlemesi nedeniyle büyük tehdit altında. Rölyeflerden biri, geçtiğimiz Mayıs ayında bir yağmacı tarafından hasar gördü. Bir çiftçi, ahırını genişlettiğinde başka bir panele zarar verdi. Ve 2018’de modern bir su kemeri, antik kanalın ortasından geçti.

Kuzey Kürdistan sınırına yakın olan Fayda kasabası yakınlarındaki alan, modern çatışmalar nedeniyle yarım asırdır araştırmacılara büyük ölçüde kapatıldı. 1973’te araştırmacılar üç taş panelin tepe kısmını fark etti, ancak Bağdat yönetiminin Güney Kürdistanlı Kürtlere yönelik saldırıları daha fazla çalışmayı engelledi.

Morandi Bonacossi liderliğindeki bir araştırma 2012’de geri döndü ve altı kabartma daha buldu. Daha sonra IŞİD’in istilası yine araştırma çabalarını durdurdu; İslam Devleti ile Kürt güçleri arasındaki savaş hattı, IŞİD 2017’de yenilgiye uğratılıncaya kadar devam etti.

Araştırmanın nihai hedefi, diğer kaya kabartmalarını da içeren bir arkeolojik park oluşturmak ve Romalıların gelmesinden beş asır önce Asur hükümdarları tarafından inşa edilen tüm hidrolik sistem için UNESCO Dünya Miras Alanı korumasını kazanmak.

Basnews

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.