Güney Kürdistan’ın Türkiye ile olan ilişkileri sorgulanmalı

Güney Kürdistan’ın Türkiye ile olan ilişkileri sorgulanmalı

Bedlis Helin

A+A-

Güney Kurdistan’daki ulusal kürt hareketi 60’lardan beri kesintisiz olarak devam edegelmiştir. Asırları alan bu zorlu mücadele sürecinde bütün parçalardaki yurtsever kürtler her türlü dayanışmayı göstermiş gerek lojistik gerekse bir fiil mücadelenin içinde olmuş ve Güney Kürdistanı bir umut olarak beklemişlerdir.

Güney Kürdistan, sömürgeci devletleri hep dikkate alarak bu parçalardaki kürtleri sadece birer buffert güç olarak görmüş ve ilişkilerini bu düzeyde tutmuştur. Bu bakış açışı güney kürtlerinde bir genel kült
ür haline gelmiştir. En güçlü bağlar rojhılat kürtleriyle olsa bile buda dönemsel olarak kalmıştır.



Güney esastır her şey Güney için mantığı bugün politik biçim alarak, ona uygun politik ilişkiler ağı oluşturulmuş. Bu ilişkiler ağı içinde diğer parçalardaki kürt örgütleriyle ile ilşkiler asgari düzeyde tutulmuş, aman ha, sömürgeci devletlerle sorun yaşamamak esas alınmıştır. Başından beri Güney Kürdistan’ın sömürgeci TC ile ekonomik ve politik ilişkilerde, orantısızlık hakim olmuş, bu ilişki TC’yi bizzat kuzey kürtlerine karşı güçlendirmiş ve TC’nin politik manevra sahalarını genişletmiştir . Güney Kürdistanın çıkar ve şartları öne çıkarılarak uzun vadeli hesapsız hatta bağlayıcı anlaşmalara varılmıştır. Bütün bunlar Güney Kürdistan’ın devletler arası normal ilişkileri olarak açıklandı. Bizlerde hep böyle gördük ve kabullendik.

Kürdistanın parçalanmış olan özgün durumu, her devlet için doğru görülen uluslar arası ilişkiler bizim Güney Kürdistan için geçerli değildir. Çünkü Güney Kürdistan tek başına bir devlet değil, üç ayrı sömürgeci devletle olan sınırlarıda meşru sınırlar değildir. Bu sömürgeci devletlerle kurulacak ilişkiler bunları hesaba katarak geliştirmeli. Yani sen var olan parçayı koruyayım deyip, bütün kürt kardeşlerinin haklarını savunamaz duruma düşen ilişkiler içine girersen bu kürt halkı nezdinde kabul görmez. Diğer ulus devletlerle özgün fark burda. Kürt ulusalcılığı sadece Güney Kürdistanla olmuyor .

Bu veba salgını gibi, kürtlerin içinde politik farklılığı yaratmış, ulusal birliği engelleyen ilişkiler muhtevasına bürünmüştur. Son olarak sömürgeci TC’nin kabul edilmez bir protokolle Güney Kürdistanda karşılanması politik fukaralıktır. Sömürgeci TC’nin başka devletlere (Amerika ve Avrupa ülkelerine) kabul ettiremediği PYD, YPG teröristir belirlemelerini tasvip edip, TC’nin kürt çocuklarını bile affetmediği, savaş suçu işlediği Kürdistan’daki durumu bile dillendiremeyen bu duruş kabul edilemez.

Bunlar hepsi PKK 'nin yanlış politikaları sonucudur denilerek savaş suçu işleyen katillerin karşısında susmak onları Kürdistana "yardım" ediyor diye sömürgeci TC’ye ve halkına teşekkür etmek politik körlüktür. Size elbetteki sorarlar yakın tarihte kaç kürt sadece kürt oldukları için, türk halkı tarafından linç edildi? Siz Ahmed Türk'ü bizden daha iyi tanırsınız onun için sömürgeci TC’den bir talebiniz oldumu? Veya neden olmadı? Vs vs…

Sömürgeci TC’nin izlediği anti demokratik politika TC’yi dünyada yanlızlığa itmiş en yakın müttefikleri bile rahatsızlıklarını açık açık beyan ettikleri bir dönemde, Güney Kürdistan’ın ,TC ile bu denli yoğun ilişkisi ilerde kaldıramıyacağı bir yük olacaktır.

Güney Kürdistan’ın içinde bulunduğu bu ilişki orantısız bir ilişkidir . Aynı zamanda bu ilişki biçimi Kürdistan’da tek parti hükümdarlığı yapan PKK’nin güçlenmesi için yaratılan politik yeni zeminlere yol açmaktadır.

Gene bu nedenle, kürtler için umut olan Güney Kürdistan’ın bağımsızlık desteği kuzey Kürdistan’da azalacak. Bağımsız Kürdistan’a karşı olan PKK ideolojisi kürt kardeşlerinin üzerinden güçlenecek.

Burda kaybedecek Kürdistani çizgi olacaktır. Onun içindirki sömürgecilerle ilişkilerde Kürdistan’ın bütünselliği çıkış noktamız olmalıdır. Ancak böyle bir politik çizgiyle, sömürgeciler yerine kendi kardeşlerimizle daha güçlü oluruz. Kürt örgütlerinin aralarındaki çelişkileri çözmede iç dinamikleri esas almaları, sömürgeci ilişkilerden uzak durmayı ortak prensip haline getirmek günün konjüktürel durumundan yararlanıp kürt dostları tercih edilmeli.

Yoksa PKK 'nin İran ve Irak’la, Goran ve Yekiti’nin İran’la olan ilşkileride var olan çözümsüzlüğün ana kaynağını oluşturuyor.

Tüm bu yazdıklarımı yazmamak için direndim ama olmadı, yazılması gerekenler yazılmalı, bizlerde yeni tabular yaratmıyalım diye .

Eğer bu ilişkide bizim bilmediğimiz bir yan varsa taraflar açıklar bizde boşa Türkiye düşmanlığı yapmıyalım. Mesele nedir? Türkiye nasıl ve neden Kürdistana "yardım" ediyor? Burdaki mantığı kavrayan var mı?

Sömürgeci TC’nin 100 yıllık kürt politikası ortadır. Bu verilere göre Türkiye gelecekte Kürdistan’ın en kötü komşusu olacak. Tarih bunu gösterecektir.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.