Dün Kerkük Bugün Afrin !

Dün Kerkük Bugün Afrin !

Mehmet Kobal

A+A-

Dün Kerkük Bugün Afrin ! 

Kürdler, işgal üstüne işgal yaşıyorlar. Türklerin11 Ocak 2018 Afrin işgal operasyonu Türkiye\'nin sınır güvenliği kaygısı adı altında gerçekleştirildi. Güney Kürdistan Federe Devleti, Kerkük bölgesi 
üzerinde gerçekleştirilen operasyon Rojava, Afrin özgülünde retorik ediliyor. Sahada gene ABD, AB, Rusya ve İngiltere var. Kurban gene kürdler..! 

Koalisyon güçleri ABD, İngiltere önderliğinde Kürdistan Federe Devletine yönelik operasyonda İran, Irak, Türk yönetimleriyle zımmi anlaşma yaptılar. \'\'Bağımsızlık zamanı değil\'\'dediler. Ama petrol ve enerji kaynakları hızla paylaşıldı. Güney Kürdistan dört cephede kuşatma altına alındı. Başkan Mesud Barzani liderliğinde 25 Eylül 2017 Kürdistan Bağımsızlık Referandumu, %93 evet halk oylaması hiçe sayıldı. Kerkük ve bir çok Kürd yerleşimi İran, Irak işgaline terk edildi. Şimdi Rojava\'da Türk saldırganlığına yol vermişler... 
Batı Kürdistan direniş kuvvetlerin hakim olduğu Kürdistan yerleşim alanların bir kısmını rejime bırakma beklentisiyle 34 gündür izliyorlar. Rusya devleti, Türkiye\'yi Kürdlere saldırtarak ABD ile çatıştırmak istedi. Halen o plan üzerinde çalışıyorlar. ABD ve Rusya, herbirinin Kürdlerle Suriye anlaşmasını kendisine bağlılık üzerinde kurgulaması, YPG, SDG, gibi Batı Kürdistan direniş kuvvetlerini tamamen kontrol etme rekabetinde henüz anlaşmamış gibiler. 
Türk devleti, bu çelişkiyi işgal fırsatına çevirmek için cihatçı cellatlarıyla birlikte Batı Kürdistan, Afrin bölgesini işgale kalkıştı. Erdoğan hükümeti bu savaşı iç kamuoyunda bir seçim malzemesi yapmanın yanında potansiyel Kürd düşmanlığı üzerinde bir kıyım makinesi gibi işleti. Türk devleti, Kürdleri öldürmeyi, yurdunu ilhak etmeyi bir hak olarak anlatı. Rusya ve ABD koalisyonun, ülkenin petrol ve enerji alanlarına endeksli rekabetini işgal için yayılma malzemesi yaptı. Türkler, Kuzey Kürdistan işgaline Efrin, Batı Kürdistan\'ı eklemeyi büyük bir sevinçle bekliyorlar. Hatta Erbil, Kerkük ve bütün Kürdistan toprakların işgal edilmesi ve buna Suriye, Irak\'ında dahil edilme ihtimali olsa, daha büyük bir başarı sayacaklar. 

Çünkü Irkçılık genlerine işlenmiş. Yaşanacak felaketleri görmyecek adar insanlıktan uzaklaşmışlar. Kürdlerin kanlı güvdesi üzerinde kurdurulan Türk Cumhuriyeti, kin ve nefret tufanıyla Afrin\'e uzanıyor. Türk toplumun ırk devletine İtiaat ve biat kültürü Kürd, Ermeni, Alevi düşmanlığı baz alınarak yürütüldü.Türk siyasi islamcılığın, Kemalist solculuğun, ulusalcılığın Kürdistan meselesinde balta girmemiş bir ormana dönüşmesi ve Türk olmayan Kürbanların cellatlığında birleşmesi kendileri gibi düşünmeyen Ahmet Altan, Mehmet Altan gibi barış savunucusu onurlu aydınlara\'da yönelmiş durumda.Türkler, Rusya ve Batı devletlerin Kürdistan\'ın zengin kaynaklarını bölüşememe çelişkisini, birine yaslanıp diğerlerine şantaj yaparak 50 milyonu aşkın Kürd toplumunu Kürdistan\'da statüsüz ve şiddet politikalarıyla yönetemez. 

Kürdistan\'ın, Türk, Arap ve Acemler arasında paylaşılıp uluslararası sömürge haline getirilmesinde baş rol oynayan İngiltere, Fransa ve diğer Batı devletleri, bu belayı başımıza nasıl saldılarsa aynı şekilde ortada kaldırmak mecburiyetindeler. Türkiye cumhuriyeti, tarihi boyunca bütün etnisite ve inançsal meseleleri sadece kaba küvvetle çözeceğine şartlanmış barbar bir geleneğe sahiptir. Türk çoğunluğun düşünme sistematiği midesine bağlanmış, hafızasızlaştırılmış, anneyi evladının ölümüne sevindirecek kadar şövenleşmiş sığırlar toplum modeli esas alınmıştır. 

Şu çelişkiye bakın, Türkler, işbirlikçi cihadist çeteleriyle birlikte sınırlar ötesinde av köpekleri gibi Kürdleri kovalamaya karşı çıkmıyorlar. İşgal ve saldırıya uğrayan Kürdlerin kendi topraklarını, evini Türk ordusu, ve paralı çetelerine karşı meşru savunma ve müdafa hakkını kendileri için bir tehdit olarak lanse ediyorlar ! Türkler Afrin işgal girişimiyle başından kayıbetmiştir. İşgalin büyütülmesi, yerli insanların göçe zorlanması, öldürülmesi başarısızlığın batağına saplanmadır. Ama ırkçı genlerin diri tutulması için ölü sayıcılığı, seviciliği değişmeyen bir Türk iç politikası olarak sürdürüluyor. 

Türkler yıkmak, öldürmek ve ayrıştırmak için yaptıklarının binden birini yaşatmak, eşit haklara sahip olmak için yapsalar hiç bir sorun olmayacaktır.Türk saldırganlığın Batı Kürdistan işgal girişimi ağır sonuçlu ve Hatay\'dan Diyarbakıra uzanan haritanın masaya yatırılmasına evirilecektir. Türk Cumhuriyetin Afrin işgal seferi, sesizlik içinde yaşanan kanlı Kürd isyanları gibi ucuza kapatılmayacaktır.Türklere göre kendilerine ait olmayan toprakları işgal etmek, şehirleri, evleri yıkmak, insanları öldürmek ve öldüremediklerine acı çektirmek bir başarı olarak kabul ediliyor. Erdoğan hükümeti, halen enkazını kaldıramadığı Sur, Cizre Şırnak gibi ondan fazla Kürd şehrini mezarlığa çevirmiş olmasını bir başarı olarak anlatıyor. Şu sıralar ayni işgalci mehmetçikleri ve Teccal giyimli cihatçılarıyla Afrin işgal seferine çıkması Kürdleri çok derinden sarsmıştır. 
Uluslararası islamist terör çeteleriyle yaşamayı Kürdlerle yaşamaya tercih eden Türk sömürgeci devleti, sadece Afrin\'de değil işgal ve ilhak ettiği Diyarbakır\'da, Kuzey Kürdistan toprakların tümünden çıkarılacaktır. Türk cumhuriyeti 21. Yüzyılda kendi sınırları olarak tabir ettiği Küzey Kürdistan\'ı 19 ve 20. Yüzyılların politikasıyla yönetme ısrarı, bütün Kürdleri kökten yok etme projesidir. Kürd Milleti milli demokratik devrimini, bağımsızlık mücadelesini mutlaka kazanacaktır. Kürdler, İngiltere, ABD, AB ve BM\'nin adaletsizliğine, hukuksuzluğuna ve riyakârlığına direniyor. Kürdler, Kerkük\'te yapılanlara Afrin\'de tekrarlanmasına izin vermeyecektir. 

Putin, ABD önderliğinde koalisyon güçlerin Suriye\'de konuşlanmasını stratejik çıkarlarına bir saldırı olarak kabul etmesinde kürdleri sorumlu tutmamalıdır. Aslında bu plan, Rusya\'dan çok İran\'ı işaret ediyor. Çünkü Kürdlerin herhangi bir parçada Federasyon veya bağımsız devlet haline gelmesi Rusya\'nın zararına değildir. Ancak 15 milyonu aşkın Kürd nüfusunu, Doğu Kürdistan\'ı baskı gücüyle yöneten İran idam cumhuriyeti için ayni şey söylenemez. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, verdığı bir çok röportajda Resmen Kürdleri suçluyor ve Türk devletine hedef gösteriyor. Öyle görülüyor ki Rusya, politikasını Türkiye\'ye kabul ettirmezse Afrin işgal girişimini bir biçimde engelleyecektir. 

Rusya Federasyonu, Türkiye\'nin başından beri onlarca cihadist terör örgütleri üzerinde yürüttüğü kirli vekalet savaşını keza Zarrap dosyası gibi uluslararası kara para aklamadan kaynaklı Batı bloğu karşıtlığına gelmiş olmasını ABD ve bölgesel çıkarları için bir fırsat olarak kullanmasına Kürdleri alet etmemelidir. Putin hükümeti, diktatörlükten sınır tanımayan R.T. Erdoğan rejiminin eksen kaymasını Ortadoğu, kafkasya Balkan politikasında rakiplerine karşı bir koz üstünlüğü ile pazarlık gücünü, stratejik hedeflerini pekiştirebilir. 

Ancak Türk devletinin, Batı Kürdistan işgaline kalkışması ve Kürdler için imha edici bir kıyım makinesine dönüşmesine karşı çıkmalıdır. Türklerin iki blok arasındaki soğuk savaş dönemini yeniden Batı ile Rus çelişkisini tekrar kullanarak 21.Yüzyıla taşırma şantajına müsade edilmemelidir. Kürd ulusal meselenin çözümsüzlüğü küresel güçlerin menfaatine değildir. 

BM ve dünya devletleri, Mazlum Kürd Milletin kendi geleceğini belirleme ve işgal altında kurtulmasına yardımcı olmalı,Türk saldırganlığını durdurmalıdır. Kürdlerin kendi topraklarında kendi siyasi otoriteleri tarafından yönetilmesinde Rusya ve batılı devletlerin zararına değildir. Kürdlerin temel amacı Türk, Arap, Acem işgali altında kurtulmak ve her Millet gibi kendi kendini yönetmektir. Kürdlerin işgal üzerine işgal yaşaması uluslararası kanun ve hukukla izah edilemez. 
[email protected]

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.