Mardin Barosu, Kürtçe’nin 'mülteci dil tercüme hizmetleri' içerisinde yer alması için TBB’e başvurdu

Mardin Barosu, Kürtçe’nin 'mülteci dil tercüme hizmetleri' içerisinde yer alması için TBB’e başvurdu

.

A+A-

Mardin Barosu, Dilsel ve Kültürel Haklar Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ve Mülteci Hakları Komisyonu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliğinde oluşturulan “Mülteciler İçin Destek Hattı” çalışmasına Kürtçe’nin dil tercüme hizmetleri içerisinde yer alması için başvuruda bulundu.

Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliğinde faaliyetlerini sürdüren ‘Tercüme Destek Hattı’na Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Fransızca ve Dari dilinin de eklenmesi ardından Mardin Barosu Kürtçe’nin de tercüme hizmeti içerisinde yer alması için TBB’ye başvuruda bulundu.

Türkiye Barolar Birliği’nin ‘Mülteciler İçin Destek Hattı’ adı altında oluşturdukları çalışmada Kürtçe tercümeye yer verilmemesi nedeniyle Mardin Barosu’nun bu konuda yaptığı başvuruyu Mardin Barosu Başkan Yardımcısı Av. Ruşen Bingül ve Mardin Barosu Genel Sekreteri Av. Sezgin Dinç ile HezKurd Sözcüsü Barış Celalî başvuru sürecini Basnews’e değerlendirdi.

Açıklama yok.

‘Mülteciler İçin Destek Hattı’ çalışmasında Kürtçe tercümeye yer verilmemesi büyük bir eksiklik”

Mardin Barosu Başkan Yardımcısı Av. Ruşen Bingül başvuru süreci hakkında şunları belirtti: “Biz Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne itiraz dilekçemizi sunduk. Çünkü mültecilere adli yardım kapsamında sunulan bu dil tercüme hizmetleri hususunda Türkiye Barolar Birliği ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği işbirliği halinde çalışıyorlar. Bu çalışma kapsamında yapılan, mültecilere adli yardım dil tercüme kapsamında sadece Arapça, Farsça, Fransızca ve Dari dillerinde hizmet sunulmakta. Bu tercüme diller arasında Kürtçe dilinin olmamasını fark ettiğimizde bunun eksik olduğunu kendilerine ilettik. Bugün de Türkiye Barolar Birliği’ne resmi bir dilekçeyle başvurumuzu yaptık.”

“Türkiye’de bulunan Suriyeli nüfusunun % 12’si ile % 15’i Kürtlerden oluşuyor”

Av. Ruşen Bingül bugün yaptıkları başvurunun içeriği hakkında şunları belirtti: “Tercüme destek bürosunun mülteciler için sağladığı tercüme edilecek diller arasında Kürtçe dilinin olmaması bir eksikliktir. Çünkü bu yönlü ciddi bir ihtiyaç durumu söz konusudur. Göç İdaresi Başkanlığı’nın paylaştığı 2022 verilerine göre Mardin’de 91 bin 686 Türkiye genelinde ise 3 milyon 754 bin 591 kişi geçici koruma statüsüne sahiptir ve bunların büyük çoğunluğu Suriyeli göçmenlerden oluşmakta. Bunun haricinde Uluslararası Azınlıklar Hakları Örgütü (MRG) var ve bu örgütün verilerine göre şu an Türkiye’de bulunan Suriyeli nüfusunun % 12’si ile % 15’i arasındaki bir nüfusun Kürtlerden meydana geldiği belirtilmekte. Bir diğer önemli bilgi de Mardin’in Midyat ilçesinde yaşayan ve uluslararası koruma statüsünde bulunan Ezdi Kürt nüfusu bulunmaktadır. 

Açıklama yok.

Mardin Barosu Başkan Yardımcısı Av. Ruşen Bingül

“Hem adalet eşitliği hem de hukuki usuller açısından böyle bir başvuruyu yapmayı bir hak ve gereklilik olarak gördük”

Bütün bu veriler ışığında dil tercüme desteği konusunda Kürtçe dilinin de bu hizmet içerisinde yer almasının hayati bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Bu nedenle hem adalet eşitliği hem de hukuki usuller açısından böyle bir başvuruyu yapmayı bir hak ve gereklilik olarak gördük. Bu temelde Kürtçe dilinin de bu dil tercüme destek hattında gerektiği şekilde yerini alması gerektiğini belirttik. Bundan sonra ortaya çıkan gelişmeleri bekleyeceğiz ve buna göre kamuoyuyla paylaşacağız.”

Mardin Barosu Başkan Yardımcısı Av. Ruşen Bingül bu tarz başvuruların daha önceden yapılıp yapılmaması konusunda şunları belirtti:

“İlk kez Mardin Barosu tarafından yapıldı. Mardin Barosu Mülteci Hakları Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ile Dilsel ve Kültürel Haklar Komisyonu’nun başvurusudur bu başvuru. Bu anlamda da Türkiye’de de bir ilktir. Bu dilekçeyi hazırlama ve sunma konusunda baromuzun Genel Sekreteri Sezgin Dinç ve ilgili arkadaşlar olarak özverili bir çalışma yürüttük.”

Açıklama yok.

Mardin Barosu Genel Sekreteri Av. Sezgin Dinç

“Resmi anlamda tercüman olmayan kişilerin yapacağı tercüme hizmetleri adalete erişimde sağlıklı sonuçlar veremeyecektir”

Mardin Barosu Genel Sekreteri Av. Sezgin Dinç’de konuya ilişkin yaptığı açıklamada resmi olmayan tercümanların yapacağı tercüme işlemlerinde hukuken problemlere yol açabileceğini belirterek şunları söyledi: “21 Mart 2022 tarihi itibariyle baromuza TBB’den gelen duyuruyla Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliğinde 2018 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Tercüme Destek Hattı’na Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Fransızca ve Dari dilinin de eklendiği ve bunun avukatlara duyurulması hususu tarafımıza bildirilmiştir. Söz konusu hizmetten çeşitli vasıtalarla üyelerimizin haberdar olmasını sağladık. Baromuz Dilsel ve Kültürel Haklar Komisyonu bu duyuruda Kürtçe’nin olmamasını önemli bir eksiklik olarak değerlendirdi. Biz TBB’ye başvuru yapmadan önce meslektaşlarımızdan da geri dönüş almayı uygun bulduk nitekim bir çok üyemiz Kürtçe bilmediği için tercüman destek hattına Kürtçe’nin de eklenmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Bizzat hattını aramak suretiyle Kürtçe tercüman talebinde bulundum. Ancak telefonda bana Kürtçe tercümanın olmadığını, Kürtçe bilen birinin varlığı halinde yardımcı olabileceklerini belirttiler.

Bu durumun kendisi de hukuken problemli zira biz avukatların sır tutma yükümlülüğü var. Yine bunu geniş yorumlarsak avukatlık hizmetlerinin görülmesi esnasında tercümandan faydalanılması da mümkün ve bu sır saklama yükümlülüğü tercüman açısından da geçerli. Resmi anlamda tercüman olmayan ve bu alanda ehil olmayan kişilerin yapacağı tercüme hizmetleri adalete erişimde sağlıklı sonuçlar veremeyeceği gibi başvurucuların veri güvenliklerinin ihlaline de yol açabilir. Biz bu nedenlerle TBB’ye Kürtçe’nin de tercüme hizmeti içerisinde yer alması için talepte bulunduk.”

Tercüme Destek hattına Kürtçe’nin dahil edilmesi, adalete erişimde eşitlik ve usul ekonomisi ilkeler gereği zorunludur”

Açıklama yok.

Mardin Barosu’nun bugün TBB’ne yaptığı başvuruda şu noktalara dikkat çekilerek şunlar söylendi: “Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliğinde kurulan Tercüme Destek hattının adli yardım başvuruları sırasında avukatlarımıza Arapça, Farsça, Fransızca ve Dari dillerinde tercüme desteği sunulabileceği ve destek hattının meslektaşlarımıza duyurusunun yapılması hususu tarafımıza bildirilmiştir.

Göç İdaresi Başkanlığı’nın 24 Mart 2022 verilerine göre Mardin’de 91.686 tüm Türkiye’de ise 3.754.591 Geçici Koruma Statüsüne sahip Suriyeli’nin yaşadığı, Uluslararası Azınlık Hakları (MRGİ)’nin verilene göre de Suriye nüfusunun %12-%15’inin Kürtlerden meydana geldiği yine anadilleri Kürtçe olan Uluslararası koruma statüsünde Mardin’in Midyat ilçesinde yaşamını sürdüren Ezidi Kürtlerin nüfus yoğunlukları göz önüne alındığında Kürtçe tercüme desteğine olan ihtiyacın hayatiyeti kendini gösterecektir.

Açıkladığımız nedenlerle, adalete erişimde eşitlik ve usul ekonomisi ilkeleri gereğince Türkiye Barolar Birliği ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) işbirliğinde kurulan Tercüme Destek hattına Kürtçe’nin dahil edilmesi hususunda gereğini bilgilerinize arz ederim.”

Açıklama yok.

HezKurd Sözcüsü Barij Celalî

“HezKurd olarak, Türkiye Barolar Birliği'nin, adalete erişiminde Kürdçe tercüme desteğine yer vermemesi bariz bir ihlaldir”

Kürt Dil Hareketi’nin (HezKurd) Sözcüsü Barij Celalî yaptığı açıklamada: “HezKurd olarak, Türkiye Barolar Birliği'nin, adalete erişimde Kürtçe tercüme desteğine yer vermemesini kınıyoruz” dedi.

Celali açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Özellikle yurt dışından gelen Ezdi mültecilerin Kürtçe dışında başka hiçbir dil bilmediği gerçeği ortada iken, hukuk ve adalete erişimde Kürtçe tercüme desteği olmadan nasıl ulaşılacak. Adalette çifte standart olamaz. Adalet su, oksijen, ekmek gibidir. Ona ulaşımı kesilir ise, insanın yaşam şansı elinden alınır. Türkiye Barolar Birliği'nin bu sorunu gideceğini temenni ediyorum. Eğer bu yanlış giderilmez ise, gereken takibi yapacağız ve bu konuyu kamuoyunun vicdanına havale edeceğiz. Tabi gerekli hukuki başvuruların da yapılmasını sağlayacağız.”

 

Ruken Hatun Turhallı/Basnews

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.