'Hendek savaşı’nın çocuklardaki travmatik etkisi rapora konu oldu

'Hendek savaşı’nın çocuklardaki travmatik etkisi rapora konu oldu

.

A+A-

 “Anadolu Kültür” isimli kuruluş, 2015-2020 yılları arasında Kürt illerinde yaşanan ve kamuoyunda “hendek savaşları” olarak nitelenen döneme dair hazırladığı raporu yayınladı.

Türkçe ve Kürtçe hazırlanan raporda çatışmaların çocuk psikolojisi üzerindeki etkileri araştırıldı.

Ayrıca çatışmalardan olumsuz etkilenen çocuklara nasıl bir psiko-sosyal ve sanatsal destek sunulabileceği konularında öneriler yer aldı.

Anadolu Kültür; Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Van illerinde çatışmaların etkilerine dair yaptığı araştırma kapsamında 32 sivil ve resmi kurum/kuruluş ile görüşmeler gerçekleştirdi. Raporda çocuklarla ilgili 16 kişisel deneyime de yer verildi.

Rapor yaklaşık 6 yıllık çalışmanın ardından kamuoyuna sunuldu. Raporda çatışmaların çocuk psikolojisi üzerinde ne tür etkilerinin bulunduğu, davranışlarında ne gibi değişikliklere yol açtığı gibi hususlar yer aldı.

Proje Koordinatörü Derya Bozarslan, “Bu çalışmadaki öncelikli amacımız bölgenin bir fotoğrafını çekmek ve 6 yılda ne olup bittiğini görmekti. Ayrıca çocukların bu 6 yılda neler yaşadıklarını görmek istedik. Ve muhatapların ortaya çıkan sonuçlarla yüzleşmelerini sağlamak istedik” dedi.

Rapordaki verilere göre 2015-2020 arasında yaşanan çatışmalar neticesinde Diyarbakır'da 26, Şırnak'ta 78, Mardin'de de 4 çocuk hayatını kaybetti.

Çatışmaların en çok yaşandığı yerlerden biri de Diyarbakır'ın Sur ilçesiydi. Nazmiye Şen ve Ekrem Şen de Sur’da yaşıyorlardı ve 12 yaşlarındaki kızları 2015’teki çatışmalar döneminde 1 kurşunla hayatını kaybetti.

Şen çifti 6 aydır bu büyük acı ile yaşıyor. Küçük kızın babası Ekrem Şen “Şu an Sur’dan bahsedildiği zaman çocuklarım bayılıyor adeta. ‘Kim bizim kardeşimizi öldürdü?’ diye soruyorlar. Çocuklarımın psikolojisi çok kötü durumda” diye konuştu.

Anne Necmiye Şen de şunları söyledi:

“Şimdi dışarıda herhangi bir şiddetli ses duyulsa çocuklarım korkarak bana sarılıyor. O korku hala içlerinde yaşıyor. Bir arabadan bir ses geldiğinde çocuklar ‘anne ne oldu?’ diye soruyor. Korona nedeniyle yaşanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle çocuklar korkuyor ve yine ‘biz yine ölecek miyiz?’ diye soruyor. Çünkü bu korku çocukların psikolojisine işlemiş. Kızım vefat ettikten sonra ondan küçük olan oğlum içine kapandı, konuşmuyordu, yemek yemiyordu. Onu psikolog   ve psikiyatrlara götürdüm. Bana dediler ki ‘Oğlun kaç yaşına gelirse gelsin, kardeşinin ölümünü her zaman hatırlayacak, o günde çakılı kalmış’ dediler. Çocuğumun o günden çıkış yapamadığını söylediler.”

‘Çocukların mekanla ilişkisi kopuyor’

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Mehmet Emin Gül de konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şavaş ve çatışmaların çocukların psikolojisi üzerindeki etkisi çok açık. Bu çocukların adil bir dünyaya olan inancını kırmış durumda. Çatışma ortamlarında çocukların güvenliği  zarar görüyor. Yine çocukların mekanla ilişkisi kopuyor, evleri,  oyun oynadıkları sokaklar, gittikleri okullar yıkılıyor. Bunlar da çocukların psikolojisini derinden etkiliyor.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.