
Esad rejimi taraftarı Haçlı Rahibe, Ahmed eş-Şera’nın kardeşi Dr. Mahir ile niçin buluştu?
.
Faik Bulut
Araştırmacı gazetecilik ve siyaset sosyolojisi açısından eski ve yeni Suriye adeta gizli bir hazine hatta sosyo-politik laboratuvar gibidir.
Eski ve yeni hadiseler ortaya çıktıkça, biz de bunları kamuoyuyla paylaşacağız.
Okuyacağınız yazıda eski Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın fanatik taraftarı olan Rahibe Agnes'in, HTŞ yönetimine bağlı Suriye Geçiş Hükümeti Sağlık Bakanı ve Colani'nin kardeşi olan Dr. Mahir el-Şera ile buluşmasına uzanan siyasi yol hikâyesini ele alacağız.
Şu anda Devlet Başkanlığı Danışmanı ve Özel Kalemi sıfatıyla görev yapan Dr. Mahir el-Şera'nın Mart 2025 sonlarında Rahibe Agnes ile buluşması olumlu ve olumsuz tepkilere yol açtı.
Buluşmaya farklı çevrelerden eleştiriler ve itiraz sesleri yükseldi.
Arap basını, Esad yanlısı Rahibe'nin niçin Colani'nin kardeşiyle buluştuğunu merak ediyor
Zira Haçlı Rahibe, muhalif çevrelerce "Devrik rejimin koyu taraftarı ve Esad yönetimin gerçekleştirdiği katliamlara kılıf bulup kitabına uyduran biri" olarak damgalanmıştı.
Batı medyası da kendisi için "Esad'ın Rahibesi" tanımını kullanıyordu.
Rahibe Agnes ile buluşan Colani'nin kardeşi Sağlık Bakanı Dr. Mahir el-Şera
Rahibe Agnes veya Haçlı Rahibe aslında kimdi?
Haçlı Rahibe Agnes Mariam (Agnes Mariam de la Croix) unvanıyla bilinip tanınan bu rahibenin gerçek adı Marie Fady el Lehham olup 1952 yılında Beyrut'ta doğmuştur.
1948'deki İsrail işgalinden kaçıp Lübnan'a sığınan Nasıra şehrinden Filistinli bir baba ile Lübnanlı bir annenin kızıdır.
Fransız rahibeler tarafından eğitildikten sonra Avrupa, Hindistan ve Nepal'e seyahat ettiği 2 buçuk yıl boyunca hippilik yaptı: "Lübnan esrarı dünyanın en iyisidir" dedi.
Bu süreçte "Tanrı tarafından çağrıldığını" hissetti.
1971'de Katolik Karmelit tarikatında rahibe oldu.
Rahibe Agnes, Avrupa'daki bir konferansta konuşuyor, 2013
Yeri gelmişken bu tarikat hakkında özet bilgi verelim:
Mount Carmel'de (İsrail'in kuzeyindeki Karmel Dağı, Arapçada Cebel'ul Kermel veya Cebel Mar İlyas) faaliyet gösteren Kutsal Bakire Meryem Kardeşleri Tarikatı, Karmelitler olarak bilinir. Sadece Carmel (Kermel) adı da kullanılır.
Kökeni hakkındaki tarihi kayıtlar belirsizliğini korumaktadır. Katolik Kilisesi nezdinde hem erkek hem de kadın dilencilerin tarikatıdır.
"Haçlı Meryem" veya "Rahibe Agnes" lakabıyla ünlenen bu rahibe, 1975-1990 yıllarındaki Lübnan iç savaşı yüzünden yerinden edilmiş ailelere yardım etmek için çalışmaya başladı.
1992 yılında Antakya'daki tarihi ruhani geleneği ve kültürü canlandırmak için bir proje hazırladı.
Irak ve Suriye'deki Hıristiyan varlığını güçlendirmeye yönelik planlar yapan Melkite Yunan Katolik Kilisesi ile çalışmak için dini otoritelerin onayını aldı.
Rahibe Agnes'in kurduğu İnsanoğlu Cemiyeti
Yaklaşık 2 yıl sonra bir manastır vakfı kurma ve bir manastırı restore etmek amacıyla Suriye'ye taşındı.
1994'te Şam kırsalında Qara beldesinde Mar Yakub Manastırını restore ettirdikten sonra burayı yönetti.
Rahibe Agnes, 2013'teki Amerika turu sırasında San Francisco'daki bir etkinlikte şunları söylüyordu:
Ülkenin iç savaşı sırasında her gün Lübnan'a gelip bizi bombalayan Suriyelilerden nefret ediyordum. Ancak sonra Rabb beni harabeye dönmüş eski bir manastırı restore etmek üzere kutsanmış bir maceraya çağırdı ve burada kimseden asla nefret etmemeyi öğrenmek suretiyle köklü bir dönüşüm yaşadım.
Rahibe Agnes'in restore edip yönettiği Yakup Manastırı
Bu dönüşüm aslında Haçlı Rahibe'nin Esat yanlısı ve hatta fanatik bir taraftarı olması anlamına geliyordu ki, birçok çevre kendisini "Suriye rejiminin propagandası yapmak ve yanlış/yanıltıcı bilgiler paylaşmakla" suçlamıştı.
New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) göre; "Rahibe Agnes, Esat yönetimini radikal İslamcılara karşı Hıristiyanları koruyup kollayan bir rejim olarak gösteriyordu!"
30 yıl Suriye'de yaşadıktan sonra iç savaş sırasında (2012 yılında) sınır dışı edilen İtalyan Cizvit rahibi ve barış aktivisti Peder Paolo Dall'Oglio, Esad yanlısı fanatik Haçlı Rahibe'yi şu sözlerle itham ediyordu:
Esad hükümetinin bir aracı/oyuncağıdır o Rahibe! Rejimin yalanlarını üstlenmekte, yaymakta ve bunu dini kişiliğinin gücüyle teşvik etmektedir. Rejimin vahşetini nasıl örtbas edeceğini iyi biliyor.
Cizvit Rahibi Paolo-Dall'Oglio, Agnes'i (Esad'ın rahibesi) diye eleştirmişti
Rahibe iç savaş sırasında, Esad hükümetiyle yakın ilişkilerini ve Batı Avrupa'daki Hristiyan çevrelerle olan bağlantılarını kullanarak rejimin koruması altında Suriye'ye gelen ziyaretçileri ağırlıyordu.
Rahibe Agnes, bir Avrupa ülkesinde
İç savaştaki ilk gazeteci kayıplarından biri sayılan Fransız Gilles Jacquier, 2012 yılında Humus'ta öldürüldükten sonra dul eşi ile iki meslektaşı, Haçlı Rahibe'nin Jacquier'i öldürmek için Suriye hükümetinin komplosuna karıştığını iddia eden bir kitap yazdılar.
Rahibe Agnez, Avrupa gezisinde bir kadın şahsiyetle
Haçlı Rahibe, kitabı yazanlar hakkında açtığı iftira davasını kaybetti.
Konferansı sonrası bir dinleyicisiyle kucaklaşma
Hula katliamı ve Rahibe Agnes'in iddiaları
Rahibe Agnes, devlet güçlerinin 100'den fazla kişiyi öldürdüğüne (Mayıs 2012 Hula katliamı) ilişkin haberlerin "Düzmece olduğunu; toplu kırımın muhalefet tarafından tezgâhlandığını ve kurbanlarının Aleviler ve Şiiler olduğunu" ileri sürdü.
Ona göre:
Aşırı sağcı aktivist Thierry Meysann tarafından yayılan ve daha sonra bazı ana akım medya kuruluşlarına ulaşan olay, bir komplo teorisi idi.
Konunun iyi anlaşılması için bu tür iddialara biraz olsun açıklık kazandıralım:
Rahibe Agnes'in Fransız gazeteci Thierry Meysann hakkında aşırı sağcı aktivist demesi gerçeğe aykırıdır.
Çünkü Meysann, çevresinde sol görüşlü gazeteci ve politik aktivist olarak bilinmektedir.
Kendisinin ülkesindeki aşırı sağcılara özellikle Milli Cephe milisleriyle Katolik Kilisesine yönelik araştırmaları bulunmaktadır.
Meysann, 11 Eylül: Büyük Yalan adlı kitabında New York'taki terör saldırılarına yönelik resmi açıklamalara meydan okuyan biridir.
Türkiye'deki Ulusal Kanal'da yaptığı bir söyleşide "Beşşar Esad'ın danışmanı" diye tanıtılmıştır.
Hula katliamının kimin tarafından yapıldığı sorusuna verilen cevaplar o tarihte çok tartışılmıştır.
Biz şu kadarını aktarmakla yetinelim:
Baasçı Suriye hükümeti, El Kaide terörist gruplarının cinayetlerden sorumlu olduğunu ve Hula sakinlerinin muhalif güçler tarafından kamuoyuna konuşmamaları konusunda uyarıldığını iddia etmişti.
Bu açıklama, Frankfurter Allgemeine Zeitung tarafından yayımlanan bir raporu esas almıştı.
Ancak çoğu medya haberi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin (UNHRC) Ağustos 2012'de yayınladığı raporu tartışıyordu.
Channel 4 News, Hula sakinlerinin muhalif grupların iddia ettiği üzere katliamın faillerinin Baasçı Suriye ordusu ve hükümet tarafından işe alınan Şebbihalar (çoğu Arap Alevi ve Şii milisler) olduğunu bildirdi.
Kasabalılar, Hula'nın güneyi ve batısındaki Şii/Alevi köylerinden geldiği düşünülen Şebbihaların (rejim yanlısı milislerin) saatler süren bombardımanın ardından kasabaya nasıl girdiğini anlatıyorlardı.
Bir görgü tanığına göre, katiller alınlarına Şii sloganları yazmışlardı.
BM Güvenlik Konseyi'nin 15 ülkesi, Baasçı Suriye hükümetinin sivillere ağır silahlarla ateş etmesini oybirliğiyle kınadı.
ABD, İngiltere ve 11 diğer ülke, Suriye büyükelçilerini ve diplomatlarını topraklarından ortaklaşa sınır dışı etti.
1 Haziran 2012'de, BMİHK'deki 47 ülkeden 41'i, "Sivil halka karşı böylesine aşırı bir güç kullanımını, mümkün olan en güçlü şekilde" kınayan bir kararı destekledi.
Katliam iddialarının öteki yüzünü de aktaralım.
Mesela Yukarıda bahsi geçen ve aykırı fikirleriyle bilinen Fransız gazeteci Thiery Meysann'ın "Washington ve Ankara Şam'daki rejimi nasıl değiştirdi?" başlıklı ve Voltaire İletişim Ağı sitesinde yayımlanan 19 Aralık 2024 tarihli makalesinde okuyabiliyoruz:
Kimyasal silahlar, Anglosaksonların devasa ikna makinesinin ilk ve en etkili argümanıdır. Bu argüman, Birleşmiş Milletler'in ikinci adamı olan Jeffrey Feltman'ın, Suriye'nin yeniden inşasını engellemesine olanak tanımıştır.
Kimyasal silah iddiaları, Batı kamuoyunu ‘Şam'ın celladı Beşar' söylemine inandırmak ve ülkesine karşı başlatılan savaşta yaşanan tüm ölümlerden onu sorumlu tutmak için kullanılmıştır.
Rahibe'nin diğer faaliyet ve marifetleri
Haçlı Rahibe Meryem, aynı yıl Humus'ta 80 bin Hıristiyan'ın, muhalif gruplar tarafından yerinden edildiğini ve savaşçıların çoğunun Suriye dışından olduğunu iddia etti.
The Independent gazetesinin bildirdiğine göre, bu son iddia, aralarında Suriyeli Demokrasi İçin Hıristiyanlar adlı Esad karşıtı bir grubun da bulunduğu diğerleri tarafından reddedildi.
Ekim 2012'de Haçlı Rahibe, The Australian'daki röportajında, giderek isyanın "Liberal-laik bir topluma karşı şiddet yanlısı İslamcı bir niteliğe dönüştüğünü" söyledi.
1 Eylül 2013'te İsrail merkezli Haaretz gazetesi muhabiri Gideon Levy, Rahibe Agnes'in aşağıdaki iddiasına yer vermişti:
Şu anda Suriye'de 80 ülkeden gelmiş ve çok iyi askeri eğitim almış 150 bin cihatçı bulunuyor. Bunlar Suudi Arabistan, Ürdün, Türkiye ve hatta ABD tarafından silahlandırılmış olup kısa sürede hem Suriye hem de bölgeye felaket getirecek bir saldırı düzenlemelerini bekliyorum.
21 Ağustos 2013'te Haçlı Rahibe, Şam'daki Guta mıntıkasındaki kimyasal saldırısının kurbanlarını gösteren videoları Suriyeli muhalif aktivistlerin uydurduğunu kanıtlamaya çalışmaktaydı.
Kimyasal silah analizi konusunda herhangi bir eğitimi olmamasına rağmen 50 sayfalık bir rapor hazırladı.
"Saldırıların isyancılar tarafından düzenlendiğini ve kurbanların hükümet yanlısı Aleviler tarafından kaçırıldığını" söyledi.
Bu iddia, söz konusu topluluktan kaçırılan kişilerin aileleri tarafından reddedildi.
İddiaları İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından araştırıldı ve çürütüldü.
New York Times gazetesi ise analizinin bir kısmının saat dilimleri arasındaki farkın yanlış anlaşılmasına dayandığını belirtti.
Guta Katliamı kurbanları
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Guta saldırısının Suriyeli isyancılar tarafından düzenlenen bir "provokasyon" olduğuna inanmak için "ciddi gerekçeler" olduğunu iddia ederken gazetenin analizine atıfta bulunuyordu.
Ekim 2013'ün sonunda Haçlı Rahibe, Muadamiye'nin (Şam'ın güneybatısındaki bu kasaba o zamanlar kuşatma altındaydı) tahliyesi sırasında hükümet irtibat görevlisiydi.
Aynı yıl İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri'ni gezdi ve Suriye'deki olayların kendi versiyonunu sunmak için Avrupa'yı ziyaret etti.
Kendisini ağırlamak için Kaliforniya merkezli Esad yanlısı Suriye Dayanışma Hareketi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, ABD'nin batı ve doğu kıyılarındaki kiliseler başta olmak üzere çeşitli mekânlarda konuşmalar yaptı.
Rahibe ABD turunu, Esad hükümetinde bakan ve aşırı sağcı Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi'nin (SSNP) lideri olan Ali Haydar'ın önderlik ettiği Suriye Musalaha (Uzlaşma) hareketinin temsilcisi olarak gerçekleştirmişti.
Kasım 2013'te, iki katılımcı Jeremy Scahill (ABD'li aktivist yazar) ve Owen Jones'un (İngiliz yazar); Rahibe Agnes ile aynı platformu paylaşmak anlamına gelen bu toplantıda konuşmamaya karar verdiler.
Bu yüzden İngiliz Savaş Durdurma Koalisyonu'nun yıllık konferansında Rahibe Agnes konuşamamış oldu.
Güney Afrika'daki bir konferans sırasında
Esad rejimiyle arasına mesafe koydu
Aynı tarihte Haçlı Rahibe Esad hükümetini desteklemediğini söyledi ve kendisini Esad'a karşı liberal muhalefetin bir parçası olarak tanımladı ve "Yabancı ajanların elinde acı çeken sivil nüfusu" tamamen desteklediğini ilan etti.
ABD merkezli Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'na göre:
2015 yılında Rusya'nın Suriye iç savaşına müdahil olmasıyla birlikte, "Anne Agnes gibi yerel sesler, Kremlin yanlısı haber kuruluşu RT (eski adıyla Russia Today) ve görünüşte sahte haber siteleri tarafından yükseltildi. Suriye rejiminin olaylara ilişkin versiyonu konusunda yaygın bir fikir birliği olduğu izlenimi yaratıldı. Bu da çatışmaya yönelik uluslararası tepkileri köreltmeye yardımcı oldu."
2018 yılında Suriye'ye hükümet yanlısı ziyaretler düzenlemeye devam etti ve katılımcılara şunu anlattı:
Avrupa'daki mültecilerden Suriye hükümeti değil, Suudi Arabistan hükümeti sorumludur; çünkü Batı'nın İslamlaşmasını özlüyor!
Rahibe Agnes, Macaristan'daki bir çalıştayda
Esad'ın düşmesinin ardından Haçlı Rahibe, Suriye'deki Rusya hava üssü Hımeymim'e sığındı.
O sırada Lazkiye ve Tartus gibi sahil bölgelerindeki Aleviler, cihatçıların saldırılarına maruz kalıyorlardı.
"Esad'ın askerlerini arıyoruz!" gerekçesiyle hükümet güçleriyle HTŞ militanlarının düzenledikleri operasyonlarda fanatik mezhepçi zihniyetle binlerce sivili katlettiler.
Kaçıp kurtulanlarla Esad döneminden kalan askerler Hımeymim üssüne sığındıklarında onun ilgisine mazhar oldular.
Rahibe, farklı bölgelerde (Hama, Hums, Lazkiye vs) yaşayan Hıristiyanların da saldırıların hedefi olmalarından yola çıkarak başta İngiltere olmak üzere Batılı ülkelerden ve insanlık suçu işleyenleri yargılamak amacıyla kurulmuş bulunan Lahey İnsan Hakları Mahkemesi'nden yardım istedi.
Ona karşılık vermeye çalışan Ortadoğulu Muhafazakârlar Birliği isimli kuruluşun sözcüsü Dr. Weil El Icci şunları söylüyordu:
Rahibe Agnes Esad'ın bir oyuncağıydı. Hıristiyanlar ve azınlıklar adına konuşmak suretiyle eski rejimin yaptıklarını aklamaya çalışıyordu. Kaldı ki Suriyeli Hıristiyanlar çeşit çeşittir. Dolayısıyla Haçlı Rahibe'nin hepsini temsil etme hakkı yoktur.
Esad sonrası kaos döneminde Rahibe Agnes, BBC ile söyleşisinde "HTŞ yönetiminin Sünni olmayan Suriyeli kesimleri dışlayıp ötekileştireceğini" söylediğinde HTŞ yanlıları ile Esad karşıtlarının da hışmını üzerine çekti.
24 Mart 2025 tarihinde Haçlı Rahibe, bu sefer Suriye Geçiş Hükümetine bağlı Sağlık Bakanlığı binasında bu göreve atanan Dr. Mahir el-Şera ile buluşup aynı karede görüntü verdi.
Esasen Haçlı Rahibe'nin eski Sağlık Bakanı ve şimdiki Devlet Başkanı Colani'nin danışmanı olan Dr. Mahir el-Şera ile tanışıklığının tarihi yeni değil, eskiye dayanmaktaydı.
HTŞ ile yeni yönetim yanlıları bu duruma itiraz ettiler.
Öncelikle Suriye Tabip Odası ile İdlib Şubesi üyelerinden oluşan doktor ve hemşireler görüşmeyi protesto edip çökmüş rejimin taraftarlarının meşrulaştırılmaması gerektiğine işaret ettiler.
Son buluşma üzerine bazı gazete başlıklarında şu sorular dillendirilmekteydi:
Acaba Rahibe Agnes, kral öldü yaşasın kral diyerek yeni iktidarla arasını mı düzeltmek istiyor? Yoksa yeni yönetim, Esad döneminden kalma bazı şahsiyetleri kendi tarafına çekmek için nabız mı yokluyor?
Rahibe Agnes, uluslararası alandaki faaliyetleri ve hizmetleri nedeniyle şu ödülleri almıştı: Nobel Barış Ödülü (iki kez), Fransa Ulusal Liyakat (Şövalye) Nişanı, Rusya Femida Barış Nişanı, Malta Şövalyeleri Altın Haç Ödülü, İngiltere'de Supreme Authority of Nobles Ödülü.
Son söz:
Uluslararası alanda olumlu yönde kamuoyu algısı oluşturmaya ihtiyaç duyan Colani ile kardeşinin, Rahibe Agnes ve benzerlerini yanlarına çekme girişimi sürpriz sayılmamalıdır.
Suriye'deki iç savaş hususunda meraklısı için yeni bir bilgi:
11-13 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleşen 4. Antalya Diplomasi Forumu'na çağrılan 6 bini aşkın davetliden biri de eleştirileriyle Türkiye kamuoyunda ses getiren Birleşmiş Milletler Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Jeffrey Sachs idi. Kendisi Amerikalı ünlü bir iktisat uzmanıdır.
"Suriye: Ülkenin Yeniden Yapılandırılması ve Uzlaştırılması" isimli panelde konuşan J. Sachs şunları söyledi:
Suriye'de iç savaş kararı İsrail'den çıktı. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun fikri, Ortadoğu'yu İsrail'in isteğine göre şekillendirmekti. İsrail'e karşı olan her hükümeti devirmek...
Bu konuda CIA ve ABD hükümeti de Netanyahu'nun dostuydu. Yani savaş, Esad baskısından veya diktatörlüğünden kaynaklanmadı. Bu savaş, 2011 baharında Esad'ı devirmek için Başkan Obama'nın verdiği bir emirle başladı.
Bu programın bir adı da vardı; Operation Timber Sycamore... ABD, bu bölgedeki diğer ülkelerle birlikte isyancıları eğitti. Şu anda Şam'da iktidarı ele geçirenler de dâhil rejimi devirmek üzere özellikle cihatçıları eğitti. Bu bir kaos yarattı. 14 yıl süren savaşta Suriye'de 600 bin kişi hayatını kaybetti. Bu savaşın sonucu, CIA'nin 2011'de istediği şeydi: ABD'nin silahlandırdığı cihatçı bir grubun iktidara gelmesi...
Bazı medya organlarınca "Fethullaçı Türk gazeteci" diye damgalanan Cevheri Güven, bu münasebetle Amerikalı bu zatın (Jeffrey Sachs) Dışişleri Bakanlığı'nda üst düzey görevli ve Hakan Fidan'ın yardımcısı Nuh Yılmaz tarafından davet edildiğini iddia etti.
"Fethullahçı" diye bilinen veya karalanan bahsi geçen gazetecinin bu konuya işaret etmesinin asıl nedeni Suriye iç savaşı filan değil, Amerikalı Jeffrey Sachs'ın bölgede yaşananlarla ilgili eleştirilerinin hedefinde "Türkiye'nin Suriye politikası ve cihatçılarla bağlantısının" olmasıydı.
Deyim yerindeyse "üzüm yemek yerine bağcıyı dövmek" ve "kılçık atmak" tutumu sergilemiş Cevheri Güven!
Nuray Mert için not:
Değerli meslektaşım ve fikir insanı olması hasebiyle yakından tanıyıp sohbet ettiğim, arada bir tarih söyleşilerine katıldığım ve hatta kendisiyle dünya ahvali üzerine röportaj yaptığım Nuray Mert, geçen hafta "Korkuyorum" diyerek yazı yazmaya son verdiğini açıkladı.
Nuray Mert, akademisyen ve aydın olmasından ötürü olaylara eleştirel gözle bakıp irdeler ve sorgular.
Bu da bir aydında olması gereken en büyük meziyettir.
Buna "vicdan" denen iç muhasebeyi kattığınız da kamunun veya halkın aleyhine olan her şeyi eleştirmesi demokratik hakkıdır, meşrudur ve memleket millet yararınadır.
Dava açmak üzere harekete geçenlerin bilmediği şudur:
Nuray Mert, sadece tek bir partinin, mesela AKP ile iktidarının yanlışlarını eleştirmez.
İktidar olsun, muhalefet olsun, örgüt veya herhangi bir sivil demokratik kitle örgütü olsun, onlarda gördüğü kusur ve eksiklikleri sıralar; bazen bir noktasını alıp enine boyuna eleştirir.
Bence kediciklerini sevsin ama ara verdiği yazma işini bir süre sonra daha dingin bir kafayla yeniden düşünmesinde yarar var.
Kaynaklar:
Agnes Mariam de la Croix vikipedi-wikipedia:
https://en.wikipedia.org/wiki/Agnes_Mariam_de_la_Croix
https://www.syria.tv/ 24 Mart 2025.
https://www.facebook.com/syrtelevision/posts/
https://x.com/syr_television/status/1904148746385903743
https://www.facebook.com/100078038237043/
https://www.haaretz.com/2013-09-01/
https://syria-future.com/
Hule-Hula katliamı vikipedi.
https://www.instagram.com/khaledalshishakli1/p/DHl1h-ZMNYj/
https://www.aljazeera.net/encyclopedia/2025/3/25/, 25 Mart 2025.
https://almenberalhor.com/ 24 Mart 2025.
https://aboutmsr.com/
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.