'Darbe söylentilerini' gündeme taşıyan RAND Corporation'ın raporu Türkiye'de nasıl tartışılıyor?

'Darbe söylentilerini' gündeme taşıyan RAND Corporation'ın raporu Türkiye'de nasıl tartışılıyor?

ABD merkezli düşünce kuruluşu RAND Corporation'ın Türkiye ile ilgili yayımladığı son rapor, son günlerde Türkiye kamuoyunda büyük tartışma yarattı.

A+A-

Haber Merkezi - Raporda özellikle, Türk ordusundaki orta kademedeki subayların kaygılı olduğu, bunun yeni bir darbeye dahi yol açabileceği yönündeki tespit, yeni bir darbe tartışmasına yol açtı.

İktidar cephesinden gelen açıklamalarda ve iktidara yakın medya organlarında yapılan yorumlarda, genelde meydan okuma söylemi kullanılıyor.

Bazı kesimler, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamaları üzerinden başlayan "FETÖ'nün siyasi ayağı" ve "askerî vesayet" tartışmalarıyla raporun zamanlaması arasında paralellik kuruyor.

Muhalefet partilerinin ise tartışmalara daha temkinli yaklaştığı görülüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin, tartışmaları gündem değiştirme hamlesi olarak gördüğü anlaşılıyor.

RAND Corporation raporuyla ilgili bilinenleri ve rapor sonrasındaki tartışmaları inceledik.

RAND Corporation'ın raporunda neler var?

RAND Corporation, on yıllardır ABD Silahlı Kuvvetleri'ne raporlar sunuyor ve bütçesinin bir kısmı da resmî kurumlar tarafından karşılanıyor.

Dolayısıyla kuruluşun raporlarının, genelde ABD'de devlet içindeki siyasi tartışmaları yansıttığı düşünülüyor.

RAND Corporation, birçok alanda olduğu gibi yıllardır Türkiye için de raporlar hazırlıyor.

Kuruluşun Türkiye ile ilgili son raporu Ocak ayında yayımlandı.

İnternet sitesi üzerinden indirilebilen rapor, 'Turkey's Nationalist Course' (Türkiye'nin Milliyetçi Yönelimi) başlığını taşıyor.

Raporun girişinde, Türkiye ve ABD'nin 60 yıldan fazla bir süre stratejik bir ortaklık geliştirdikleri ancak son yıllarda iki ülke arasında ciddi sorunların yaşandığı belirtiliyor.

Raporda varıldığı belirtilen temel bulgular özetle şöyle sıralanıyor:

Türkiye, kutuplaşmış bir ülke olmaya devam ediyor.

Ankara, geleneksel müttefikleri ve Avrasya'daki komşularıyla ilişkilerini dengeliyor.

ABD-Türkiye ilişkileri istikrarsız olmaya devam edecek ancak ilişkilerdeki büyük bir kırılma engellenebilir.

Rapor, önümüzdeki on yıl içinde iki ülke arasındaki sorunların ne olabileceğine dair tespitler yapıp ortaklığı sürdürülebilmesi için önerilerde bulunuyor.

Türkiye'de raporun en fazla tartışma yaratan bölümü ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yaşanan değişimlerle ilgili yapılan tespitler oldu.

Bu bölümde, "15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan tasfiyelerin, askerî liderliğin alışık olunmayan siyasi faaliyetlerinin ve profesyonellikteki gerilemenin ordudaki orta kademedeki subaylarda tedirginlik yarattığı" belirtiliyor.

İlgili bölümde, "Orta kademedeki subayların askerî liderliğe son derece öfkeli olduğu belirtiliyor. Bazı gözlemciler, bu memnuniyetsizliğinde bir noktada başka bir darbe girişimine dahi neden olabileceğine inanıyor" ifadesine yer veriliyor.

MSB: Bizlere isnat edilen yorumlar gerçeklikten uzak

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), rapora tepkili.

MSB yetkilisi Albay Olcay Denizer, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında sorulan bir soru üzerine raporda çelişkiler ve muğlaklıklar olduğunu belirtti.

Denizer, "Kendi içinde çelişkiler barındıran bu raporda, bizlere isnat edilen yorumlar gerçeklikten uzaktır ve tarafımızca ciddiye alınmamaktadır" dedi ve ekledi: "Rapordaki kimi ifadelerin ise bilerek veya bilmeyerek, çarpıtılarak ve içeriğinden farklı anlamlar yüklenerek ülkemize karşı kullanılmasını üzüntüyle karşılıyoruz."

MSB yetkilisi, "Bakanlığımız, TSK ve bağlı birimler, Anayasa, yasalar, Cumhurbaşkanlığı kararları ve Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda yaz kış, gece gündüz, dağ bayır demeden azim ve kararlılıkla çalışmaktadır" diye konuştu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise yine geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, "Raporda kullanılan, özellikle bakanlık, şahsım, TSK ve Milli Savunma Üniversitesi hakkındaki ifadelerin, aramıza nifak tohumları ekmek isteyen çevrelere malzeme olabilecek kurnazlıkla kurgulanmış olmasını ve bunun da çarpıtılarak farklı anlamlar yüklenmesini, gerçekleri yansıtmayan zorlama imalarda bulunulmasını esefle karşılıyorum" ifadelerini kullandı.

AKP'den farklı açıklamalar

Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) gelen açıklamalarda ise hem iddiaların ciddiye alındığı ifade edilirken hem de bu tartışmaların bilinçli olarak çıkartıldığı belirtildi.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Doğan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada rapordaki darbe olasılığıyla iddialara dair "Kulak tıkanacak bir konu değil" yorumunu yaptı.

Özkan "RAND Corporation'ın ileri sürdüğü iddia tarafımızca ciddi şekilde değerlendirilmektedir" ve şunları ekledi:

"Elbette darbe iddiasının milyarda birine ehemmiyet verip üzerine düşünmek, olası tehditleri bertaraf etmek üzere doğru ve uygun adımları atmak hükümetimizin üzerine düşen görevdir. Bu tür teşebbüsleri bertaraf edeceğiz."

"Darbe söylentisinin ardında güç odaklarının olduğunu" söyleyen Özkan şunları ekledi:

"Bununla Türkiye'de istikrarsızlık oluşturacak, yabancı sermayenin Türkiye'ye yönelimini engelleyecek, yerli sermayemizin yatırıma dönüşmesini engelleyecek ve faizden para kazandıracak mekanizmaları hayata geçirmeye muktedir olduklarını düşünüyorlar. Ne kadar gayret etseler de bunu başaramayacaklar."

Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.