PAK-IST: “Dersim şehitlerini andı ve Amude Sinema katliamını lanetledi”

PAK-IST: “Dersim şehitlerini andı ve Amude Sinema katliamını lanetledi”

Bugün, (13.11.2016) PAK İstanbul, saat 16:00’da, Derisim şehitleri Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak ve Amude Sinama katliamını lanetlemek amacıyla bir anma etkinliği düzenledi.

A+A-

ist.seyid-riza-anma2.jpgist.seyid-riza-anma3.jpg

 

Bugün, (13.11.2016) PAK İstanbul, saat 16:00’da, Derisim şehitleri Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak ve  Amude Sinama katliamını lanetlemek amacıyla bir anma etkinliği düzenledi.

Seyit Rıza ve arkadaşlarının idamını tarihsel seyir içinde Cemal Taş aktardı. Amude katliamını ise kısa bir film gösteriminin ardından Bave Helebçe sundu.

Anma etkinliği, Seyit Rıza ve Amude katliamı kurbanları şahsında bütün Kürdistan şehitleri için saygı duruşuyla başladı, konuşmaların ardından soru cevaplarla son buldu.

İzlenen kısa filmin ardından, 1960 yılında meydana gelen ve BAAS rejiminin vahşetini kanıtlayan Amude Sinema yangını hakkında Rojava Kürdistanı siyasetçilerinden Bave Helebçe bilgi verdi. 283 Kürt çocuğunun yanarak can verdiği Amude Sinema yangınının meydana gelişi ve sonuçları hakkında konukları bilgilendiren Bave Helebçe, Kürt çocuklarının unutulmadığını belirterek, günümüzde de Kürtlere yönelik katliamlara dikkat çekti. Yakın bir geçmişte tanık olduğumuz Alan Kurdi olayı da gösteriyor ki Kürt çocukları sömürgeci devletlerin kirli siyasetinin kurbanı olmaya devam ediyor.

Bave Halepçe’den sonra Dersim şehitlerinin serüvenini sinevizyon eşliğinde sunan C. Taş, Dersim coğrafyasını, etnik ve inançsal çeşitliliğini tarihsel seyir içinde aktardı ve Dersim katliamının neden gerçekleştirildiğini şu sözlerle belirtti:

“Dersim coğrafyası, etnik ve inançsal yapısıyla, Cumhuriyet rejiminin tekçi zihniyetine sığmayacak denli oldukça zengin bir insani çeşitlilik arz ediyordu. Bu yapı ile kurulmakta olan tekçi yönetim uyum sağlayamayacağı düşüncesiyle Dersim katliamı gerçekleştirildi. “

Gerek Dersimi’in özel bir kanunla farklı bir statüye taşınması ve gerekse Seyit Rıza ve arkadaşlarının dünyada eşine rastlanmayan bir yöntemle idam edilmesine dikkat çeken C. Taş, “Dersimi ortadan kaldırmayı ve Cumhuriyet idaresiyle uyumlu bir toplum yaratmak konusunda kararlı olan devlet, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplayıp planladıktan sonra işe girişti. Seyit Rıza ve arkadaşlarının idamı, cereyan etmiş bir olayı sonlandırmak amacıyla değil, hazırlanmış bir yok etme planını hayata geçirmek için gerçekleştirilmiş, taammüden işlenen bir cinayettir.” Dedi.

 Bu trajik olayın meydana gelmesinde rol oynayan yerli işbirlikçilere de dikkat çeken C. Taş, Alişer ile Zarife Hatun’un katlinin dönüm noktalarından bir olduğunu belirtti ve “eğer Raybere Kop o gün devletin planına alet olmasaydı Alişer ertesi gün bulunduğu yerden ayrılarak yurt dışına gidecek ve devletin katliam planı hakkında dünya devletlerini bilgilendirecekti.” Dedi.

Bu katliamın yapılması için, devletin oldukça bilinçli hareket ettiğini belirten C. Taş, evvela bütün direnç odaklarının söndürüldüğüne dikkat çekti. “Katliamdan önce önderlerin katledilmesi bu amaca yöneliktir” diyen C. Taş, “Seyit Rıza ve arkadaşlarının katliamı, varolan bir sorunu çözmek için değil, Dersim sorununu katliamla ortadan kaldırmak amacıyla, öncülerin katledilmesi olayıdır.” Dedi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.