26 Nisan 2016 yılında, Londra'da, LEAGUE OF KURDİSTAN REGİONS ( KÜRDİSTAN BÖLGELERİ BİRLİĞİ) adlı komitenin organizasyonu ile dört parçadan bir çok örgüt ve bağımsız aydının katıldığı toplantıda, oylama sonucu kabul edilen karar metninin Türkçe çevirisi aşağıda verilmektedir:

BAŞLANGIÇ

1) Kürdistan halkı, 40 milyonu aşkın nüfusu ile Dünya'nın en büyük devletsiz halkıdır.

2) Kürdistan'ın dört parçasındaki Kürtler'in kendi kaderlerini tayin etme hakları vardır.

IRAQ

1) İ Başkan Barzani'nin referandum kararını destekliyoruz.

2) Britanya parlementosuna; İŞİD'in eylemlerini mahkum ederek, yapılanların "Yezidiler'e karşı bir   jenosit" olduğu kararını aldığından, teşekkür ederiz.

3) a) Kürdistan'ın ekonomik olarak ayakta kalabilmesi için maddi imkanlara sahip olma zorunluluğu bulunmaktadır.

       b) Kürdistan'ın, uzun vadede geleceğinin; bağımsızca, barış içerisinde uluslararası ticaret yapabilme imkanlarına sahip olmaktan geçtiğine inanmaktayız.

4).  Kürdistan'a yönelik tehlike acil ve kritiktir. Ekonomimiz ve toplumumuz için ana tehlike İŞİD dir. Bizim için ayrılan ekonomik ve askeri yardım; Bağdat veya başka bir yer vasıtasıyla değil,  dolaysız olarak bize verilmelidir.

İRAN

1) İran; gerçek hayatta mevcut olan  kendi çoğulcul karekterini kabullenerek, değişik etnik bileşenlerin özlemlerine saygı duyan federal sistemden oluşan bir idari yapının oluşumunu sağlamak için çalışmalıdır.

2) İran devleti tarafından; Etnik, kültürel ve dini kökenine bakılmaksızın, bütün İran vatandaşlarının hakları tanınmalıdır.

3) İran'lı Kürtler'in statüsü, resmi olarak İran anayasasında kabulü zorunlu kılıyor. Kürt dilinde eğitim ve Kürt kültüründe kendini ifade etme hakkı, yasalarla güvence altına alınmalıdır.

4) İran'ın; uluslararası camiaya tekrar dönmesi ve nükleer silah proğramından kaçınmayı taahhüt etmesini önemser iken, insan haklarının sürekli ihlali ve devam edegelen idamlardan dolayı İran'dan hesap sorulmasını talep ediyoruz.

SURİYE

1) Birleşik bir Kürt tutumu belirlenerek, Cenevre görüşmelerine birleşik politik bir güç olarak katılınmalı ve gelecek için federalizmin kabulü doğrultusunda çalışılmalıdır.

2) Birleşik bir blok için; özellikle Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere uluslararası güçlerden destek alınmalıdır,

3) Cenevre görüşmelerinde Kürt halkının varlığı kabul edilmeli. Kürtçe; resmi dil olarak, Kürt kültürel hakları ve kimliği ile birlikte Suriye'nin yeni anayasasında resmi olarak kabul edilmelidir.

TÜRKİYE

1) Kürt halkına karşı düşmanlık acil olarak sona erdirilmeli ve bütün Kürt sivil toplumunu kapsayan sivil bir barış projesine geçilmelidir.

2) Barış süreci uluslararası gözlemci bir gurup tarafından izlenmeli ve Birleşmiş milletler tarafından denetlenmelidir.

3) Bağımsız bir komisyon, Kürt halkına karşı yaygın öldürme ile mülkiyetin tahribatını kapsayan saldırıları araştırarak, bulgularını Uluslararası suçlar mahkemesine sunmalıdır.

3) Batı hükümetleri; Türkiye üzerinde etkisini kullanarak, Kürt halkının kabulü ile, kültürel ve politik haklarının yeni anayasa da garanti altına alınmasını sağlamalıdır.

TOPLANTI İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Kararların oluşumunda, her parçadan katılımcıların ayrı masalarda bir araya gelmesi ile kendi parçaları ile ilgili önerilerini bir araya getirerek sunması şeklinde bir prosedür izlendi. Bu, pratikte her parçanın kendisi ile ilgili söz etme önceliğine sahip olduğu anlamına da gelmektedir.

Türkiye ile ilgili bütün bir "sivil topluma" yapılan vurgu önemli. Bu, toplumumuzun birilerinin 'sopası ile kovalanmasına' itiraz anlamına gelip, sivil temsili önemsemeye yönelik bir tavırdır. Çözüm kapalı kapılar ardında değil; katılımcı, temsili ve şeffaf metotları öne alarak gerçekleşebilir. Bu bakımdan geçmişin "Barış süreci" , gerçek bir süreç olmayıp, başarısızlığı da şaşırtıcı değildir.

"Bağımsız bir komisyon" talebi ve yine barış görüşmelerinin kapalı kapılar ardından çıkarılıp uluslararası izlemeye ve gözleme açılması adil ve kalıcı bir çözüme hizmet edecektir.

 Sonuç bildirisindeki genel olarak olumlululuk yanında, toplantının zayıf tarafı,  katılım ve organizasyon hususunda kendisini göstermekte idi. Bu tür toplantılar kollektif bir komite tarafından organize edilmeli ve bu ortak iş yapma ruhu toplantılara yansımalıdır.

 Siyasi örgütlerin geniş çaplı temsili yanında, etnik ve dinsel azınlık temsilcilerinin de davet edilmesi, toplumun sadece siyasilerden oluşmadığını göstermek ve  çoğulculuğa yapılan vurgu anlamında önemli olacaktır. Yezidi bir konuşmacının bu toplantıda bulunması başka bir etki yaratırdı. Ayrıca Londra Cem Evi'nde de  bir temsilcinin konuşmacı olarak bulunması, toplantıyı zenginleştireceği gibi, devlet tarafından dışlananların ortak çabasına daha geniş kitlesel temsil yeteneği kazandıracak idi. Ulusların kaderlerini tayin hakkı aynı zamanda bir demokrasi sorunu olduğundan, diğer demokratik talepler bu uğurdaki mücadeleyi ilerletici bir rol oynar,

Toplantı'ya katılan; başta PAK olmak üzere, PSK ve HAK-PAR'dan arkadaşların olgun yaklaşımları beni sevindirdi. 'Üstün üyelik' ten 'eşit vatandaşlığa' doğru evrilme, bizim normalize olmamız anlamına gelmekte olup, parti diktatörlüğü anlayışına karşı demokratik uluslaşma sürecinin bir gerekliliğidir. Toplantı, Bir çok güç arasında birlikte çalışmanın önündeki engellerin önemsiz olduğu kanaatimi güçlendirdi.

Dr. MYCEL STEVES'İN KONUŞMASI

Toplantının, benim açımdan, güncele yoğunlaşması nedeniyle, en ilgi çeken konuşmacısı Dr. Mycel Steves idi. 1830 yılında silahlı kuvvetler bünyesinde kurulan "Royal United Services İnstitutes", RUSİ, araştırmacılarından Dr Steves'in konuşması, sorunun Batı'da nasıl görüldüğü ile ilgili de bazı ip uçları veriyor.

Dr. Mycel Steves özetle şunları söyledi:

" Amerika hegomanik güç olarak geriye çekiliyor. İran ve Saudi arasındaki çekişme durulacak gibi görünmüyor. Bunun sonucu olarak petrol fiyatları düşüyor ve bu durum , kazancı petrole dayanan Kürdistan bölgesinin ekonomisinin gelirlerini düşürüyor.

Bölge güçlerinin çekişmeleri, İŞİD terörizmine karşı koordineli bir cevap vermeyi imkansız hale getiriyor.

Kürtler'in Suriye'de ayağa kalkmaları karanlık tünelde görünen bir ışıktır. Mücadele için oluşturulan bütün diğer örgütlenmeler dağılır iken , bir tek Kürtler ayakta kalabildi.

Türkler bize ne için Kürtler'i desteklediğimizi soruyor. Kürtler başarılı şekilde savaşıyor....Biz ve Amerika Kürtler'i destekleme kararı aldık.

Şii milisleri partnerimiz değil. Esat ile istikrar olurmu? Azınlık haklarına saygı nerede?

Rusya'nın müdahalesi sonrası rejim kendisini emniyette his etmeye başladı. Kamışlı'daki çatışmalar rejimin uzlaşmadan yoluna devam edemiyeceğinin bir kanıtıdır. Çatışmalar devam ederse biz Kürtler'i desteklemeyi sürdüreceğiz.

Bu arada, Türkiye'nin güney doğusundaki çatışmaların yeniden başlaması işleri karmaşıklaştırdı. Erdoğan icracı(executive) Başkan gibi davranıyor.

Bizim için en büyük tehlike İŞİD. Türkiye ile aramızda temel farklılıklar var. Amerika'nın, Ankara'nın tutumu karşısında sabrı taştı. Bu nedenle Kürtler'i desteklemeye karar verdi. Bizim Suriye Kürdistan'ı ile askeri ittifakımız var, fakat bu siyasi bir ortaklık değil.

Şu an, Ankara'nın kozu mülteciler. Bizim ortaklığımız devam da edebilir, kopabilirde. Bunu ben şimdi bilemem. Türkiye; oyununa devam ederse, bizim güçlü bir cevabımız olacakmı? Türkiye belliki oyun oynanabilecek yararlı bir kart değil.

Biz istikrar için yardımcı olabiliriz, ancak KDP ile PYD'nin arasını düzeltmek için biz bir şey yapamayız. Bir Suriye, bir Irak' mı olacak, yoksa bunlar bölünecekmi? Ben hiç bir şeyi garanti edemem.

Kürdistan'ın geleceği Kürtler'in elinde. Kamışlı en son kanıttır. İlk kez,  Bagdad'a karşı duracak güce sahipsiniz. Ben şahsen bağımsız bir Kürdistan umut ediyorum"

Konuşma sonrası bir ara Dr. Steves'e yanaşıp " Suriye Kürtler'i ile askeri ittifak, siyasi düzeye çıkarılsa daha iyi olamazmı?" diye sordumsa da kendisi cevaben " şimdilik çok zor" dedi.

Kısacası Kürtler ittifak kurmaz ise işleri zor...

ALİ K YILDIRIM