KDP-İ Genel Sekreteri Mustafa Hicri: Önceliğimiz federal bir sistem kurmak

KDP-İ Genel Sekreteri Mustafa Hicri: Önceliğimiz federal bir sistem kurmak

.

A+A-

İran Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP-İ) Genel Sekreteri Mustafa Hicri, Şarkul Avsat’a verdiği röportajda, KDP-İ’nin yaklaşık 20 yıldır süren iç çekişmelere son verdiğine dikkat çekti. Hicri, partisinin önceliğinin parlamenter, demokratik ve federal bir İran'ın kurulması olduğunu vurguladı.

Doğu Kürdistan (Rojhilat), tıpkı daha önce düzenlenen protestolarda olduğu gibi bir kez daha protestocuların İran rejiminin düşmesi için sloganlar attıkları halk protestolarının merkezi oldu. İranlı üst düzey yetkililer, düşman ülkelerden muhaliflerine kadar dış mihrakları ülkenin ‘ilerlemesine’ karşı ‘uluslararası bir komplo’ kurmakla suçladı. İranlı yöneticiler, halkı ‘ayrılıkçılığa’ ve ulusal egemenliğin tehdit altında olduğu konusunda korkutarak krizi yatıştırmaya çalışırken, özellikle etnik azınlıklara karşı suçlamalarda bulundu.

İran, baskı kampanyasıyla birlikte İranlı Kürt muhalefet partilerinin genel merkezlerini insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle hedef alırken bu partilere karşı geniş çaplı bir askeri operasyon başlatmakla tehdit etti. İran'ın suçlamalarının odağında en eski İranlı Kürt muhalefet partisi olan İran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-İ) yer alıyordu. Adımları, İran rejimi ve İranlı olmayan halkların kendi özyönetimlerini kurma özlemlerini tanımayarak başka alternatifler önerenler arasında ortak endişeler yaratan KDP-İ’nin Genel Sekreteri Mustafa Hicri önemli açıklamalarda bulundu.

KDP-İ’nin Genel Sekreteri Mustafa Hicri röportajında, KDP-İ’nin yaklaşık 20 yıldır süren iç çekişmelere son verdiğine dikkat çekti. Hicri, partisinin önceliğinin parlamenter, demokratik ve federal bir İran'ın kurulması olduğunu vurguladı.

Genel Sekreter Mustafa Hicri (Doğu Kürdistan ve İran’da) son protestoların başlamasından haftalar önce KDP-İ’nin iki kolunun birleştiğini gördük. KDP-İ’nin kolları arasındaki uyumun yeniden sağlanması niçin önemli? sorusuna şu cevabı verdi;

"Şu an İran'da özgürlüklere karşı baskı uygulayan, insanları temel haklarından mahrum eden diktatör ve gerici bir rejimle karşı karşıyayız." diyen Hicri; "Bizler KDP-İ olarak, muhalefet kanadındaki siyasi partiler ve siyasi isimler olarak yıllardır İran İslam Cumhuriyeti rejimine karşı mücadele ediyoruz. Fakat ne yazık ki bu mücadele henüz meyvesini vermemiş, halkın taleplerini yerine getirememiştir." ifadelerini kullandı.

Devamında Genel Sekreter Hicri şunları kaydetti:

"İran İslam Cumhuriyeti'nin halkın taleplerine cevap verememesinin nedeninin başta siyasi partiler olmak üzere İranlıların dağılması ve parçalanması olduğunu düşünüyoruz. Birbirlerinden uzak ve farklı bakış açılarına sahip olduklarını görüyoruz. Bu yüzden İran’daki siyasi güçler bölündü, etkinliği azaldı. Gösterilerde ve yürüyüşlerde seslerini olması gerektiği gibi duyuramadılar.

Bu sebeple KDP-İ içinde birkaç yıl devam eden bölünmenin ardından, Kürt hareketinin İran Kürdistanı'nda etkili olabilmesi için yeniden birleşme kararı aldık. Bunu uzun zamandır tartışıyorduk ve çok şükür son zamanlarda KDP-İ’nin İran'daki iki kolunu yeniden bir araya getirebildik.

Bu gelişme, İran Kürdistanı üzerinde olduğu kadar İran muhalefeti arasında da büyük bir etki bıraktı. Birleşmenin, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı savaşan diğer İranlı muhalif örgütler üzerinde de etkisi ve yeni bir birlik, iş birliği, fikir ve ortak planlar döneminin başlangıcı olabileceğine inanıyorum."

Peki bu, gelecekte İranlı Kürt muhalefet partileri arasında daha fazla iş birliğinin olduğunu göreceğimiz anlamına mı geliyor? Sorusuna ise Hicri; "KDP-İ birleşmeden önce Kürdistan’ın önde gelen partileriyle ittifak halindeydik. İran Kürdistanı Komele Partisi’nin iki kolu ile iş birliği yapıyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz." yorumunu yaptı.

KDP-İ yetkilisi Hicri, "Partinizin ve yoldaşlarınızın Kürt muhalefetinin merkezindeki öncelikleri nelerdir?" Sorusuna şu cevapla karşılık verdi:

Genel olarak önceliğimiz parlamenter, demokratik, federal bir İran'ın kurulmasıdır. Biz bu amaç için çabalıyoruz. Muhalif gruplar ve İran halkıyla birlikte ortak mücadele bu amaca ulaşmanın şartlarındandır.

Eğer İranlı Kürtler özerklik isterse nasıl bir tutum sergileyeceksiniz? Federalizm derken, Kürdistan Bölgesindeki gibi bir sistemi mi kastediyorsunuz? Sorusuna ise şu cevabı vererek açıklamasını sonlandırdı.

Kürdistan Bölgesi’nin bir kopyası olacağını söyleyemem. Çünkü İran'da yönetim biçimi ne olursa olsun, bu yönetim biçimi ülkenin siyasi, coğrafi ve ulusal durumuyla uyum içinde olmalı. Ama kısaca bunu İran'ın coğrafi çerçevesi içinde istediğimizi söyleyebilirim. Hem Kürtlerin hem de İran'da kendi coğrafyasında yaşayan diğer halkların kendi iç hükümetleri olmalı. İran'da demokratik bir anayasa çerçevesinde faaliyet göstermeliler. Dolayısıyla hepimiz İran'ı kendimize ait olarak görüyoruz. Hiçbir sınıf ya da topluluk kendini İran'ın mutlak sahibi olarak görmemeli ve başkalarına zulmetmemelidir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.