The Times gazetesinde İngiltere Parlamentosu Üyesi Jack Lopresti’nin Kürdistan referandumu ve 16 Ekim olaylarının yaşandığı süreci ele alan bir yazısı yayımlandı.

'Kürdistan'ın boşluğu doldurmasına yardım edebiliriz' başlıklı yazıda, Kürdistan’ın bölgede güvenlik ve birlikte yaşamın merkezi olduğu vurgulanarak, “Referandum, Federal Irak’tan kurtulmak için bir girişimdi. Irak bunu engelledi ve askerleri, IŞİD’e karşı birlikte savaştıkları Peşmerge Güçleri’ne kurşun sıktı” denildi.

Bağımsızlık referandumu sürecinde Kürdistan'da olmanın ayrıcalığını yaşadığını ve Bağdat'ın Kerkük'ü işgalinin yanısıra peşmergelerle çatışmasını, Kürdistan havalimanlarını ablukaya almasını ve Kürdistan hükümetini yıkmayı denemesini “dehşet”le izlediğini kaydeden Jack Lopresti, Irak Anayasası’nda ülkede yaşayan halkların gönüllü birlikteliğine vurgu yapıldığı halde şiddet kullanıldığını ifade etti.

Bağdat’ın davranışlarının “kısır ve gereksiz” olduğunun altını çizen Lopresti şöyle devam etti:

“Kürtler uzun vadede ne istediklerini açıklarken, artık Irak’ın parçası olarak sıkışmış durumdalar. Kürtler’in, Bağdat'la mücadelede sağlam bir pragmatizme ve haklarını koruyacak uzun yıllar ihmal edilmiş olan anayasanın uygulanmasına dayanması gerekiyor.

Kürdistan'ın övülecek çok yönü var. Dinsel hoşgörü, dünyaya açık olması ve Batı yanlısı tutumları… Gerilimleri azaltmak ve paramparça olmuş bir Musul'u yeniden inşa etmek için Kürdistan’la ilişkilerin temel alınması önemlidir.”

Kürdistan’ın bazı sorunları olduğunu ve bunları görmek gerektiğini belirten İngiliz parlamenter, şu ifadelere yer verdi:

“Kürdistan tarım ve turizm potansiyeline ulaşma konusunda yavaş ilerliyor. İşlevsiz ve verimsiz ekonomide reform yapılmasına ihtiyaç duyuyor. Ama geniş yemyeşil ovaların, şaşırtıcı dağların, nehirlerin ve tarihi alanların yanısıra övgüye değer güvenlik ve huzurun güzelliğiyle insanı hayrete düşürüyor.

Kürtler olası herhangi bir gelecek için kendilerini hazır hale getirmelidir. Tarafsız, verimli ve hesap verebilir bir ordu hayati önem taşımaktadır. Erbil'de binlerce gönüllü peşmergeyi eğiten İngiliz askerlerini ziyaret ettim. Bu bizim için önemlidir çünkü Peşmerge Güçleri, Bağdat’ın mezhepsel merkezileşmesinin neticesi olarak ortaya çıkan DAİŞ'i yenmekte kararlıydı.

Fakat Kürtler bunu tek başlarına yapamazlar ve kapasitelerini arttırmak için İngiltere'ye de bakarlar.

Kürdistan’da demokratik sistem daha da güçlendirilebilir. Sivil toplumu da teşvik edebilir ve büyük çoğunluk olan gençlere yardımcı olabiliriz.

Kürtler bu kadar adaletsizliği atlattılar. Büyük dostlarımızın ve müttefiklerimizin pozitif gücünü korumak ve teşvik etmek için stratejik bir öncelik olarak daha fazla çaba sarfetmemeliyiz.”