Bir analiz "Yukarı tükürsen bıyık,aşağı tükürsen sakal" Hüseyin Şahin

Bir analiz "Yukarı tükürsen bıyık,aşağı tükürsen sakal" Hüseyin Şahin

.

A+A-

Hüseyin Şahin

Yaklaşık 3 aydır gündem Türkiyede seçimlere kilitlenmiştir.


Bu seçimlerle ilgili görüşlerimi kimi arkadaşlarımla paylaştım. Bu ve benzeri seçim sonuçlarını tahmin edebilmek için kahin olmaya gerek yok. 


Erdoğanlı yönetimde nelerin, nasıl sonuçlanabileceğini tahmin edebilmek zor olmasa gerek. Tüm Alanlarda dibe vurmuş bir yönetimde Kürd,Türk, ve diğer kesimlerde ileriye dönük beklenti içerisinde iyimser olmak malesef eşyanın tabiatına aykırıdır. 


Sedat Pekerler, Ali Yeşildağ ve Mohamed Yakup ' un ifşalarından sonra, yer, yerinde oynaması gerekirdi.


Tüm sistemi baştan aşağı kontrol eden bir Erdoğan sisteminden bahsediyoruz. Hal böyle oluncada seçim sonuçlarında bir Tavşan çıkabileceğini beklemek tamda, saf dilliliktir.
Zaten Türkiyede geçmişten günümüze değin demokrasiden yada geleneklerinden bahsetemek nafiledir. Bahsettiğimiz konu demokrasiyi kabullenmiş yada özümsemiş bir yapı veya sistem değildir. Bahsedilen kılıfına uydurulan, bir diğer deyişle yontulmuş demokrasidir. 


Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Cemeat darbesine kılıf uyduran bir Erdoğan sisteminden bahsediyoruz. Sedat Peker, Muhamed Yakup, Ali Yeşildağ gibilerinin ifşalarından sonra yer, yerinde oynaması gerekirken alan memnun, veren memnun diyen bir yapı vede toplumdan bahsediyoruz. Yapısını, temellerini betonla döşemiş bir Erdoğanlı sistemden bahsediyoruz.
Bu nedenlerden dolayıda Erdoğan ne gemisini terek eder nede kendi ayağına sıkar. 


28 mayıs seçimleride bence yine Erdoğandan yana sonuçlanacaktır. 14 mayıs seçimlerini kurgulamış, planlamış bir demir yapıdan bahsediyoruz. Seçimlere giderken Erdoğandaki rahatlığı, sessizliği kavramak için deha olmaya gerek yok. 14 mayıs seçimleri öncesi ve sonrası için yorum yapan, yapana. Islak imza, toplu oy kullanma, sandık müşavirleri, sandık görevlilerinin azlığı, kimi yerlerde açık oy kullanıldı, oy pusulaları önceden mühürlenmiş diye. Seçim öncesi hepimizin gözlem ve bekletileri seçime katılımın yoğun olacağı doğrultusundaydı. 8 milyon kişi güya sandığa gitmemiş. Bahsedilen bu kişilerinin oylarının çalındığından yada satır altı edildiğinden kimse bahsetmiyor. 8 milyon kişinin sandığa gitmediğinin garantisini YSK (yüksek seçim kurulu) mu veriyor?.  % 49,5 Erdoğanlı seçim sonuçları bir kurgunun iyi işlediğini bize gösteriyor. Bu kurgunun yarın ( bu makalenin kaleme alınma tarihi 27 mayıs)  % 51 olması şimdiden aşikardır.


Gelelim yukarıdaki konumuzun başlığına.


Bu türden seçimlerin ne Kürdlere nede ezilenlere bir getirisi olmayacaktır. Ne Erdoğan nede Kılıçdaroğlunun bizlere sunabileceği değişim, adil, eşitlik,  güzellikten yana hiçbir şeyleri yoktur. Cumhur ittifakı bir yana Millet ittifakıda bizler için bir illettir. Millet itifakı bileşenlerinin elleri hem Kürdlerin hemde Alevilerin kanlarıyla yıkanmıştır. Her iki tarafın ortak noktalarını Kürd karşıtlığı oluşturmaktadır. Kemalistleri hem CHP hemde YeşilSol ittifakı ile Kürdistana tekrardan taşımak Kürdlerin politika vede işleri olmamalıdır. 


Kürdlerin yegane hedefi Kürdler arası birlik ve güç olmalıdır. Bu temelde oluşturulacak bir İttifak Kürd ulusal mücadelesinin temel taşı ve tapusudur. Bu yapı üzerine inşa edilmiş bir birliktelikte, kapını çalan vede çalacak olanda çok olur. Bu anahtar gücü ellinde bulundurabilen bir İttifakta pazarlık yada yaptırım gücünün olmaması kaçınılmazdır.


Büyük bilge Ehmede Xani’nin deyimiyle İTTİFAK inadına İTTİFAK.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.