Bıçakladılar, kurşunladılar, ölü takliti yaptım!

Bıçakladılar, kurşunladılar, ölü takliti yaptım!

Suruç'ta iki ağabeyi ve babası öldürülen, kendisi de hastanede tedavi gördükten sonra gözaltına alınan ancak daha sonra serbest bırakılan Mehmet Şenyaşar, “Dövdüler, bıçakladılar, kurşun sıktılar ölü taklidi yaptım” dedi.

A+A-

Urfa’nın Suruç ilçesinde AKP’nin Urfa Milletvekili ve bu seçimlerde de yine aday olan İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi ve adamlarının silahlı saldırısına uğrayan Şenyaşar ailesinden beş kardeş yaralanarak çeşitli hastanelere kaldırıldı. Aynı saldırıda AKP’li vekilin ağabeyi Mehmet Yıldız olay yerinde hayatını kaybetti.

Kardeşlerden Celal ile Adil Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Baba Hacı Esvet Şenyaşar oğullarını ziyarete gitti ancak iki kardeş ile baba burada AKP’li vekilin adamları tarafından linç edilerek öldürüldü.

Kardeşlerden Fadıl Şenyaşar hastaneden taburcu edildiği gibi gözaltına alınarak, tutuklandı. Bir diğer kardeş Ferit Şenyaşar ise hala yoğun bakımda. Yaralanan kardeşlerden Mehmet Şenyaşar, taburcu edildikten sonra gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı. Mehmet Şenyaşar, saldırının gözünün önünden gitmediğini ve aklından hiç çıkmadığını belirtti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Muhamed Abdulkadir Esen’e konuşan Şenyaşar, sadece kendi dükkânlarının kamera kayıtlarının incelenmesiyle bile ağabeylerinin kimler tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkacağını söyledi.

Olayın çıkış anında dükkânda olmadığını olayı duyar duymaz dükkana koştuğunu aktaran Şenyaşar, geldiği sıra polislerin dükkanlarının önünde olduğunu anlatıyor. Dükkana girdiğinde Celal ve Adil ağabeylerinin kanlar içinde yerde yattığını anlatan Şenyaşar, şöyle devam ediyor:

“Ne yapacağımı bilmiyordum. Şok olmuştum. Etraftakilere ‘Ambulans gelsin’ diye bağırıyordum. Ambulans geç geldi. Komşularımız bize yardım ediyordu. 'Ambulans geç gelecekse biz arabalarla götürelim' dediler. Sonra o sıra ambulans geldi. Abilerimi ambulansa bindirip devlet hastanesine (Suruç Devlet Hastanesi) gönderdik.”

Hastane bahçesinde silahlarla bekleyen milletvekili akrabalarının yaralı ağabeylerine tekrar saldırdığını aktaran Şenyaşar, kendisinin de hastaneye girer girmez saldırıya uğradığını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:

“Ben içeride sağa sola doğru koşmaya başladım. Hastaneye geldiğimde vekilin bir akrabası şöyle bağırıyordu: ‘Bunları öldürün. Bunlar vatan hainidir’ diyordu. Sonra beni kollarımdan tutarak bir odaya kapattılar. Yere atıp kafama ayaklarıyla bastılar. Çok sert vuruyorlardı. Çok kötü darp ettiler. Sonra bayılmışım. Gözümü açtığımda bir sedyenin üzerinde yatıyordum. Sedyenin üzerindeyken bıçaklandığımı hissettim. Yanımdaki sedyede de Ferit abim kanlar içerisinde yatıyordu.”

Hastane çalışanlarının korkudan hiçbir şey yapamadıklarını söyleyen Şenyaşar, kendisini ve ağabeyinin güvenli bir odaya almaya çalıştıklarını söyledi.

Ferit ağabeyi ile beraber kaldığı odaya AKPli vekilin akrabalarının girmeye çalıştıklarını hatırlatan Şenyaşar, “Polisler de içerideydi. Polisler de onlar vekilin yakını olduğu için korkuyorlardı. Bir şey söylemeye cesaret edemiyorlardı. Sonra vekilin bir akrabası kapıyı açarak içeriye girdi. Elindeki silahla bana bir tane sıktı. Ben ölü taklidi yaptım. Sonra yaralı Ferit abime de yumruklarla saldırdılar. Gözleri hiçbir şeyi görmüyordu” dedi.

 Kendisinin bindirildiği ambulansa da saldırdıklarını anlatan Şenyaşar, şöyle konuştu:

“Ambulans daha bahçedeydi, çıkacaktık ki silah sesi duyduk. Ambulansın tekerlerini patlattılar. Ön camını kırdılar. Ambulanstaki sağlık personeli de korkuyordu. Ben kendi içimden öleceğimi düşünüyordum. Sonra vali geldi galiba, çünkü personel telefonla birileriyle konuştu. Sonra bana dönüp ‘Vali burada olmasaydı biz buradan çıkamazdık’ dedi. Sonra ambulans tekeri patlak halde hareket etti. Ona birileri ‘Emniyete kadar böyle git’ dedi. Yanımıza bir polis ekibi verdiler. Onlarla beraber İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittik.”

 Hasarlı ambulanstan indirilip sağlam bir ambulansa bindirildiklerini aktaran Şenyaşar, polislerin ambulans şoförüne "Yaralıyı Antep’e götür" dediğini, ambulans şoförünün ise "Böyle götüremem can güvenliğimiz yok" cevabını verdiğini anlattı. Ambulans şoförünün söylemlerine polislerin kulak asmadığını ve polis arabası olmadan tek başlarına Antep’e gittiklerini söyleyen Şenyaşar, “Hastaneye girecektik. Benim psikolojim artık öyle olmuştu ki korkudan burada da saldırabilirler diye düşünüyordum. Hastaneye getirildiğimde ne kadar ciddi yaralandığımın farkına vardım” dedi.

Mehmet Şenyaşar, adliyede savcıya da tanıklığını bir bir anlattığını ifade etti ve “Bizim zerre kadar suçumuz yoktur. Biz kendi halinde insanlarız. 25 yıllık esnafız. Bu yaşananların hiçbirini hak etmedik” ifadelerini kullandı.

Bu arada AKP’li vekil yakınlarının saldırısı sonucu öldürülen ve Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkililerinin “PKK’li” dediği Hacı Esvet Şenyaşar’ın 19 yıldır Suruç Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nda üyelik kaydı bulunuyor. 

Hacı Esvet Şenyaşar, 1999 yılında odaya giriş yapıyor ve hala odada üyeliği sürüyor. 

Olayda yaralanan kardeşlerden Mehmet Şenyaşar'ın da aynı çarşıda 2010 yılına ait Suruç Vergi Dairesi’ne kayıtlı “Vergi Levhası” da bulunuyor. 

(ahval)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.