Diyarbakır Sur içinde bulunan DİTAV’ın Amida Akademi Buluşmaları bir ilke imza attı. Sanatçı Hasan Kesler’in resim sergisinin açılışına katılan dengbej Salihê Qubînî’nin söylediği klamla alışılmışın dışında ayrı bir hava kattı.
Mezopotamya topraklarının kadim kültür ve inançlarından olan Ezidi’leri konu alan resim sergisine imza atan sanatçı Hasan Kesler Tigris Habere sanat yolculuğunun ne zaman başladığını ve konu seçimlerini anlattı.
Sanatçı Hasan Kesler lise döneminde resimle uğraşmaya başlasa da uzun aradan sonra; 2020 yılında pandemi döneminde yeniden fırçayı ve tuvali alarak resme başlıyor. Önceleri yaşadığı İstanbul ve manzara resimleri yapmaya başlıyor. Daha sonra Mezopotamya da yaşamış olan kadim kültür ve inançlar ilgisini çekmeye başlıyor. Ezidileri bu çalışmalarında konu almasının nedenini; “Kaybolan kültürel bir değerlerimizdi. Çok eski tarihi bir medeniyet olduğundan ve kaybolmaya yüz tuttuğundan dolayı; insanlara hatırlatmak istedim. Çünkü geçmişte bu topraklarda birlikte yaşadığımız kültür ve inanç toplumlarıydı. Farklı inançları vardı. Birbirimize saygı göstermemiz gerekiyor.
“Bu topraklarda, 33 Medeniyetten bahsediyoruz, belki bunlardan daha fazlası. Kaybolan değerlerimizi hatırlatmak için ilk çalışmamı; Ezidiler üstüne yaptım. Bundan sonra kaybolan kültürler üzerine başka bir çalışma olabilir. Bunları devam ettirmeyi düşünüyorum.
‘Güneşin Kavmi’ Serginin açılışında konuşan yazar Şeyhmus Diken; inançlarını sürdürmeye çalışıyorlar, biz de onların çalışmalarını sürdürmeleri için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz diyerek DİTAV adına sanatçıya çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Serginin sürprizi de Yaşar Kemal ve Şeyhmus Dikenin beraber çektirdiği bir fotoğrafı tablosuna yansıttığı çalışması oldu.
Serginin küratörlüğünü yapan sanat tarihçisi Şerif Yaşar’da sergide yer alan çalışmalara ilişkin;
“Teknik olarak tual üzerine karışık teknikle yapıldı. Tual de sadece boya yok. Farklı materyallerde iki boyutlu bir sanat eserlerinde; kimi zaman yağlı boya kimi zaman tekstil malzeme hatta onun üzerine ip hatta buluntu malzemeler, taşlarla dahi iki boyuttan üç boyuta taşıyarak çağdaş bir forma dönüştürdü. Bu yüzden çok farklı, çok katmanlı bir sergi oldu.
Serginin isminin;‘Güneşin Kavmi’ denmesinin nedenini de, Ezidiler Güneşe dönerek ibadet ediyorlar. Bu yüzden bu eserlerin tamamında Ezidiliğin sembolleri, sanatçılığın belleğinde bıraktığı izlerin ya da izdüşümleri üzerinden yaptığı eserler.” Diye açıklamada bulundu.
Daha sonra gengbej sanatçısı dengbej Salihê Qubînî’nin söylediği kılamlarla sergiyi gezen ziyaretçiler farklı anlar yaşattı.
TİGRİSHABER