Zarrab’ın itirafçılığı kesinleşti.’ Hükümette tansiyon yüksek!

Türk ve Amerika medyasında çok yakından takip edilen Zarrab Davası’yla ilgili yeni bir açıklama geldi. Davayı yakından takip eden ve Avukat Cahit Akbulut, Zarrab’ın itirafçı olduğunun kesinleştiğini ve Atilla’nın da itirafçı olabileceğini söyledi.

‘Zarrab’ın adı sanık listesinden silindi’

Hükümet çevrelerinin ve hükümete yakın köşe yazarlarının direkt ‘Erdoğan’a kumpas’ ‘ikinci 15 temmuz’ diye nitelendirdiği Zarrab davasında jürili oturum öncesi görülen son oturumlardan bir hafta önce ‘kayıplara karışan ve kendisinden haber alınamayan’ Zarrab’ın savcılıkla işbirliği yapmış olma ihtimalini gündeme getirmiş, oturuma katılmaması da bu ihtimali güçlendirmişti.

Konuyla ilgili RS FM’de Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtlayan, Av. Cahit Akbulut, Zarrab’ın savcılıkla işbirliği yapmış olma ihtimalinin kesinleştiğini ve duruşmaya katılmayacağını söyledi. Akbulut, “Bütün gelişmeleri değerlendirdiğimizde, duruşmaya, sadece Halkbank yöneticisi Mehmet Hakan Atilla katılacak. Önceki duruşmalarda, diğer sanıkların da isimleri sanık listesinde oluyordu. Şimdi yalnızca Hakan Atilla’nın ismi var" dedi.

Zarrab’ın adının ‘sanık’ listesinden silinmesini, kendisinin ‘tanık’ listesine eklendiğinin işareti olarak yorumlayan Akbulut, Zarrab’ın savcılığa vereceği ifadelerin Halkbank Yöneticisi Hakan Atilla’nın savunmasının çökmesine sebep olacağını, şimdiye kadar Zarrab’ın ne yönde ifade vereceğinin bilinmemesinin Atilla’nın savunma stratejisini belirlemede zorluklar çıkardığını söyleyen Akbulut, Hakan Atilla’nın da savcılıkla anlaşma yoluna gidebileceğini dile getirdi. Zira, 21 Kasım’da, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nce görülen duruşmada Hakan Atilla’ya kendisine Türk Devleti’nin sunduğu ve savunma masraflarının karşılandığı hukuk firmasının (Mc. Dermott Will & Emery LLP) aynı zamanda Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği'ne de hizmet vermesinin, kendisinin şahsi çıkarıyla çatışabileceği hatırlatılmış, bu da savcılığın Atilla’yla da anlaşma arayışında olduğu yorumlarına sebep olmuştu.

 

Hükümet çevrelerinde Zarrab telaşesi

 

Zarrab davası ABD ve Türk kamuoyu tarafından yakın mercek altında. Zira dava, Zarrab’ın şahsi meselesi olmaktan çok öte, ABD’nin İran’a yönelik ambargoyu delme sürecinde Türk Hükümetinden kilit isimler ve bürokratlarla geliştirdiği işbirliği ve rüşvet trafiği, bizatihi davaya siyasi boyut katıyor. Kaldı ki ABD’nin önde gelen yayın kuruluşlarından NBC’nin haberine göre "Savcılık, Zarrab´dan Türkiye hükümeti ile görevden alınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn arasındaki bağlara ilişkin bilgi talep edebilir."

 

Flynnn’in kim olduğunu hatırlatmakta fayda var: Flynn, ‘Fettullah Güln’in kaçırılıp Türkiye’ye getirilmesi ve Zarrab dosyasının düşürülmesi karşılığında Türk Hükümeti’nden 15 Milyon dolar rüşvet aldığı iddiasıyla görevine son verilen Trump’ın Özel Güvenlik Danışmanı.

Davaya siyasi nitelik veren bir diğer faktör, 17/25 Aralık tapelerinin de dava dosyasına eklenmiş olması. Savcılık tarafsız bilirkişi heyetinin tapeleri incelemek üzere oluşturulmasını istemişti. Tapelerin FETÖ yapımı olması yönündeki itirazlara ‘FBI’ın elindeki ses kayıtlarıyla uyuşuyor’ açıklaması da bazı ses kayıtlarının tek bir elden değil FBI tarafından da kayıt altına alındığını gösteriyor.

 

Hükümet çevrelerinden ise konuyla ilgili çelişkili açıklamalar gelmekte. Davayla ilgili yapılan ‘Erdoğan’a kumpas’ veya ‘ikinci 15 Temmuz’ yorumlarına ABD’li çevrelerde ‘gülünç açıklamalar’ yanıtı gelirken, bugün (23.11.2017) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'den davayla ilgili "İtiraf etse ne diyecek, Türkiye’ye ne zararı olur? Ne olursa olsun, canı cehenneme" açıklaması geldi. Emine Erdoğan’ın dahi isminin dava dosyasına girmiş olduğu iddiaları ve çemberin genişliyor olması, ayrıca Zarrab’ın itirafçı olması durumunda jürili oturuma (ki ertelendi) gerek kalmaksızın karara varılabileceği yorumları yapılıyor.

KÜRDİSTAN Haberleri

Özçelik Rûdaw'a konuştu
PAK'tan 21 Şubat mesajı: Kürtçe bilmeyenler için başlangıç olsun
PDK Bakur: Yurtsever Demokrat adayları destekliyoruz
Merve Demirel suç duyurusunda bulundu
Van'da çocuklara işkence skandalı