Lice Katliamı: 6 aylık bebeğin hesabı sorulmadı

Avukat Muratakan, ‘‘Sanıklar suçlarını işlediği sabitken mahkeme ne yaptı?” diye sordu, yargılamanın maddi gerçeği açığa çıkarma amacından uzak olduğunu söyledi.

Lice’de 22 Ekim 1993’te yaşanan ve 32 yıldır failleri cezalandırılmamış katliamda, “faillerin tiyatral bir yargılamayla cezasızlıkla ödüllendirildiğini” belirten dosya avukatı Yunus Muratakan, “Öldürülen 6 aylık bebeğin, 80 yaşındaki dedenin hesabı sorulmadı” dedi.

Diyarbakır’a bağlı Lice ilçesinde, jandarma bölge komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin ardından, 22 Ekim 1993’te güvenlik güçleri evlere baskın düzenledi. İlçe merkezinin abluka altına alınmasının ardından giriş-çıkışlar yasaklandı; ev ve işyerlerine yönelik geniş çaplı taramalar ve yakma-yıkma operasyonları uygulandı. Operasyon kapsamında, resmi kayıtlara göre sivil 16 kişi ile bir asker (toplam 17 kişi) yaşamını yitirdi. İlçede 401 konut ve 242 işyeri hasar gördü ve binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı.

MA’dan Rukiye Payiz Adıgüzel’in haberine göre  Muratakan, dosyanın yaklaşık 20 yıl raflarda bekletildiğini, ardından “failler Kürtmüş” gibi gösterilerek konuya farklı bir yön verilmek istendiğini söyledi. Yargılama süreci başladığında sanıkların bazı duruşmalara hiç gelmediğini, hatta bir sanığın odasında “kaçak duruşma” biçiminde ifadesinin alındığını belirtti.

Muratakan, ‘‘Sanıklar suçlarını işlediği sabitken mahkeme ne yaptı?” diye sordu, yargılamanın maddi gerçeği açığa çıkarma amacından uzak olduğunu söyledi.

Muratakan, "Öldürülen 6 aylık bebeğin, 80 yaşındaki dedenin hesabı sorulmadı. Bırakalım tutuklamayı, gözaltı bile yapılmadı” diyerek cezasızlık politikasını eleştirdi.

Muratakan, bu kararı “göstermelik mahkemelerle cezasızlıkla ödüllendirilme” olarak nitelendirdi. Ayrıca, “17 kişinin öldürülmesi insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmesi gereken bir olaydır” diyerek, adalet ve yüzleşme taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı.

Yargılama süreci

  • Katliamdan yaklaşık 20 yıl sonra, 21 Ekim 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “taammüden öldürme”, “halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 24 yıla kadar hapis cezası istendi.
  • Ancak dava süreci oldukça uzadı; 7 Aralık 2018’de mahkeme, Yanardağ’ın hayatta olmaması nedeniyle hakkındaki davayı düşürdü; Hatipoğlu hakkında “suçun sabit olmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verildi.
  • Hatipoğlu’nun Ağustos 2022’de vefatı sonrasında ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemeye dosyanın “inceleme için gönderilmesi” yönünde bozma kararı verdi; ancak 3 yıllık sürecin ardından İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2023 yılında “sanık kalmadığı” gerekçesiyle dosyanın düşürülmesine karar verdi.

Kurdistan Haberleri

Lacan'daki olaylarda yaralanan Peşmerge yaşamını yitirdi
Yunanistan'dan Ege adalarına 'İsrail Kalkanı'
İsrail'e Eurovision izni verildi, 4 ülke yarışmadan çekildi
Avrupalılarda "ABD Ukrayna'yı satabilir" şüphesi
'Kürdistan Hükümeti’nden Başkan Barzani’nin Cizre Ziyaretine İlişkin Açıklama'