Kılıçlar altında ilk dönem Kürd önder ve aydınları - 8

Celâl Temel

8. YAZI (SON)

(Önceki yazıdan devam ediyor…)

Celâl Temel

 

44-) A. Süreyya Bedirhan (1883–1938)

       1883’te Suriye’de doğdu. Emin Ali Bedirhan’ın büyük oğludur. İstanbul’da öğrenim gördü. Mekteb-i Sultani’de ziraat mühendisliği öğrenimi yaptı ve 1905 yılında mezun oldu. Aynı yıl, Osmanlı güvenliğini bozmaktan tutuklandı. Üç yıl cezaevi ve sürgünde yaşadı. O sıralarda, Rıdvan Paşa olayı dolaysıyla tüm ailesi sürgündeydi.

       1908’de sürgünden dönünce, birkaç sayı “Kürdistan” gazetesi yayınını gerçekleştirdi. 1909 yılındaki 31 Mart Vakası sırasında gazetesi kapatıldı ve tutuklandı. Verilen idam cezası sürgüne çevrildi. 1910-1913 yılları arasında birkaç kez İstanbul’a gelip gitti, 1913’te yine sürgün edildi.

       1917 yılında Kahire’de, yeniden Kürdistan gazetesini çıkarttı ve orada “Kürt Bağımsızlık Komitesi” ni kurdu. Kahire’de olmasına karşın İstanbul’da kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti’ne de üyeydi ve cemiyetle ilişki içindeydi. 1919 yılında, genel sekreteri olduğu Kürdistan Bağımsızlık Komitesi adına Paris Barış Konferansı’na katılmak istedi, engellendi.

       Avrupa ve Amerika’da, Kürdlerin özerklik ve bağımsızlık mücadelesi için yoğun diplomatik faaliyetler gösterdi. 1927 yılında HOYBUN cemiyeti kurucuları arasında yer aldı ve cemiyette önemli görevler aldı. 1930 yılında, Kürd ulusal mücadelesi için yaptığı çalışmalardan dolayı, Fransız mandasındaki Suriye’den Fransa’ya sürüldü.

       Çok sayıda dil bilen, büyük bir kültür birikimine sahip bir Kürd aydını olarak yaşamının son yıllarında Fransa’da yaşadı. Bu sırada değerli eserleri yayımlandı. 1930 yılında, Kahire’de, Dr. Bletch Chirguh (Dr. Blêç Şêrko) imzasıyla, Fransızca “Kürd Sorunu, Kökeni ve Nedenleri” adlı kitabı yayımlandı. Kitap, daha sonra, Arapça, Kürdçe ve Türkçeye çevrildi.

         1938’de Paris’te kalp yetmezliğinden öldü.

 

45-) Celadet Ali Bedirhan (1893–1951)

       26 Nisan 1893’te İstanbul’da doğdu. Emin Ali Bedirhan’ın ortanca oğludur. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Sonra hukuk öğrenimi gördü. Birinci Dünya Savaşı sırasında yedek subay olarak Kafkas Cephesi’nde görev yaptı.

       1918’de Kürdistan Teali Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı. Bu sırada, başta Serbesti olmak üzere, Kürd yayın organlarında çeşitli yazıları yayımlandı. İngiliz Binbaşı Noel’in, Halep’ten Malatya’ya giden ve kardeşi Kamuran Bedirhan ile Ekrem Cemilpaşa’nın da içinde bulunduğu heyet katıldı. Kürdistan Teşkilatı İçtimaiye Cemiyeti’nin de kurucularındandır. 1922 yılında kardeşi Kamuran’la beraber Almanya’ya gitti. Sonra ağabeyi Süreyya’nın bulunduğu Kahire’ye ve en son olarak Suriye’ye yerleşti. HOYBUN cemiyeti kuruluşunda yer aldı.

        1933 yılında, M. Kemal Atatürk’e Kürd ulusal haklarıyla ilgili uzun bir mektup yazdı. Bu mektup, daha sonraları bir kitap hâlinde de yayımlandı.

        Suriye’de, ağırlıklı olarak Kürd diliyle ilgili çalışmalar yaptı. 1932 yılında Latin harfleriyle ilk Kürdçe alfabeyi hazırladı ve bu yeni alfabeyi, yayımladığı Hawar ve Ronahi dergilerinde kullandı. Günümüzde Kürdlerin Latin harfleriyle kullandığı bu alfabedir. Kürd diliyle ilgili çeşitli kitapları yayımlandı.

        1935 yılında, kendisi gibi entelektüel olan, amcası Salih Bey’in kızı Rewşen Hanım’la (1909-1992) evlendi. Bu evlilikten Sînemxan ve Cimşîd adında iki çocukları oldu. Sinemxan, hâlen Güney Kürdistan’ın başkenti Hewler’de (Erbil) yaşıyor.

        15 Temmuz 1951’de Şam’da öldü.

 

46-) Kamuran Ali Bedirhan (1895–1978)

       1895 yılında İstanbul’da doğdu. Emin Ali Bedirhan’ın küçük oğludur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.

       1918’de Kürdistan Teali Cemiyeti, 1920’de Kürdistan Teşkilatı İçtimaiye Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı. İngiliz Binbaşı Noel’in, Halep’ten Malatya’ya giden ve kardeşi Celadet Ali Bedirhan ile Ekrem Cemilpaşa’nın da içinde bulunduğu heyette yer aldı. Bu sıralarda Serbesti gazetesinde yazıları yayımlandı. 1922 yılında doktora yapmak üzere Almanya’ya gitti.

       1930’da Suriye’ye geçti. HOYBUN içinde yer yer aldı, Hawar ve Ronahi dergilerinde yazılar yazdı. 1950’de, Sorbon Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak Doğu Dilleri bölümünde Kürdçe dersler verdi. Yedi dil bilen Kamuran Bedirhan, çoğu dil çalışması olmak üzere, çok sayıda kitap yazdı.

      Güney Kürdistan’da, 1961 yılında başlayan Kürd mücadelesinin Avrupa’daki sözcülüğünü yaptı. 1968 yılında, “Kürd İhtilal Konseyi Temsilcisi Emir Kamuran Ali Bedirhan İmzası” ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine bir muhtıra verdi. 1970’li yıllarda, Paris’te Doğu Dilleri Enstitüsü’nde öğretmenlik yaptı. Bu süreçte, 1983 yılında kurulacak olan Paris Kürd Enstitüsü’nün de temellerini attı.

         6 Aralık 1978’de Paris’te öldü.

 

47-) Ekrem Cemilpaşa (1891-1974)

       22 Şubat 1891’de Diyarbakır’da doğdu. Ahmet Cemil Paşa’nın oğullarından Kasım’ın oğludur. Diyarbakır’daki Askeri Reşidiye okulundan 1908 yılında mezun oldu ve aynı yıl İstanbul’a gitti. 1912 yılında Sultan-i Mektebi’nden (Galatasaray Lisesi) mezun oldu ve Avrupa’ya yüksek öğrenim görmeye gitti.

      1912 yılında, Kürd Talebe Cemiyeti HÊVİ’nin kurucuları arasında yer aldı. HÊVÎ’nin Lozan Şubesi başkanlığını yaptı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca, diğer öğrenciler gibi Avrupa’dan gelerek yedek subay olarak, önce Çanakkale, sonra Erzurum’da yedek subay olarak görev yaptı. Bingöl dağlarında yaralandı ve Diyarbakır’da hastaneye sevk edildi. İyileşince Diyarbakır’da kalmaya devam etti.

       Savaştan sonra, 1918 yılında, Diyarbakır’da kurulan Kürd Teali Cemiyeti (Kürdistan Cemiyeti) başkanlığını yaptı. 1919 yılında Diyarbakır’dan ayrılmak zorunda kaldı ve Halep’te İngiliz Binbaşı Noel, Celadet ve Kamuran Bedirhan’ın içinde bulunduğu heyetle Malatya’ya gidip geldi. Aynı yıl Ekim ayında İstanbul’a döndü ve Kürdistan Teali Cemiyeti’ne üye oldu. Bu sırada, tekrar açılan HÊVÎ cemiyetinin çalışmalarına da katıldı.

      1921 yılında İstanbul’dan ayrılıp illegal yollardan Kürdistan’da çalıştı. Altı ay sonra yakalanıp cezaevine kondu. 1922-1925 yılları arasında, ailesine ait Diyarbakır köylerinde kaldı. 1925 Kürd isyanı sırasında tutuklandı, 1928 yılına kadar Kastamonu’da cezaevinde kaldı.

       1929 yılında Suriye’ye iltica etti, HOYBUN’a üye oldu. Suriye’de Kürdlere ait çeşitli kuruluşlarda sorumlu olarak çalıştı.

      Ölümünde bir yıl önce, 1973 yılında, anılarını, “MUHTASAR HAYATIM, Kemalizm’e Karşı Kürd Aydının Mücadelesinden Bir Yaprak” adıyla yazdı. İlk basımı 1989 yılında Brüksel’de yapıldı.

       31 Ocak 1974’te Şam’da öldü.

 

48-) Kadri Cemilpaşa (1891-1973)

       Diyarbakır’da doğdu. Ahmet Cemil Paşanın oğullarından Fuat Beyin oğludur. İlköğrenimini Diyarbakır’da gördü. 1911 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi’ne girdi. Bu okulda öğrenciyken 1912 yılında, Kürd Talebe Cemiyeti HÊVİ’nin kurucuları arasında yer aldı. 1913 yılında İsviçre’ye yüksek öğrenimini tamamlamaya gitti. Orda da bazı arkadaşlarıyla birlikte HÊVÎ’nin Lozan Şubesi’ni açtılar.

      Birinci Dünya Savaşı başlangıcında, Kafkas Cephesi’nde yedek subay olarak savaşa katıldı. Savaştan sonra 1918 yılında, Diyarbakır’da kurulan Kürd Teali Cemiyeti’ne, sonra da İstanbul’da kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti’ne üye oldu.

      1925 Kürd ayaklanması sırasında tutuklandı; serbest kaldıktan sonra Şam’a yerleşti. HOYBUN kurucuları arasında yer aldı. Irak Kürdistan Demokrat Partisi çalışmalarına katıldı.

      Ölümünden dört yıl önce, 1969 yılında Beyrut’ta, anılarını, Zinar Silopi imzasıyla ve “DOZA KÜRDİSTAN, Kürd Milletinin 60 Yıllık Esaretten Kurtuluş Savaşı Hatıraları” adıyla yayımladı.

     Ölümüne kadar, hep Kürd mücadelesi içinde yer aldı. 26 Kasım 1973’te Şam’da öldü.

 

49-) Dr. Encum Esma Yamulki (1895-1968)

     Sinê’de doğdu. Mustafa Yamulki Paşa ve Safiye Hanım’ın kızıdır. Annesi Safiye Hanım, Şerif Paşa’nın kızı ve Kavalalı M. Ali Paşa’nın torunudur.

      Encum Hanım, ortaöğretim yıllarını İstanbul’da geçirdi. Tıp okumak için Fransa’ya gidip geldi. Öğrenimini önce tamamlayamadı. Babası Mustafa Yamulki Paşa’nın Harp Divanı başkanı olduğu bu sıralarda, Kürdistan Teali Cemiyeti’ne üyesi ve 1919 yılında kurulan Kürd Kadınları Teali Cemiyeti Başkanı oldu.

       Cağaloğlu’nda bir binada faaliyet gösteren cemiyet, amacında şu ifadelere yer veriyordu: “Cemiyetin maksadı, Kürd kadınlarının çağdaş bir zihniyetle gelişimini sağlamak, aile yaşamında köklü sosyal reformlar gerçekleştirmek, göçler dolaysıyla yoksul duruma düşen Kürd yetim ve dullarına iş bulmak ve bunları yoksulluktan kurtarmaktır…”

      Encüm Yamulki’nin başkanı olduğu bu Kürd kadın cemiyeti, 1919 yılı sonbahar aylarında büyük bir mevlit vermiş ve yoksul çocukların sünnet ettirilmesi için çeşitli sosyal faaliyetler gerçekleştirmiştir.

       Babası İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalınca, o da tekrar Fransa’ya tıp eğitimini tamamlamaya gitti. Doktor oldu ve okuduğu fakültede, Maurice Neveu Lemaire adlı bir Fransız’la evlendi.

      Dr. Encüm Esma Yamulki, 1970 yılında Fransa’da vefat etti ve vasiyeti üzerine Bağdat’ta annesinin yanında toprağa verildi.

 

50-) İhsan Nuri Paşa (1893–1976)

       Bitlis’te doğdu. Cibranlı Aşireti’nin “Mala Quli” ailesindendir. İlk öğrenimini Bitlis'te tamamlandıktan sonra Erzincan Askeri Rüştiye Mektebi'ne girdi. 1910 yılında Harbiye'den mezun olarak teğmen rütbesiyle Osmanlı ordusuna katıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi’nde görev yaptı.

       1918 yılında Kürdistan Teali Cemiyeti ile ilişkiye girdi, Jîn dergisinde yazıları yayımlandı. 1921’den itibaren AZADÎ (Kürdistan Bağımsızlık Komitesi) ile temas kurdu. 1924 Beytüşşebap Olayı’ndan sonra, bazı arkadaşlarıyla ordudan firar ederek Suriye’ye geçti. 1925 İsyanı’na destek olma çabası sonuçsuz kalınca, İran’a geçti.

       HOYBUN cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. Ağrı’da isyan başlayınca, 1927’de HOYBUN’un kararıyla yirmi arkadaşıyla birlikte Ağrı’ya gitti. Ağrı isyanının askeri liderliğini üstlendi. İsyanın geliştiği dönemde, Türk Genelkurmayı’nın isyanda vazgeçmesi karşılığında kendisine bazı önerilerde bulunması üzerine onlara şu tarihi cevabı verdi:

       Benim yurdum burası ve hiçbir ihtiyacım yok. Devletin vereceği sözlere güvenmiyorum. Ben Hoybun adına Kürd silahlı kuvvetlerinin genel kumandanıyım. Görevim Türkiye’nin, Kürdistan’ın bağımsızlığını tanımasına ve onun ordularından boşaltmasına dek sürecektir... Hoybun’a yapmak istediğiniz siyasi teklifleriniz varsa onları Hoybun’a takdim ederim. Muhtelif şahıslara para ve mevki vaatleriyle müracaatlarda bulunmak faydasızdır. Çünkü çözümlenecek sorun şahsi bir sorun olmayıp ulusal bir sorundur.”

       Ağrı ve çevresini kapsayan Ağrı Bağımsız Hükümeti’ni ilan etti. Bir süre sonra devletin büyük askeri gücü karşısında tekrar İran’a geçmek zorunda kaldı. Eşi Yaşar Hanımla birlikte, İran’da, yaklaşık elli yıl, çileli bir esir hayatı yaşadılar.

      Çok yönlü modern bir kişiliğe sahip olan İhsan Nuri, Kürd tarihi, folkloru ve Ağrı Dağı İsyanı ile ilgili çalışmalar yaptı. Çalışmaları kitap hâlinde yayımlandı.

      18 Mart 1976’da Tahran’da caddeyi geçerken, bir motosikletin çarpması sonucu yaralandı. Bir hafta sonra, 25 Mart 1976’da öldü. Kaza kuşkulu görüldü.

 

 

                            ____________ BİTTİ_______________

 

      BU YAZI DİZİSİ SONA ERERKEN

      Sekiz bölüm hâlinde yayımladığımız bu yazı dizisinde, 20. yüzyılın başında verilen Kürd ulusal mücadelesinde yer alan 50 Kürd aydın ve önderine yer verdik. Zor şartlarda mücadele veren, “KILIÇLAR ALTINDA, İLK DÖNEM KÜRD AYDIN VE ÖNDERLERİ” başlığıyla verdiğimiz bu isimlerden başka, şüphesiz, çok sayıda Kürd aydın ve önderi daha vardır. Anılarına saygıyla…

 

/CT/  

                         Celadet Ali Bedirhan'ın kızı SİNEM BEDİRHAN (Ben ve İsmail Beşikçi, Hewler-2021)

 

                                    

                        Rewşen Bedirhan (1909-1992) Celâdet Ali Bedirhan'ın eşi