GALİBA DÜNYAYA BİR HALLER OLUYOR

Abdürrahim Gümüştekin yazdı

 

Korona virüsün Düşündürdükleri

Korona Virüsü, bütün dünyaya yayıldı ve neredeyse dünyanın her yerinde her gün hiçte az sayılmayacak rakamlarda insanın ölümüne neden olmaktadır. 5 Nisan 2020 tarihi itibarıyla  “Corona virüsü nedeniyle dünyada can kaybı sayısı 64 bini geride bıraktı…” (CNN Türk)  “Covit-19 pozitif vaka sayısı dünya genelinde 1 milyon 203 bini aştı…” (CNN Türk) Şu anda neredeyse dünyada yaşayan insanların tümüne yakını evlerine kapanmış durumdalar.  Ve başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere dünyadaki bütün sağlık kurum ve kuruluşları ve bütün ilaç firmalarıaciz kalmış durumdalar, neden?

Sars, Mers ve Kovit-19gibi virüsler gökten zembille inmediğine göre bunların oluşmasına, hızla yayılmasına, yarattıkları tehlikeye karşı bugünkü Tıp Teknolojisi ve Bilim neden aciz kalıyor?

Bay Burjuvazinin Hikâyesi

İlkin Adalet, Eşitlik ve Özgürlük diye kitleleri arkalayıp Aristokrasiyi yönetimden uzaklaştırdınız, pardon onları yönetimden tümden uzaklaştırmadınız, uzaklaştıramazdınız da, o yüzden yeni bir yönetim üstünde uzlaştınız. Bu şekilde yolunuzu açtınız tabii. Ardından insanların mülklerini (toprak, taşınmaz mallar ve benzeri) gasp ettiniz, emeklerini sömürdünüz. Böylece kapitalist üretim güçleri ve ilişkileri şekillendi ve dünya kapitalizmin yörüngesine girerken siz de sınıf olarak tarih sahnesine çıktınız Bay Burjuvazi.

Artık dünyada tek egemen güç oldunuz.Serbest rekabetten tekelci evreye çıktınız. Oradan emperyalizm evresine geçtiniz.Atalarınızın (tarihte varlık gösteren tüm egemen sınıfların) hiçbir şekilde beceremediği dünya savaşlarını (1.  2. Dünya Savaşı) çıkardınız. Kapitalist-emperyalist devletler olarak, dünyayı kana bulayarak toprak ve pazarları aranızda paylaştınız, birçok ulusu direk sömürgeniz yaptınız, geri kalan bir kısmını da kendinize bağımlı devletlerin denetimine verdiniz. Böylece kendi çıkarlarınız doğrultusunda dünyayı rahat yönetebileceğiniz siyasi bir düzene tabi kıldınız.         

Sözde demokrasi dediniz, ama geri geldi burjuva demokrasisini Meşruti Monarşiye çevirdiniz. Yeri geldi liberalizmle özdeşleştirdiniz. Yeri geldi Filipin tipi demokrasi dediniz. Demokrasi olmadı Bonapartizm yönetimine başvurdunuz.  O olmadı Askeri Diktatörlük Yönetimine gittiniz. O da olmadı Faşizm Rejimine kucak açtınız. Kimi bölgelerde Teokrasiyle, kimi yerlerde Otokratik ve Bürokratik diktatörlüklerle uzlaştınız. Liberalizm, Neo Liberalizm ve Keynesçilik gibi işinize gelen politik ekonomik modeller denediniz. Çok şey umduğunuz Tüketim Toplumu Modeli de tutmadı. Ezcümle denemediğiniz üretim modeli, toplumsal model ve rejim kalmadı. Her algoritmanız ve yol değiştirmeniz yığınlara zulüm getirdi, insanların emeğine, kanına, canına mal oldu.

Bay Burjuvazi, ayakta kalmak için elinizden geleni arkanıza koymadınız. Her melaneti ve laneti denemekten geri kalmadınız. Genetik mühendislikle maharetinizi gösterdiniz. Tahılın, sebzenin, bitkinin, ağacın genleriyle oynadınız. Tarımı bozdunuz, taklit, tağşiş, ilaç etkenli, genetiği değiştirilmiş organlı (GDO) ürünlerle dünya piyasalarını kuşattınız, böylece gıda güvenirliliğini ortadan kaldırdınız. Keza hayvansal gıdalarda da benzer şeyler yaparak, önce hayvanların sağlıklarını bozdunuz, sonra dünya piyasalarına deli dana etleri sürerek insan sağlığını bozdunuz. Ardından ilaç Firmaları hastalığı tedavi eden ilaçlar değil, insanı (keza hayvanı) sürekli kullanmaya mahkûm edecek ilaçlar ürettiniz. Sağlam, kalıcı ve bol müşteriler yarattınız. Finans alanlarını bankalarınızla, borsanızla, tahvillerle, senetlerle, çeklerle kuşattınız, karşılığı olmayan şeylerle paralar kırdınız. Yetmedi tefecilikle sermayenize avantadan bol paralar kattınız. Yetmedi uyuşturucuyu ilkokul çocuklarına kadar yaydınız, hem uyuşturucu piyasasını büyüttünüz ve büyük karlar elde ettiniz, hem de sağlığı bozulmuş insanlara da ilaçlarınızı satıp sermayelerinize eklediniz. Fuhuş Sektörünü uluslararası çapta büyüttünüz, kadın cinselliğini meta olarak sattınız, erkekleri de bu pazarın müşterileri olarak kullandınız. Silah sektörünü güçlendirmek için ülkeleri birbirine kışkırttınız, savaştırdınız, savaş oldukça silah ticareti de rağbet kazandı, buna koşut olarak da silah üretimin boyutlandırdınız, işi atom bombasına, kimyasal ve nükleer başlıklı silahlara kadar götürdünüz. Yaptığınız silahları insanlar üstünde denemekten geri kalmadınız. Yetmedi, dünyada yer-arazi bırakmadınız siyanürle altın aradınız. Keza orman ve geniş arazileri de Nükleer Santrallerledoldurdunuz.

Elektrik, Petrol, Doğalgaz, Jeotermal gibi enerji kaynaklarını, ulaşım, iletişim, Tekstil, Beyaz Eşya, otomotiv sanayi ve diğerlerinitüketim toplumun teorisinegöre fabrika ayarında işlettiniz. Arkalarına da medyalarınızı koydunuz.  Medya sektörünüz de çok kıymete bindi öylece…

Yerküreyi baştanbaşa kirlettiniz, bitirdiniz,  doğayı parçaladınız, Ozon Tabakasını deldiniz, böylece insanların, hayvanların, bitkilerin, cümle börtü böceklerin, hatta cansız nesnelerin doğal yapılarını bozdunuz, sağlıklarını zedelediniz. Hırsınız yer ile gök arasını doldurdu. 

Böylece sermayeleriniz dağlar gibi yükseldi, yine de yetmedi, çünkü birinizin sermayesi diğerinkinden çoktu ya, aranızdaki rekabet sürecekti…

Tepe Noktadaki Konumunuzu korumak için her şeyi mubah saydınız ve yapmadığınız oyun, zulüm ve kötülük kalmadı.

Bütün bunlar için insan ayarlarınızı döneme göre güncellediniz. Atalarınızdan kadın erkek eşitsizliğini miras olarak devraldınız ve kadını ezilen cins olarak değişmez bir kadere bağladınız.Keza İnsanlar arasındaki sınıfsal farkı temel bir ayar olarak sürdürdünüz. Ezilen ulusların ve etnik kimliklerin ayarını, hep egemen devlet ve onun ordu gücüne göre güncellediniz. Bir bütün olarak insanın emeğini sömürdünüz yetmedi. İyi emekçiler ettiniz yetmedi. İyi müşteriler ettiniz yetmedi. Etnik kimlik farklılıkları üzerinde, din farkı üzerinde, fikir ve benzeri farklar ve farklı farklı kimlikler üzerinde çelişkiler yaratarak insanları birbirlerine kışkırttınız, savaştırdınız, kırdırdınız, yetmedi. Vergilere bağladınız yetmedi. Savaşlara yolladınız yetmedi.

            Yirminci yüzyılın son yıllarına kadar sayılmayacak ölçüde haltlar işleyerek geldiniz, düşe kalka yol aldınız tabii. Ondan sonra ayarlarınızda ciddi sekmeler, istikametinizde tökezlemeler başladı. Bay Burjuvazi sınıf olarak aranızdaki ayarlar da bozuk çünkü. Paylaşım ayarınız yok aslında, çünkü kimin gücü neye çökmeye yettiyse artık!..

Galiba Dünyamıza bir şeyler ediliyor!

1-Bill Gates, kâhin mi, baykuş mu?

Microsoft Office’in patronu, son on yılda ilaç sektörüne de bulaştığı biliniyor.

“Başta Afrika için üretilen ‘#MenAfriVaç’ aşısı Goura köyünde çocukların halüsinasyon görmesine, zihinsel sarsıntı yaşamalarına ve sonunda birçok (buradaki birçok kavramı yerine binlerce rakamı telaffuz ediyor yazar, makalenin diğer bir yerinde. A.G) çocuğun felç ve kısır olmasına sebep oldu.”(İnsanlığın Kaderi WUHAN 2019 Seminerinde mi belirlendi? Dimitrov Telse )

Bay Bill Gates, Korona virüsü ile ilgili de 2014 yılından beri önceden dünyayı uyardığı biliniyor, ne kadar iyi niyetli dersiniz? 

Bill Gates 2018 yılında bir konferansta yaptığı konuşmasında: "Tarihten bildiğimiz bir şey varsa, ölümcül yeni bir hastalık ortaya çıkacak ve dünyaya hızla yayılacak. 6 ay içinde bir salgın hastalık 30 milyon insanın ölümüne sebep olabilir." diyor…

“Konferansta gösterilen simülasyon videosunda ise virüsün nerden yayıldığına dikkat edin… Virüs direkt olarak Çin'in "WUHAN" şehrinden yayılıyor… Tesadüf veya komplo teorisi olamayacak kadar isabetli bir tahmin öyle değilmi?”(Aynı makale, Dimitrov Telse)

            Korona Virüs için patent sahibi PİRBRİGHT Enstitüsü’dür. Bill Gates de bunun ortaklarından biridir.

            Açıktır ki Bay Bill Gates, bir baykuştur! Kötü haber vermesi de çok amaçlıdır, iyi niyetli olması pek akla yatkın değil, bana göre…

            2- CIA’nın laboratuvarlarda sentetik virüs üretmesini nasıl yorumlayabiliriz?

“CIA yaklaşık 5 sene önce Laboratuvarda sentetik bir virüs üretti ve patentini aldı, daha sonra bunu Çin Laboratuvarına sattı. (İnsanlığın Kaderi Wuhan 2019 Seminerinde mi belirlendi? Dimitrov Telse?)

Şöyle bir düşünelim, CİA bir Tıp kuruluşu mu? Yoksa bir istihbarat servisi mi? Devlet istihbaratlarının her alana girmesi ne demektir?

3-Meşhur 5G (Beşinci nesil Mobil Ağ) projesiyle Korona Virüs olayı arasında bir ilişki yok mu?

“… Çin’de ilk 5G projesi düğmeye basıldığından itibaren insan ve toplu kuş ölümlerinde ciddi artış görüldü, ancak 5G ne pahasına olursa olsun yürürlüğe girmeliydi ve 5G’yi masum gösterebilmek için COVİD projesi “oldukça zekice ortaya atıldı.

“Gerçekleşen ölümler aslında Coronavirüs yüzünden değil, 60ghz bantlık mikrodalga (5G) yüzünden gerçekleşmektedir, 5G Oksijen molekülündeki elektronlarının hareketlenmesine sebep veriyor ve Hemoglobinin Oksijen molekülüne tutulmasını engelliyor (yani boğulmasına sebep veriyor).Ayrıca elektroportasyon yaparak, hücreyi koruyan hücre zarlarının açılmasına sebep veriyor. (Aynı Makale, Dimitrov Telse)

“ABD ile ÇİN 5G Projesinde ilişki içindeler. Bununla ilgili ABD’li ve ÇİN’li yöneticiler ortak çalışmalar yapmaktalar, VUHAN kentinde bir toplantı yapıyorlar ve 5G projesinin uygulamasının nelere yol açacağını, ne tür hastalıklar, virüsler yapacağını tespit ediyorlar. Bu toplantının Vuhan kentinde yapılması ve korona virüsünün de orada piyasaya çıkması bir tesadüf mü?” (Aynı Makale, Dimitrov Telse)

4- Coronavirüs olayıyla ilgili Çin ve Amerika dışındaki devletler ne yapıyorlar?

“Alman Meclisi’ne sunulan 10.12.2012 tarihli 17/12051 sayılı raporda dikkat çeken bulgular ve bilgiler

İçeriyor. Sekiz yıl önce yapılan tahminine göre yaşlıların yüzde on’u bu virüsten etkilenecek ve virüs üç ayrı dalga halinde yayılacak” deniliyor. (Sözcü Gazetesi)

            Alman teknolojisi biliniyor. Alman devletinin söz konusu olayın içinde veya dışında olmasıyla ilgili kesin bir şey söyleyememem, ama sekiz yıl önce bu tespiti yaptığına göre, olaydan haberdardır. Keza “virüsün üç dalga halinde yayılacağını bildiğine göre… Peki, neden bir şey yapmıyor acaba? 

5- Dünya Sağlık Örgütü’nün Korona virüsü ve diğer sağlık problemleriyle ilgili ne gibi çalışmaları oldu? Bu örgüt ne iş yapmakta?

6- Dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleşen Faili meçhul olayları nasıl anlamalıyız?

Mesela, 2015 yılında Kazakistan’da 60 bin Sayga Antilop ’un birkaç gün içinde ölümü bir doğa olayı mı, yoksa yine orada yapılan elektromanyetik bir deneme sonucu mu? Veya planlanmış bir hayvan kırımı mı?Kazakistan Devleti bu olayla ilgili bir şey açıklayamıyor, ama aynı olayla ilgili Rus Devletinin bir bilgisi yok mu acaba?

Mesela, dünyanın bazı yerlerinde kuş, balık gibi hayvanların toplu ölümlerinin nedenleri nelerdir acaba?

Mesela,Kalifornia, Yunanistan ve Avustralya orman yangınları es kaza mı çıktı, yoksa birileri bu yangınları amaçlı mı çıkardı?

5G projesiyle bu olaylar arasında bir ilişki yok mu?

7- Dünyadaki Deprem ve Tsunamiolaylarıyla ilgili kuşkular ve spekülasyonlar var.Bunlar komplo teorileri mi, yoksa soğan yemeyen ağız kokmaz mı?  HAARP Teknolojisi diye bir şey yok mu? Bir de dünden bugüne dünyada oynanan nice oyunlar dikkate alındığında, her söylenene komplo teorisidemenin de hiç masun olmayan bir amacı olduğu anlaşılıyor.

8- Dünyadaki iklim değişikliğini ve ekolojik dengenin bozulmasını nasıl anlamalıyız peki? Ozon tabakasının delinmesinin nedenleri nelerdir? Neden önlem alınmıyor veya alınamıyor?

Dünyanın-çevrenin kirlenmesi, iklim değişikliğinin, ekolojik dengenin bozulmasının ve ozon tabakasının delinmesinin nedenleri arasında sayılabilir, ama asıl neden o olamaz, çünkü doğayı azıcık rahat bırakırsanız doğa kendi kendini temizler, ama elverişli arazilerde siyanürle altın ararsanız, dünyada boş kalan geniş arazileri nükleer santrallerle doldurursanız (hele bir de söylendiği gibi chemtrail ile -contrail görüntüsü altında- havayı zehirlediğiniz doğruysa) ve benzeri dünyanın çivisini çıkarırsınız böyle, Korona virüsüyle ortaya çıkan tabloda görüldüğü gibi.

9- Dünya basını bütün bu olaylarla ilgili nasıl bir sınav veriyor? Bence rezalet…

10- Bugün Dünya kimler tarafından ve nasıl yönetiliyor?

Dünyamızı yöneten 0n üç aileden söz ediliyor.(İnternetten bunları öğrenebilirsiniz.) Bunların geçmişleri, çok yönlü yetenekleri ve sermayeleri dikkate alındığında, bunun bir gerçek olduğunu düşünebiliriz pekâlâ.Evet, gerçek şu olsa gerek; kapalı kapılar arkasından yönlendirme ve küresel konseptler merkezinde bu aileler var. Pardon bunlar yalnız değiller, bu aileye Cin ve Rusya devlet olarak teşne olmuşlardır. Bu aileler artık onlarsız bir şey yapamıyorlar sanki. Özellikle de ÇİN, devasa firmalarıyla ilerlemekte… Bütün bunlar organize işlerdir. Evet, bir tür GLADYO… Çünkü hiç şeffaf değillerdir.Çok da pervasızdırlar. Tarihte dünya yönetiminde görülen en kirli oligarşi… Tarihte hiç görülmemiş kadar katmerli bir burjuva hırsı ve topyekûn bir sermaye saldırısıyla karşı karşıyayız!

Dünya neden bu noktaya geldi?

Bu sorunun yanıtı açık aslında, ama biraz daha izah etmekte de yarar umuyorum. Nüfus sayısı çevre kirliliğine yol açabilir, ancak bu da, bu büyük nüfuzun (yerelve küresel bağlamda) doğru ve yeterli bir eğitime tabi tutulmamaları ve bundan daha önemlisi dünyada egemen olan bozuk anlayış ve kültürden ötürüdür. Dünyayı metazori yönetenlerin küresel düzlemde uyguladıkları çeşitli politikalar incelendiğinde ileri sürdüğüm savın temeli olup olmadığı anlaşılır.  Kaldı ki çevre kirliliği yalnız başına dünyanın bu noktaya gelmesine yol açmazdı. Yaşadığımız gezegenin bu hale gelmesinin müsebbibi elbette dünyayı yönetenlerdir ve nedenleri de sözünü ettiğimiz müsebbiplerin uyguladıkları tüm politikalardan mütevellittir. Bu böyle bilinmekte, zira olup bitenler, yeterince done sunmaktadır.

Dünyamızın hali ve pürmelali

Ey İnsanlar uyanın! Dünya yaşanmaz hale geldi, getirildi? Dünyayı yönetenler, nasıl olur da bu denli rahat ve pervasız olurlar? Hepimiz evlerimize kadar kaçtık? Bundan öte kaçabileceğimiz bir yer var mı? Bay Burjuvazi,dünyamızı uçurumun başına getirirken, siz, biz, hepimiz ne yapıyorduk? Bizim hiç suçumuz yok mu? Gelecek kuşaklara ne miras bırakabilirdik bu halimizle?

            Krona Virüsünün düşündürdükleri diyoruz, ama kim neyi düşünebiliyor, neyi düşünemiyor? Düşünen ve düşünce üreten bir dünya var mı acaba? Ne demek bu diye soranların sesini duyar gibiyim. Bunca bilim, felsefe, teori, sanatlar varken böyle bir soru mu olur diye sorulabilir. Şimdi başka bir sualim var? Felsefenin, teorinin, bilimin ve cümle sanatların ürettiklerine rağmen (bu noktada rağmen sözcüğü de bazı açılardan tartışma kaldırır) nasıl bir dünya oluşturulmuştur? Yaşadığımız dünyayı kim nasıl yorumlar acaba? Merak ediyorum, çok merak ediyorum doğrusu.

Bilim adamları ve tüm akademisyenler ne yaptılar?

            İdeologlar-Teorisyenler, uzmanlar-profesyoneller ne yaptılar?

            Filozoflar-Felsefecilerne yaptılar?  

            Sanatçılar-Edebiyatçılar ne yaptılar?                     

“Bilim ve sanatların gelişmesi ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir?” (Bilim ve Sanatlar Üstüne Söylev, 1749, J. Jacques Rousseau.)

Rousseau, bu söylevinde sorulan soruya hayır diye yanıt verir ve bunu geniş bir biçimde izah eder.

Tam 271 yıl sonra Rousseau’nun ne kadar haklı olduğu, Korona Virüs olayıyla çok daha iyi anlaşılmaktadır.Bir bütün olarak teknoloji, özellikle biyoteknoloji, bilgi-bilişim teknolojilerinin daha çok ticari amaçla kullanılması etik ve insanı değerleri yadsıdı. Keza bilim ve sanatların da burjuvazinin çıkarları doğrultusunda kullanılmasıda aynı kapıya çıktı. Yapay zekânın doğal zekâyı gölgelemesi (neredeyse doğal zekâyı ötelemesi) de yine yukarıda izah ettiğim nedene dayanıyor.  Bilim adamlarını, akademisyenleri, filozofları, tüm sanatçı ve edebiyatçılarıaynı kategoride nitelemek doğru olmaz elbet, çünkü kimileri (hatta çoğu) karınca kadarınca insanlığa hizmet etmek istemişlerdir, ama onlar gibi bütün iyi niyetli insanların umarsız kaldıkları açıktır. Hepimiz suçluyuz aslında.

Ayrıca diğer muhalifler ne yaptılar?

İlericiler, demokratlar, sosyalistler, muhalif aydınlar ne yaptılar?

Demokratik Kitle Örgütleri ne yaptılar?

Sivil Toplum Örgütleri ne yaptılar?

Muhalif Medyalar ne yaptılar?

Sol ve Sosyalist Örgütler ne yaptılar?

İşçiler, emekçilerve halk (köylüler, esnaflar, öğrenciler ve diğerleri) ne yapabilirdi?

“İnsan doğaya ne kadar yabancılaşırsa o kadar toplumsallaşır, ne kadar toplumsallaşırsada o kadar kendine yabancılaşır”(Karl Marks 1818-1883)

Korona Virüsten dolayı oluşan dünya durumunu bu belirlemeden daha iyi nasıl izah edebiliriz? Evet, biz de suçluyuz, ama biz gezegenimizin bu duruma gelmesini önleyemediğimiz için suçluyuz.

Bay Burjuvazi,bugün görünürde dünyamızı yönetenlerin arkasında siz varsınız. Büyük hırsız sizsiniz! İnsanın emeğini çaldınız yetmedi,insanı aptallaştırdınız yetmedi, insanı maymunlaştırdınız yetmedi, insanla, insan haklarıyla, bizzat insanın yaşama hakkıyla pervasızca oynadınız yetmedi, Atom bombasıyla, kimyasal ve nükleer başlıklı silahlarla, toplarla, tanklarla toplu katliamlar yaptınız yetmedi, 1. Ve 2. Dünya Savaşlarında milyonlarca insan yok ettiniz, sakat bıraktınız, mislisini yerinden yurdundan ettiniz, yetmedi.

Dünyadaki nüfuz size çok mu geliyor?

Atmış yaş üstünde başlayıp nereye kadar ineceksiniz? Genç kuşaklara kadar mı ineceksiniz? Peki, gençleri ne yapacaksınız? Yoksa insanı robot-makina yapmaya mı niyetiniz var?İnsandan işleyen makinalar mı üreteceksiniz? Söyler misiniz niyetiniz nedir? Velev ki bunları başardınız. Ya ondan sonra? Kendiniz ne olacaksınız? Robottan daha kötü bir şey olmaz mısınız? Pardon, aslında siz hiçbir zaman bir robottan daha iyi olmadınız! Niyetiniz ne olursa olsun, hangi büyük çılgınlığı yaparsanız yapın eninde sonunda sıradan insanı imrenecek duruma düşeceksiniz.

Bir kez düşünelim, parmakla sayılacak kadar odak, yedi milyardan fazla insanın hayatı, kaderi ve yaşam hakkı üstünde karar verebiliyor ve istedikleri projeleri uygulayabiliyor! Bu bir adalet mi?

Bir kez daha düşünelim, bunca insanın üstünde her ne araç ve metotlarla etkinlik ve egemenlik kurmak istenirse istensin, organik doğa ve insan evrimi, malum odakların amaçlarına çakılı kalır mı? Hiç sanman.

Bay Burjuvazi, kıra döke dünyamızı yaşanmaz hale getirdiniz, SUÇLUSUNUZ!  21. Yüz yıl, sizin için Kritik Eşik olacak! Hayat devam edecek, insanlık var olacak!

Ya İnsanlık Ya Kapitalizm-Emperyalizm!

Abdürrahim Gümüştekin  gumusportre@hotmail.com

21. Yüzyılın ilk çeyreğinde Korona Günleri/MUŞ

 

 

YAZARLAR Haberleri

Önemli Bir Portre: Numan Efendi
Aziz Özdemir yazdı: Irkçılık Ya Da Işıl Özgentürk
İrfan Aktan: Işıl Özgentürk’ün çukuru
Yeni Amedspor yönetimi ve transfer politikası
Binbaşı Kasım Ataç: Bir Ajanın Anatomisi