Mahmut Uzun
1. CHP: Katliamların, İnkarın ve Zorbalığın Mirasçısı
CHP bu ülkenin “kurucu partisi” diye yüceltiliyor. Ama gerçekte o, kanla, inkarla, yasakla kurulmuş bir partidir.
Dersim’in bombaları, Maraş’ın kan gölü, 6-7 Eylül’ün talanı, 12 Eylül’ün zeminini döşeyen yasaklar… Hepsinde CHP’nin izi
vardır.
Yüz yıl boyunca bu topraklarda işlenen her suçun arkasında onun ya doğrudan kararı ya da sessiz onayı vardır.
Kürtlerin dili yasaklandı, Aleviler hor görüldü, işçiler coplandı, devrimciler darağaçlarında sallandırıldı. Bu partinin bütün görevi devletin bekçiliğini yapmak oldu.
Bugün kalkıp da CHP’yi “demokrasinin güvencesi” diye pazarlamak, mazlumların kanına hakarettir. Tarihi katliamlarla dolu bir partiyi aklamaya çalışanlar, yalnızca devletin kirini cilalamaktadır.
2. Solun Rezilliği:
CHP’nin Kuyruğuna Takılanlar
Bakın çevrenize. Kendine “solcu”, “sosyalist”, “devrimci” diyen nice çevre, bugün CHP’nin kapısına nöbetçi dikilmiş durumda. “İstanbul il binasına gelin, ablukaya karşı durun” diye çağrılar yapıyorlar.
Peki hangi abluka? Kimin ablukası? Bu devletin tankı, copu, kurşunu dün Kürt köylerine, işçi direnişlerine, Alevi mahallelerine yöneldiğinde neredeydiniz? O zaman sessiz kalanların bugün CHP’ye kalkan kesilmesi tam bir rezilliktir.
Soruyorum size ey “solcular”: Hangi demokrasiyi savunuyorsunuz? CHP’nin kurduğu zindanı mı? Hangi özgürlükten bahsediyorsunuz? CHP’nin yasaklarıyla susturulan dilleri mi?
Bugün maskeleriniz düştü. Hepinizin aynı yerde durduğu, yani devletin yanında, CHP’nin kuyruğunda olduğu ortaya çıktı. Bu solculuk değil, düpedüz ikiyüzlülüktür.
3. Faşizmin Kurumsallaşması ve CHP’nin Rolü
Evet, faşizm bugün kurumsallaşma aşamasındadır. Evet, saldırılar ciddidir. Ama bu saldırılardan CHP’yi aklayarak çıkamazsınız. CHP, faşizmin mağduru değil, ortağıdır. Bugün yaşadığı baskı, geçmişin hesabını temizlemez. Tam tersine, bu devletin içindeki irinle birlikte yeni bir evreye geçtiğini gösterir.
Kimse CHP’ye saldırıyı gerekçe gösterip mazlumların tarihini unutturamaz. CHP’nin düştüğü her zor durum, mazlumların çektiği acıların karşılığı olamaz.
4. Gerçek Direniş Hattı: CHP’siz, Devletsiz, Maskesiz
Direniş CHP’nin etrafında saf tutmakla olmaz. Direniş, bu düzenin partilerini aklamakla hiç olmaz. Gerçek direniş; Kürtlerin, Alevilerin, işçilerin, kadınların, ezilenlerin kendi yolunu açmasıyla mümkündür.
Bugün ihtiyaç olan şey:
• CHP’nin kuyruğuna takılmış sahte solculardan kurtulmak,
• Ezilenlerin kendi bağımsız cephesini örmek,
• Tarihi inkar edenlere karşı hakikati haykırmak,
• Katillerle hesaplaşmaktan geri durmamaktır.
Sakın bu CHP nöbetlerine kanmayın! Sakın bu çağrılara itibar etmeyin! Gerçek cephe, CHP’nin etrafında değil; halkların vicdanında, sokaklarda, mücadelede kurulacaktır.
Ve unutmayın: CHP’yi savunan her söz, mazlumların kanını bir kez daha inkar etmektir.