Birleşmiş Milletler’in özel raportörleri, İstanbul ve Mersin’de iki Kürt aileye yönelik hak ihlali iddiaları nedeniyle Türkiye’ye yönelik ciddi endişelerini dile getirdi. Raportörler, iki olayın da Kürtlere karşı “sürekli ayrımcılık modeli” oluşturan daha geniş bir çerçevenin parçası olduğu uyarısında bulundu.
3 Ekim tarihli ve Türkiye’nin 1 Aralık’taki yanıtının ardından yayımlanan mektupta, İstanbul’da 13 Temmuz’da gözaltı, darp ve kötü muamele iddiaları ile Mersin’in Kıseci̇k bölgesinde 25 Ağustos’ta bir Kürt ailenin yalnızca Kürtçe konuştukları için saldırıya uğramasının ciddi hak ihlalleri olduğu vurgulandı.
BM raportörleri, söz konusu eylemlerin “Kürt toplumunu kamusal alanda marjinalleştirmeyi, ifade özgürlüğü ve kültürel haklarını kısıtlamayı amaçlayan bir ayrımcılık modeline” işaret ettiğini belirtti. Raportörlere göre, Türkiye’de Kürtlere yönelik şiddet ve ayrımcılık vakaları yeterince soruşturulmuyor; kovuşturmaların sınırlı kalması ise cezasızlık ortamı yaratıyor.
Mektup, azınlık meseleleri raportörü Nicolas Levrat, kültürel haklar raportörü Alexandra Xanthaki, ırkçılık ve ayrımcılık özel raportörü K.P. Ashwini ve işkence raportörü Alice Jill Edwards tarafından imzalandı.
İstanbul’daki olayın detayları
Raportörler, İstanbul’daki olayda kolluk kuvvetlerinin bir aile bireylerini darp ettiği, tekmelediği, biber gazı sıktığı ve hamile bir kadının karnına vurduğu yönündeki iddiaları aktardı. Saldırı nedeniyle kadının acil sezaryenle doğum yaptığı, bebeğin yoğun bakıma alındığı belirtildi. Olay sırasında aile fertleri ve müdahale etmeye çalışan kişiler gözaltına alındı.
Mersin’de Kürtçe konuştukları için saldırı
Mersin’in Kıseci̇k bölgesinde ise bir Kürt ailenin yalnızca kendi aralarında Kürtçe konuştukları için bir grubun saldırısına uğradığı, 66 yaşındaki bir kadın ile 3 aylık bir bebeğin yaralandığı ifade edildi. Bebeğin bir süre nabzının durduğu ve sağlık ekiplerince hayata döndürüldüğü bildirildi.
Raportörler Türkiye’den bu iddiaların hızlı ve şeffaf şekilde soruşturulmasını, sorumluların tespit edilmesini, İstanbul’daki gözaltıların yasal dayanaklarının açıklanmasını ve Mersin’de saldırıya uğrayan anne ve bebeğin sağlık durumuna ilişkin bilgi verilmesini talep etti.
Türkiye’nin yanıtı
Türkiye, 1 Aralık tarihli cevabında İstanbul ve Mersin’deki olaylara ilişkin savcılıkların soruşturma başlattığını ve İstanbul’daki iddiaya konu kolluk görevlileri hakkında da inceleme yürütüldüğünü bildirdi.