Yeni Bakış

Yeni Bakış

Reşit Soylu

A+A-

Çok önemli olayların meydana geldiği ülkemizde, bölgemizde ve Dünyada; bunların takibi, yorumlanıp değerlendirilmesine yetişilmez iken, bu yeni bakış da nereden çıktı denecektir şüphesiz. Fakat buna rağmen yeni bir bakış bizim için büyük ihtiyaç.

Aydınlanma Kürt sorununu daha çok düşünmeliler, tarihsel geçmişini ve çeşitli zaman dilimlerinde kaldığı şekli ölçmek biçmek gerekiyor.

Dünyadaki benzeri sorunlar nasıl çözülmüş ve halen sorun olanlar ne aşamadırlar. Bu için yeni öneriler sunmak gerekiyor. Bu konuda aydınlanma gerektiği kadar üretken midirler?

Bilim ve Teknolojideki çok halı ilerleme ve dünyada yeni oluşmakta olan saflaşma dinamiği, sorunu ele alış tarzını değiştiriyor mu? Aydınlanma soruna yönelik çözüm için çekinmeden fikir üretmelidirler ve bunları tartışmalıdır, tartışmanın yararlı ve devamlı olması için ölçülü ve saygılı bir dil kullanılmalıdır.

Yüzyıl önceki konjöktür ve saflaşmalara göre üretilmiş klasik denebilecek kalıplaşmış çözüm şekillerinin günümüzde geçerliliğinin kalmadığı görülmektedir. Hele büyük ölçüde küreselleşerek ekonomisi tek yapıya gitmiş ve dini aidiyetin en yaygın bilinçlenme biçimi haline geldiği günümüz dünyasında, özellikle Ortadoğu'da herkesin eli her meselenin içindedir. Onun için bu yeni dış şartlar her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Sorunun nedenini hep dışarıda arama kolaylığı rutini de bırakılmalıdır. Kendi iç eksiklerimiz, yanlışlarımızı ve özellikle de zaaflarımız-yetersizliklerimiz açıkça ortaya konmalı, bunlar tartışılmalı ve giderilmesi için çözüm Önerileri getirilmelidir. Ayrıca ülkemiz özgülü iyi tespit edilmelidir.

Türkiye deki Kürdistan'ın kendine yeten bir ekonomisi var mıdır? Kürtlerin anlamlı bir nicelik ve niteliğe sahip kitlesinin batının gelişmiş metropollerinde oturması ve bu eğilimin sürmesi meseleyi nasıl etkiliyor. Kürtlerin çok acı ve çarpık da olsa büyük oranda kentleşmeleri, hangi zorunlu değerlendirmeleri yapmamız gerektiriyor.

Çok yönlü baskılarla bunalmış Kuzey Irak Federe Kürt Devleti'nin tek nefes borusunun Türkiye olması bize neyi gösteriyor. Talepler ile bunların realize edecek imkan ve kabiliyetler ne derece uyumludur, özellikle siyasi oluşumların programları bu olgularla uyuşmakta mıdır? Dil, edebiyat, sanat, sinema, tiyatro vs. gibi faaliyetler için var olan imkanlar kullanılıyor mu? Sahaya inerek bu söz konusu hususların üretken, faydalı, seviyeli-saygılı bir şekilde ve bastırılmadan tartışılmasına davet ediyorum aydınlarımızı.

20.02.2017- İzmir

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.