Yaşayan mekan yaşayan sergi’ izleyiciyle buluştu

Yaşayan mekan yaşayan sergi’ izleyiciyle buluştu

.

A+A-

Merkezkaç Sanat Kolektifi üyeleri, Diyarbakır, Mardin ve Batman’da ‘Yaşayan Mekan Yaşayan Sergi’ izleyiciyle buluşturdular.

Merkezkaç Sanat Kolektifi üç ilden yedi sanatçıyla bir araya gelerek çağdaş sanatlar tarzında yaptıkları eserlerini sergilediler. Sergiye katılan sanatçıların her biri farklı bir sanat çalışmasıyla sergiye katıldı. Çağdaş sanatlar tarzında yaptıkları enstalasyon çalışmalarında ortak vurgu; bir kentin hafızası oldu.

Mekânlar geçmişi hatırlatan izler barındırır

Mekânların sadece dışarıdan bakarak cansız, hareketsiz gibi görüldüğünü ama gerçekte mekânların geçmişi hatırlatacak izleri barındırdığını yansıtmak isteyen farklı çalışmalarla ortaya koydular.

Video ve görselliğin birlikte yapıldığı çalışmalarda verdikleri mesaj; “Mekânların belleği, sürekli yazılan ve yeniden silinen bir toz tabakası gibi süregelen çok katmanlı olaylar silsilesinden oluşur.

“Yaşamı onlara geri verebilir misiniz? İnsana, doğaya, börtü böceğe… Bu mümkün değil! Bu kudretli güce kimse sahip değil. Sahip olduklarımız, yapabildiklerimiz ile sınırlıdır. Tüm yapılanlar; kesme, biçme, tuz buz etme ne derseniz deyin… Tüm bu yıkıcı düşüncelerin ötesinde, cansızlığın anlatısında ya da o küçücük mikro yapının içinde bile o kusursuz nefesi tekrar geri verebilir misiniz? Bu hakkı kendimizde görebilir miyiz?” diye mekân sorgulamasından sonra;

 

Mekânlar da nefes alır

“Bu belirti ya da göstergeler; canlandırma odalarında nefesi yakalama çabaları, yeni doğanların sesleri, bir kelebeğin dönüşümü ve göremediğimiz mikro hayatlar gibi canlıdır. Bu şekilde evirilen ve yeni bir karakteristik özellik gösteren her kıpırtı yaşayan bir bellekte, belki kendini bize gösterebilir.”

“ Bir mekân nefes alıp yaşayabilir mi? Rahatça kendimizi ifade edebileceğimiz bir alan; bir dünya, bir kucak ve bir görüşe dönüşebilir mi?”

merkez-kac-3.jpg

Koku şehrin hafızasıdır

Kokunun ele alındığı çalışmada, kokunun hafızayla arasındaki ilişkiye dikkat çekilerek; kokunun beynin kullandığı dil olduğu; açlık, saldırganlık, korku, şehvet… Gibi duyuları beynin koku dilinde yorumladığına vurgu yapılan çalışmada; “Hafıza şehrinin en etkili ve sessiz koku sakinidir koku hafızası. Bu sakin her eve, her insana, her nesneye siner ve bir ‘kim’lik kazanır. Hafızamızda  ‘yaşayan’ canlı olan, duygu yükleyen bir ‘şey’e dönüşür.” Denmektedir.

img-9310.jpg

Bir damla habitat adlı çalışmada;”İnsanın, mekânın, yeryüzünün, insana dair tüm eserlerin yani her şeyin betonlaştığı ve çoraklaştığı bir hayatta, kendimize ve evrene dair şifa bulabileceğimiz bir habitatın önemine dikkat çekilen bir başka çalışmada; “kendimizi, doğayı ve tüm yaşamı ancak küçük bir yaşam kıvılcımı ile beslemenin.” önemine vurgu yapılmaktadır.

Mümün Ağcakaya / Tigris Haber

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.