Yalana dolana gerek yok, Diyarbakır mutsuz ve öfkeli!

Yalana dolana gerek yok, Diyarbakır mutsuz ve öfkeli!

Diyarbakırlılar, AKP medyasında sık sık Diyarbakır halkının kayyımdan memnun olduğuna dair haberler yapılmasına tepki gösteriyor.

A+A-

 

Hasan AKBAŞ/Evrensel
Diyarbakır

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin halk tarafından verilen oylarla seçilen eş başkanlarının tutuklanması ve belediyeye kayyım atanmasına tepkiler sürüyor. Ancak, AKP’ye yakın medya organlarında sık sık Diyarbakır halkının kayyımdan memnun olduğuna dair haberler yapılıyor. Yurttaşlar bu duruma tepkili. Yapılan kimi haberlerle Diyarbakır halkının kayyımdan dolayı mutlu olduğu imajı çizilmesini eleştiren yurttaşlar, mutlu olabilmeleri için taleplerinin ve iradelerinin yok sayılmadan çözüm sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Diyarbakır’ın merkezi dinlenme noktalarından olan halkın tanımıyla “Yüksek Kahve” bölgesindeki çayhanelerde yurttaşlarla kayyımı, şiddet ortamını ve isteklerini konuştuk.

Yüksek Kahve bölgesinde sıkça siyaset tartışılır. Genç, yaşlı, kadın; burada çayhanelere kurulan ekranlardan haber izler, tartışmalar yürütülür, masaların birbirine dahil olduğu ve bir nevi Diyarbakır’da yaşayan halkın çeşitli konularda ne düşündüğünün bir göstergesi sayılabilecek bir forum ortamı oluşturuyor.

‘KAPATILMAYAN MÜZİK KANALI VARSA ONU AÇ…’

Önceki akşam da haber saatinde yurttaşlar burada haberleri izliyor. Kapatılan televizyonların eksikliğinden söz açılıyor önce, Ramazan adlı genç, ‘Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan Kayyım Cumali Atilla’nın halkla buluşması’ haberine sinirleniyor ve “Kapatılmayan müzik kanalı da mı yok? Onu açın bari” diye sitem ediyor. Niye bu kadar sinirlendiğini sorduğum Ramazan, “Daha önce burada İMC TV’nin haberlerini izlerdik. Doğruyu gösterirlerdi. Şimdi bu haberleri izleyince sinirleniyor insan. Ben kayyım atanan kişi dolaşırken gördüm. Etrafında çok sayıda polis vardı. Fotoğraf çekenleri uzaklaştırıyorlardı. Sadece birkaç kamera vardı onları da onlar yönlendiriyordu. Biz bırak buluşmayı, yanına yaklaşamayız. Yalan söylemesinler bari” diyor.

‘KAYYIM VARSA DEMOKRASİ YOK’

Belediyeye kayyım atanmasını eleştiren Ramazan, “Seçim ne için var; demokrasinin bir gereği olarak. Seçimle gelenleri görevden almak tutuklamak da demokrasiye aykırıdır. Şimdi bakın halk, hâlâ onlar için eylem yaptığı bir yerde Ankara’dan gelen birisini nasıl kucaklasın anlaşılır değil. Şimdi eğer seçimle gelen alınıyorsa bu da artık demokrasinin olmadığını gösterir. Bu gerçekleri hepimiz biliyoruz. Bize yalan söylemesinler. Yalana dolana gerek yok. Her şey ortadadır. Gerçekten halka sorsunlar, bizlerin mutsuz, tedirgin ve öfkeli olduğunu görürler. Görüyorlar ama kendi iktidarları için bunu görmezden geliyorlar. Ama bu iyi bir yol değil. Artık bu kandırmalardan vazgeçilmeli, diyalog ortamı oluşmalı. Onlar da biliyor böyle olmayacağını ama başkanlık belası onları da zora düşürüyor. Yanlışlar ortada, konuşulup çözülmeli bence” diye kendisini ifade ediyor.

‘ASIL ŞİMDİ MAĞDURUZ’

Söze giren diğer genç arkadaşı Mehmet Oruç,  “Bu ülkede ve bilhassa bu coğrafyada gençler ölüyor, çocuklar ölüyor yıllardır. Bu ölümlerin hepsi bunlar yüzünden olmadı mı, herkes kendi iktidarını sağlamlaştırmak istedi. Hep bu halka zarar verdiler. Bu halkın insani talepleri var, kendi dilinde konuşmak, kendi kendisini yönetmek, bunları istiyor. Bunlar öldürülmeyi hak edecek kadar tehlikeli talepler değil. Niye bu kadar anlamak istenmiyor? Kayyım geliyor, dil kurslarını kapatıyor, Kürt çocuklarının eğitim gördüğü okullara mühür vuruluyor. Şimdi kayyım, park, durak, yol yapacağım, deyip bunları vadediyor. Bizim betonla, asfaltla derdimiz yok. Bunlar olmasa da olur ki, zaten belediyemizden memnunduk. Park, bahçe sorunu olmadığı halde halk mağdurmuş gibi anlatıyorlar. Vallahi açıkçası bizler şimdi mağduruz. Kendi seçtiğimiz insanları geri istiyoruz” diyor.

‘KÜRT HALKINI DA TANIMIYORUM...’

İnşaat İşçisi Erdal Çetinkaya söze giriyor. “Yaparlar; gökdelen de yapar, AVM de yapar, her şeyi yapar, yapamaz değil. Ama bunlar değil ki mesele. Mesele şudur; benim seçtiğim vekilleri görevden almak, onları seçen ‘Kürt halkını da tanımıyorum’ demektir. Bizi tanımayanların da bizim için yapacağı bir şey yoktur. Bu, bu kadar nettir” şeklinde konuşuyor. Sait Altan da, Çetinkaya’yı destekleyerek, “ Zaten bu şekilde AKP kaybediyor. Halkı kendisinden uzaklaştırıyor. Bakmayın, insanlar çok öfkeli. Sokağa çıkamıyor, yasak var. Mahallede bir araya gelemiyor, hemen ev baskınları gözaltılar yaşanıyor. TV’ler kapatıldı ki, halkla bağlar kurulmasın. E böyle olunca da buradaki öfkeyi kimse göremiyor. Bu nasıl patlar bilinmez ama bu yalan haberlerle de örtbas edilemeyecek kadar büyük. Herkes farkında ama bunda ısrar ediliyor. Hükümet ne zaman Kürt halkının temsilcilerini dinlerse ve yarım kalan masaya tekrar dönerse işte o zaman kendileri büyük bir kazanç görür” deyip ekliyor, “Onca şeye rağmen burada insanlar barış diyor, her türlü saldırıya karşı çıkıyorsa artık baskı gören herkesin bir düşünmesi ve harekete geçmesi gerekir. Yazacaksanız bunu yazın; daha ne kadar öleceğiz”diyor.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.