‘Washington’da tek kişilik Kürt lobisi; Dr. Necmeddin Kerim’

‘Washington’da tek kişilik Kürt lobisi; Dr. Necmeddin Kerim’

.

A+A-

The Washington Post gazetesinde Harrison Smith tarafından kaleme alınan makalede, Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in uzun yıllar ABD’de tek başına bir lobi kadar etkin iletişim faaliyetlerinde bulunduğunu yazdı.

Smith, “Capitol Hill'de Kürtlerin çıkarları için 'tek kişilik lobi' Necmeddin Kerim 71 yaşında öldü” diyerek, “Kerkük valisi olarak savaşın harap ettiği memleketine dönmeden önce, ABD ile memleketi arasında köprü vazifesi gören ve Capitol Hill'deki Kürt çıkarlarını destekleyen Kürt beyin cerrahı ve siyasi aktivist Necmeddin Kerim, 30 Ekim'de 71 yaşında bir hastanede yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı.

Makalede, Kerim’in oğlu Şiwan Kerim’in babasının pankreas kanseri olduğu ve sağlığının geçtiğimiz sonbaharda bozulmaya başlamasının ardından Washington’a taşındıkları bilgisine yer verildi.

“Dr. Kerim neredeyse tüm hayatını, Suriye, Türkiye, İran ve Irak'taki milyonlarca Kürt için uzun zamandır aranan bir yuva olan birleşik ve bağımsız bir Kürdistan hayaline adadı” denilen makalede,  “Irak'ta genç bir doktor olarak, tıp kariyerini Kürt askeri gücü olan Peşmerge’ye katılmak için terk etti” ifadelerine yer verilerek, Kerim’in sonrasında ölümsüz Kürt lider Mela Mustafa Barzani'nin kişisel doktoru olduğu belirtildi.

Smith makalesini şöyle sürdürdü:

“Ölümsüz lider Barzani, akciğer kanseri tedavisi için 1976'da ABD'ye gittiğinde, Dr. Kerim onunla birlikte gitti. George Washington Üniversitesi'nde beyin cerrahisi bursunu tamamladı ve daha sonra, 1981'de Başkan Ronald Reagan'a yönelik bir suikast girişimi sırasında başından vurularak kurtulan Beyaz Saray Basın Sekreteri James Brady gibi hastaları tedavi etti.

Dr. Kerim, diplomatların, politikacıların ve düşünce kuruluşu yetkililerinin ofislerine giden yolu adımlarken ve onları kendi kaderini tayin kampanyalarında Kürtleri desteklemeye çağırırken özel muayenehanede yirmi yıldan fazla zaman geçirdi. Kar amacı gütmeyen Washington Kürt Enstitüsü'nü kurucu başkan olarak kurdu ve Amerika’nın Sesi’nde Kürtçe dil hizmetinin kurulmasını başarıyla destekledi.

Washington Post'un eski dış muhabiri Jonathan Randal, ‘Ne zaman uyuduğunu bilmiyorum, çünkü Kürt Enstitüsünde değilse beyin cerrahı olarak çalışıyordu’ diyor.

Randal telefon röportajında, 1984'teki bir ameliyatta Dr. Kerim'in kelimenin tam anlamıyla "boynumu kurtardığını" söyledi. Onu "ABD'de kimsenin onları duymadığı bir zamanda Kürtler için tek kişilik bir lobi" olarak tanımladı. Amerikan hükümetinde hiç kimsenin Irak, Türkiye ve İran'a düşman olma korkusuyla onları duymak istemediği bir döneme işaret etti.

Dr. Kerim, daha sonra Irak Cumhurbaşkanı olan Celal Talabani ve Irak Dışişleri Bakanı olan Hoşyar Zebari'nin de bulunduğu bir dizi Kürt liderini Washington'a getirirken gidişatı değiştirdi. Mevcut Demokrat Başkanı adayı Joe Biden, Saddam Hüseyin’in Kürtlere yönelik saldırılarına ilişkin 1990’da Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde ifade vererek Hüseyin’in Kuzey Irak’ta yok ettiği binlerce köyün listesini sundu.

ABD'nin Hırvatistan Büyükelçisi ve Irak'taki Kürt bölgesel yönetiminin danışmanı olan eski bir Senato çalışanı Peter Galbraith, ‘O gerçekten bir kişinin neler yapabileceğinin kanıtı” diyor; “Irak hükümeti Washington'daki temsilcilik faaliyetlerine yüz binlerce, belki milyonlarca dolar harcıyordu. Ve Necmeddin gönüllü olarak çok daha etkiliydi.’

Dr. Kerim politikacıların güvenini kısmen ‘gerçek, samimi ve iyi olduğu için’ kazandı, diye ekleyen Galbraith, Kerim’i Kürdistan Bölgesi’nin uzun süredir başkanı olan Mesud Barzani de dahil olmak üzere "ABD'yi Iraklı Kürt liderliğine en iyi açıklayabilen kişi" olarak tanımlıyor.

Basra Körfezi Savaşı'ndan sonra, Dr. Kerim muhalefet siyasetine giderek daha fazla dahil oldu. Irak Ulusal Kongresi'ndeki diğer muhaliflere katılmak için Viyana'ya gitti. 2003'te ABD'nin Irak'ı işgalinin ardından ülkeyi birkaç kez ziyaret etti ve "daha fazlasını yapabileceğine" karar verdi. 2009'da Kerkük'e taşındı, ertesi yıl Irak parlamentosuna seçildi ve 2011'de vali olarak yemin etti.

Dr. Kerim, Irak'ın en kazançlı petrol sahalarından birine ev sahipliği yapan bir şehrin yanı sıra yaklaşık 1 milyon Arap, Türkmen, Süryani ve Kürt'ün sorumluluğunu üstlendi.

Zırhlı bir araba ile sokaklarda dolaşmaya zorlandı ve ikamet etmesi için yeterince güvenli olduğu düşünülen tek ev, Kürtlere zehirli gaz saldırısı düzenlediği için "Kimyasal Ali" olarak bilinen Saddam Hüseyin'in kuzeninin villasıydı.

Altı yıllık görev süresi boyunca, Dr. Kerim güvenliği sıkılaştırmak, sokaklardaki lağımları temizlemek ve elektrik hizmetini arttırmakla tanındı. Irak analisti Michael Knights, Foreign Policy dergisine 2013 yılında yazdığı bir yazıda, "Tünelin sonunda bir ışık olabilir" başlığıyla yazdı ve kenti yeniden yapılandırma yolunda gösterdiği çaba için Dr. Kerim'e övgüde bulundu.

Dr. Kerim, Kerkük'teki etnik çekişmeyi bastırmaya çalışırken, Kürtlerin özerkliği için baskı yapmaya devam etti. Peşmerge güçleri, 2014 yılında İslam Devleti (DAİŞ) ile yapılan çatışmaların ortasında şehrin kontrolünü ele geçirdi. 3 yıl sonra Dr. Kerim, resmi binalar üzerinde Irak bayrağının yanında Kürt bayrağını da yükselterek Bağdat'taki federal hükümeti kızdırdı.

2017'nin ilerleyen günlerinde desteğini Barzani'nin öncülüğünü yaptığı ve Kürdistan'daki Kerkük gibi tartışmalı bölgelerdeki seçmenlere de bağımsız bir Kürt devletinden yana olup olmadıklarını soran Kürt bağımsızlık referandumuna destek verdi. Bu çaba, ülkeyi daha da parçalayacağından korkan Bağdat, Türkiye, İran ve ABD'den güçlü protestoları tetikledi.

Resmi sonuçlara göre seçmenlerin yüzde 90'ından fazlası bağımsızlığa "evet" dedi. Ancak referandum önemli ölçüde geri tepti. Irak güçleri ve İran destekli militanlar Kerkük'e yerleşti ve Dr. Kerim'i Irak Kürdistanı'nın başkenti Erbil'e kaçmaya zorladı.

Şiwan Kerim telefonla, ‘O gün babamın öldüğü gün olduğunu düşünüyorum’ diyor.

Erbil'e kaçtıktan bir ay sonra NPR'ye verdiği röportajda Dr. Kerim, hayatından endişe ettiğini söyledi ve Avrupa ve Amerikan güçlerini Kürtlere bağımsızlık çabalarında yardım etmedikleri için "ikiyüzlülük" ile suçladı. Daha sonra bir Irak mahkemesi, Dr. Kerim'i siyasi amaçlı yolsuzluk ile suçlayarak, hakkında tutuklama kararı çıkardı.

Kerim, NPR'ye ‘Kerkük'te olanlar, ihanet ve ihanetti’ demişti.

Necmeddin Ömer Karim 12 Ağustos 1949'da 13 çocuğun üçüncüsü olarak dünyaya geldi. Annesi bir ev hanımıydı, babası Dr. Kerim’in Kürt öğrenci birliği ve Peşmerge’deki çalışmalarını ateşlemesine destek olan Kürt milliyetçisi bir imamdı.

Daha sonra 13 yaşında Irak askerlerinin en yakın arkadaşlarından birinin babası da dahil olmak üzere Kürtleri alenen infaz ettiği ve cesetlerini sokağa astığını gördüğünü hatırladı. 2017'de New York Times'a "Hala o yüzü, tüm bu yüzleri tam önümde görüyorum" dedi. O zamana kadar, bazı arkadaşları ve akrabaları ortadan kayboldu veya Saddam Hüseyin yönetimince öldürüldü.

Dr. Kerim, 1972'de Musul Üniversitesi'nden tıp diploması aldı. Üç yıl sonra, bir Peşmergenin kızı olan Zozan El-Qadhi ile evlendi. ABD’ye geldikten sonra 1990'larda başkan olarak yönettiği bir savunma grubu olan Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi'nin kurucu üyesi oldu.

Oğlu Şiwan, Dr. Kerim'in bedeninin "Kerkük işgalden kurtulduğu güne kadar" Irak Kürdistanı'na iade edileceğini ve geçici olarak orada gömüleceğini belirtiyor.”

(K24)

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.