Yahu Beritan, Kürtlerin halk olmasından doğan arzuları ne zaman onun bunun ayağında dolaşan top olmaktan çıkar?

-Bak hocam bahsettiğin topun özgür sahada oyunun kurallarıyla oyun sahasına dönüşünceye kadar.

Peki, Beritan bu kadar acı yaşanmışlar uluorta yaşanıyorken, Kürtlerin siyaset havası hangi yöne esiyor?

-Sana bir şey söyleyeyim mı hocam! Keşke Kürt siyasi havası tek merkezli esmiş olsaydı.

Ama Kürt siyaset havasının tek merkezden esmesinin getirisi götürüsü var Beritan.

-Bak hocam istersen beni sıkıştırıp fazla detaylara daldırma ama birkaç cümleyle ne demek istediğimi yinede söyleyeyim. Keşke Kürt siyaset havası tek bir merkezden esmiş olsaydı dememden kastim, Ankara eksenli havası var, Diyarbakır’a özgü havası var, Hewler güdümlü esintiler var, Demir parmaklıkların arkasında esen çok ciddi bir hava var.

Ve inanki hocam, ayrı ayrı merkezlerden esen her Kürt siyaset havası, Kürt halkının genel çıkarından daha çok günü birlik ve günü kurtarma havası var.

Peki Beritan, Kürt siyasetinin mantıksal dünyası, yaşanan bu kadar gelgitlerden sonra bir araya gelmeleri olası mı sence?

-Bak hocam mantıksal verilerden hareket ettiğin zaman “evet var” diyorsun. Ama düzeysel ve kaçamak çıkarlara odaklı Amed Kürt çalıştayın fotoğrafına baktığında“hayır hayır olmaz” diyorsun. Ama on yıllarca Kürtler bir araya gelsin-dedin ve dedik, durduk Beritan. Baksana ulusal birlik fotoğrafına, Emin kardeşler var, Önder Faik Bucak başkanın oğlu var, Kürt komünist Sinan Çiftyürek var, Kürt İslamcısı var. Kaldı ki, herkes işini gücünü bir tarafa bırakarak özellikle ne dediklerini unutmuşçasına ve özellikle ne yapacakları bilinmiyormuşçasına bir araya gelmişler daha ne olsun Beritan?

-Sevgili hocam, daha dün pazartesiydi ve Pazartesi’nin tüm söylenen söylemler hala kulakları çınlatıyor. Ama yine de çok basit bir örnekle soruna basit bir girişle ne demek istediğimi anlatayım hocama. On yıllarca HDP'ye “Kürt partisi değil” dediler mi? Dediler.“Milli İstihbarat’ın bir projesi” olduğunu söylediler m?Söylediler. Yani HDP'e hakkında bu kadar radikal suçlamalarda bulunan kesimlerin 'HDP ile ulusal ittifak çalıştayına asil üye olarak katılmaları bana samimi gelmiyor hocam. Haydi, madalyonun öbür yüzüne de bir iki cümleyle, bir iki bakış atalım. HDP bunlar için ne diyordu?“Onun bunun tabak yalayıcıları, beş para etmez ilkel milliyetçi ve işe yaramaz tırşıkçılar” demiyor muydu hocam?

-Yahu sevgili Beritan, siyasetin siyaset mecrasında bunlar doğal değil mi? Yani rahmetlik Demirel bile “dün dündü, bugün bugündür” diyordu.

-Bak hocam, sorun tamda bu. Diyelim ki,dünü düne bıraktık, peki bugünle ne diyoruz? Yani HDP hakkında dün söylediklerimizden dolayı özür diliyoruz mantığı var mı? Ya da HDP'nin deyimiyle beş para etmez ilkel milliyetçi-tırşıkçılar söyleminde ciddi bir değişim var mı? Bak hocam kafanı şişirmeden şunu söyleyeyim, hiç kimse Kürt halkının aklıyla alay etme hakkını kendinde bulmamalı. İnanki, ben Kürdüm diyen hiçbir Kürt insanı Kürtlerin bir araya gelmesine karşı olmaz. Yeter ki, ulusal değerler dedikleri mefhumların etrafında samimi bir duruş sergileme basireti gösterilsin. Yani hocam sözün kısası, son aylarda ulusal birlik ve çalıştay icraatları yangından mal kaçırılıyor havası hâkim.

Yahu sevgili Beritan başını şişirmeyeceğim dedikten sonra bir saattir konuşup duruyorsun. Oysa ben soracaktım sende cevaplayacaktın. Oysa bir başladın sormama bile fırsat vermeden dert yanmaya yöneldin.

-Verdim hocam verdim, hatta kafanın içinde dolaşan birçok soruna toplu cevap verdiğime inanıyorum.

Yahu Beritan anladım da, Kürtlerin birbirleriyle kavgalı pusulası ne zaman Kürtlerin birliğine yön gösterir sence.

-Bak hocam somut gerçeklerin etrafı o kadar günü birlik kirli çıkar ilişkileriyle sarılmış ki.  Aklın gerçeğine yönelen ne gerçekler varsa hemen anında bir başka içi boş sunî gündemlerle buharlaştırıyorlar. Yani geçersizliğin anlamsız argümanlarıyla gerçek anlamsızlaşıyor hocam.

Bak Beritan, istersen olması gerekenle olmamalılar yazı-tura usluyla sıralamayı senle ikimiz başlatalım ne dersin?

-Başlatalım başlamasına, ama inanki hocam,çıkara uyarlanan siyasetin yüzü yazı da çıkar, turada çıkar!

Yani tüm dünyaca kabul edilen değerlerden uzaklaşmış bu siyaset bulvarı devam ettikçe, yazı turanın bir hükmü olmaz” diyorsun öyle mi?

-Bak hocam, bildiğim kadarıyla olmazlarla olurları iki uygar insan olarak senle masaya yatırabiliriz. Ama inanki doğrular o kadar işkal edilmiş ki, hangi yöne eğilirsek eğilelim, sağımız solumuz kirlenmiş siyasetin diline maruz kalır.

Bak Beritan kirlenmiş siyasetin orta yolcu yalan dolan dili kullanmaktan halk bıktığı gibi ben ve sen gibi insanlar da bıktı.

-Tamamda hocam, ulu orta duran sorunlara bıkmış bakışlarla bakıp yetinmekle hiçbir şey hal olmuyor ki.

Tabiki hallolmaz Beritan, ama inan ki günümüz siyasetin semasında ne halkın ne de senin benim gibilerin şeması var. Yani anlayacağın yanlışı doğruya kurban edenler tüm mahalle verilerini işkal etmişler Beritan.