TAKRİRİ SÜKÛN KANUNU VE KÜRDİSTAN MİLLETVEKİLLERİ

TAKRİRİ SÜKÛN KANUNU VE KÜRDİSTAN MİLLETVEKİLLERİ

.

A+A-

Osman AYDIN

Milletvekili olarak TBMM’nde yer almak Kürtler için fazlasıyla çekici bir durumdur. Gerek Osmanlı dönemindeki Meclisi Mebusan’da, gerekse TTBMM’inde her dönemde Kürt milletvekilleri mecliste bulunmuştur. Hatta birinci dönem TBMM’inde Kürt kentlerinden seçilen milletvekilleri Kürdistan Milletvekilleri olarak anılmışlar. Meclis Tutanakları incelendiğinde TBMM tarihinde “Kürt” ve “Kürdistan” kelimeleri ençok birinci dönem meclisinde telaffuz edilmiştir.

Kürtler her dönem TBMM’nde bulunmalarına rağmen kendilerinden bekleneni hiçbir dönem verememişlerdir. Zaman zaman görülen birysel çıkışlar da kibrit alevi gibi anında yanıp sönmüştür.

Kürtler için son derece önemli olan “Takriri Sükun Kanunu” kabul edildiğinde Kürt illerinden seçilen milletvekilleri ya bu kanunun Kürtler açısından ciddiyetini kavrayamamışlar ya da bilinçli olarak hükumetin yanında yer almışlar.

Nedir “Takriri Sükun Kanunu” veya devlet neden böyle bir kanuna gerek görmüştür?

1925 Kürt Ulusal Hareketi nedeniyle TBMM Başkanlığına Başbakan ve Milli Savunma Bakanı Ali Fethi (Okyar) ile Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) imzası ile Türk hukuk ve siyasi tarihine Takriri Sükûn Kanunu olarak geçecek olan bir kanun tasarısı verilir. Bu kanun tasarısı ile Hiyaneti Vataniye Kanunu’na bir madde eklenmiştir.

4 Mart 1925 tarihinde kabul edilen madde metni şöyledir:

“Dini veya mukaddesatı diniyeyi siyasi gayelere esas ve alet ittihaz maksadiyle cemiyetler teşkili memnudur. Bu kabil cemiyetleri teşkil edenler veya cemiyete dahil olanlar haini vatan addolunur. Dini veya mukaddesatı diniyeyi alet ittihaz ederek, şekli devleti tebdil veya tağyir veya emniyeti devleti ihlâl veya dini veya mukaddesatı diniyeyi alet ittihaz ederek her ne suretle olursa olsun ahali arasına fesat ve nifak ilkası için gerek münferiden ve gerek müştemian kavli veya tahriri veyahut fiili bir şekilde veya nutuk iradı yahut neşriat icrası suretiyle harekette bulunanlar kezalik hayini vatan addolunur.”

Ceza hukuku açısından böyle bir maddeye ihtiyaç var mıydı?

Hayır.

Çünkü bu tür eylemleri cezalandıracak kanun hükümleri Ceza Kanunu’nda zaten vardı.

Peki neden bu maddeye gerek görüldü?

Bu bir manipülasyondur. Devlet işin başından itibaren, 1925 Kürt Ulus Hareketini ulusal kimlikten sıyırıp, harekete dinsel, gerici bir kimlik giydirmek için sistemli ve planlı bir strateji izlemiştir. Nitekim sonradan gerek iç kamuoyu, gerekse dış kamuoyu, yapılanlar, söylenenler ve yazılıp çizilenler ile bu yolda etkilenmiştir.

Bu kanunun kabulü sırasında Kürt illerinden seçilen milletvekillerinin tutumu ise şöyledir:

Bu tasarının TBMM'inde görüşülmesi sırasında, tasarı üzerinde Dersim Milletvekili Feridun Fikri Bey (Düşünsel) defalarca söz alıp, dikkate değer hukuki konuşmalar ile bu yasa teklifine karşı çıkar. Meclis zabıtlarında yer alan onun bu konuşmaları siyasi ve hukuki açıdan önemli bir değere sahiptir.

TBMM’nin tasarının görüşüldüğü oturuma katılan 144 milletvekilinden 122 sinin oyu ile tasarı kabul edilir. Bu tasarıya karşı 22 milletvekili hayır oyu kullanır.

Hayır diyen Kürt illeri milletvekilleri şunlardır:

Feridun Fikri Bey (Dersim), İhsan Bey (Ergani), Sabit Bey (Erzincan), Hâlet Bey, Münir Hüsrev Bey, Rüştü Paşa (Erzurum).

Evet diyen Kürt illeri milletvekilleri ise:

Şefik Bey (Bayezid), Muhiddin Nâmi Bey (Bitlis), Ahmet Şükrü Bey (Dersim), Hüseyin Bey, Muhittin Bey, Mustafa Bey (Elâziz), Kâzım Vehbi Bey (Ergani), Ahmet Remzi Bey, Ali Cenani Bey, Ferid Bey, Hafız Şahin Efendi, Kılıç Ali Bey (Gaziantep), Muhiddin Bey (Genç), Dr. Hilmi Bey, Mahmud Nedim Bey (Malatya), Mithat Bey, Tahsin Bey (Maraş), Abdürrezak Bey, Derviş Bey, Yakup Kadri Bey (Mardin), İlyas Sami Bey, Osman Kadri Bey, Rıza Bey (Muş), Halil Hulki Bey, Mahmud Bey (Siird), Ömer Şevki Bey, Rasim Bey, Ziyaettin Bey (Sivas), Kadri Ahmed Bey (Siverek), Ali Bey, Refet Bey, Şeyh Saffet Bey, Yahya Kemal Bey (Urfa), Hakkı Bey, Münip Bey (Van)

Kaynak: TBMM’nin 4.3.1341 (1925) tarihli oturuma ait Meclis Tutanakları, c. 2

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.