Osman AYDIN

Kısa kısa yazdığım bu gibi yazılarla Kürtlerin sosyal ve tarihi hafızasını uyandırmak ve diri tutmak istiyorum.

Siyasi Kürt tutkulu 49’lar davasının sanıklarından, Cezaevinde arkadaşlarının ona hitap ettiği adıyla Apê Cemil, hepsinden daha yaşlıydı. O zaman (1960) altmışındaydı. Yüksek öğrenimini Fransa’da tamamlamış, Yüksek Ziraat Mühendisi olarak yurduna dönmüştü. Onun yaşamında üç şey vardı: Siyaset, şiir ve boks.

Fransa’da Avrupa orta sıklet boks şampiyonu Fransız Louis Pretan’la yaptığı maçı kazanarak yaşamına Avrupa orta sıklet boks şampiyonluk unvanını da katmıştı.

Rahmet ve saygı ile yad ettiğim merhum Esat Cemiloğlu ile ilgili bir anekdot ve onun bir şiirini sunmak istiyorum.

Ankara’da devam eden 49’lar davasında tahliye edilince, ayağa kalkar ve mahkeme heyetine hitaben “Ben çıkmıyorum. Tahliye olmayı kabul etmiyorum. Bu kadar zamandır ben ve çocuklarım işkence hücrelerinde çürüyoruz. Sizler, torunlarım durumunda olan Yaşar Kaya, Oğuz Üçok gibilerini içerde tutup, beni tahliye ediyorsunuz. Şimdi ben hangi yüzle dışarı çıkayım. Çıkmıyorum?” Onun tahliyesi fiziki güç kullanılarak gerçekleşiyor ama o arkadaşlarının hepsi tahliye oluncaya kadar Diyarbakır’daki evine gitmez, Ankara’da onları bekler. Hepsi tahliye olduktan sonra evine gider.

Onun hücre yaşamıyla ilgili bir şiiri şöyle:

Gün doğarken tavandan

Gecede taban görünür.

Yatağım gül görünür.

Hücrem gülistan görünür.

Görünür şehri zerdinde nümayan-ı şevki

Hele Esat Beyimiz bugün daha şişman görünür.

Müfteri ve kâzibe Meclisi Mebusan gürünür.

Vefakari sadıka rah-ı zindan görünür.

Zindan şahsa göre olur cehennem

Veya ki seyran

Erkeğe bu en büyük imtihan görünür.

Her kelepçe vuruldukça

Akla gelir esaret

Esaretin bu biçimi bana isyan görünür.

İaşemle ibatem ödenir bana devlet tarafından

Böyle otel bana divan ve kervan görünür.

Unuttum ben yemeklerin lezzet ile adını

Bulgur ile fasulye bana büryan görünür.

On beş günde bir verilir cigarayi askeri

Her içtikçe kokulu veya Harman görünür.

Dalmış Eshabı Kef uykusuna

Bütün Şübhan her biri bir hücrede

Nadide küheylan görünür.

Memleketi eyledikçe taasürle taxattür

Iğdır, Tekman, Bingöl Tatvan, Cilo, Süphan görünür.

Bu dağların yaylaların başında

Munzur, Murat, Dicle, Fırat, Zap ve Batman görünür.

Birçok acı hatıralarla, manzaralarla dolu

Sason, Şirvan, Ağrı, Piran, Dersim, Zilan görünür.

Bu davaya vakt-i vücut eyleyenler beyninde

Ekrem, Kamuran, Yado, Seyidxan

Başta Barzan görünür.

Eğer bunlar da davayı halletmeye yetmezse

Arkasından çok kararlı Şêrê Kurdan görünür.

Çok şükür ki şaki, katil, asi, cani değilim

Şekli ceza soyuma şan

Bana ihsan görünür.