Qamışlo’da Birleşmiş Milletler Ofisi önünde bir araya gelen altı aile, “Devrimci Gençlik Hareketi”ni, çocuklarının “kaçırılmasından” sorumlu tutuyor. Aileler, Özerk Yönetim ve DSG’den çocuklarının geri getirilmesini istiyor.

Rojava’nın Kamışlo kentindeki Birleşmiş Milletler Temsilciliği önünde toplanan altı ailenin fertleri, ellerinde, henüz reşit olmayan çocuklarının PYD’ye bağlı “Devrimci Gençlik Hareketi” ve Özerk Yönetime bağlı silahlı gruplara katıldığını yazan pankartlarla eylem yaptı.  

Rûdaw’a konuşan Taze Cembeli isimli anne, 15 yaşındaki kızı Ebir Kastro Abdulaziz’in 27 gündür götürüldüğünü belirterek, “Çocuğumu istiyorum, çalmadığım kapı kalmadı. Ama beni bezdirmek istiyorlar. Vazgeçmemi istiyorlar. Bana kızın 15 yaşında, çocuk değil dediler. Yüreğim yanıyor, buz koysan da soğumaz. 27 gündür gözüm yollarda, kapı sesi geldiğinde yerimden fırlıyorum” dedi.

Aileler, çocuklarının 18 yaşını doldurmadığını, aralarında henüz kendi başına karar verecek durumda olmayan 13 ve 15 yaşında çocuklar olduğunu belirtiyor.

Ruha isimli 13 yaşındaki kızın babası Hasan da, “O ve kuzeni evin önünde oynuyordu. Otomobille gelip ikisini de götürmüşler. Kuzeni hasta olduğu için geri gönderildi ama 7 aydır kızımdan haber alamıyorum” diye konuştu.

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’ye seslenen baba Hasan, çocuklarının serbest bırakılması için kendilerine yardımcı olmalarını istedi.  

DSG, çocuk haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeleri imzalamasına ve Özerk Yönetim'in kontrolü altındaki bölgelerde çocuk haklarının korunmasına yönelik özel bir ofis açmasına rağmen reşit olmayan çocukların silah altına alındığı yönündeki haberler gelmeye devam ediyor.

Hediye Abdurrahim Anter isimli anne de, “Kızım 16 yaşındaydı, okula gidiyordu. 3 günlüğüne Devrimci Gençlik’le eğitime katıldı daha sonra alıp götürdüler. Hani uluslararası anlaşma vardı, çocuklar götürülmeyecekti?” diye konuştu.

Geçtiğimiz Cuma günü de Amude kentinde 15 yaşındaki Eyana İdris isimli kız çocuğunun aynı şekilde götürüldüğü belirtilmişti.

Rûdaw bültenine katılan Çocuk Hakları Dairesi Başkan Yardımcısı Halid Cebir, çocuk yaşta olanların silahlı örgütlere katılmalarına karşı olduklarını, ailelerin sorunları ile ilgilendiklerini söyledi.

“Çocukların yeri okuldur, ailelerinin yeridir, askerlik değil” diyen Cebir, “Kimsenin çocukları silah altına almaya hakkı yoktur. Biz konuya müdahiliz, söz aldık bazı çocuklar ailelerine ulaşacak. Eyana adlı çocuk ailesine geri döndü” dedi.

Çocuk Hakları Dairesi’nin faaliyete geçmesinin ardından sadece Haseki’de 213 çocuğun ailelerine geri gönderildiğini belirten Cebir, “Geçtiğimiz dönemde 54 çocuk evlerine geri gönderildi, bunları takip ettik. Bazıları ailelerine ve okullarına döndü. Ancak ne yazık ki bazıları da tekrar askeri güçlere gitti. Bu bölgede 10 yıllık savaşın bir sonucu” ifadelerini kullandı.

DSG ile BM arasında anlaşma imzalanmıştı

DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, 2019 yılında BM Çocuklar ve Silahlı Çatışma Özel Temsilcisi Virginia Gamba ile 18 yaş altındaki çocukların askere alınmasına son vermeyi ve onları askeri eylemlerde kullanmamayı taahhüt eden bir plan imzaladı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres geçen mayıs ayının sonunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan bir oturumda söz alarak Suriye'deki çatışmaya karışan 32 tarafı suçladı. Bunların başında çocuklara karşı ağır ihlaller yapan iktidar rejiminin olduğunu vurguladı.

Guterres açıklamasında ayrıca Suriye’nin çocuklar için en tehlikeli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekti.

Rûdaw