Psychology Kurdî: Kürtçe bilim diline önemli bir katkı

Psychology Kurdî: Kürtçe bilim diline önemli bir katkı

2016'da yayın hayatına başlayan ve Kürtçe psikoloji alanında yayınlanan ilk dergi olarak tarihe geçen Psychology Kurdî'ye ilgi her geçen gün artıyor.

A+A-

Ferhat Yaşar

2016 yılında yayın hayatına başlayan Psychology Kurdî, Kürtçe psikoloji üzerine çalışmalar yapan ilk dergi olma özelliğini taşıyor. Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerine önemli yazılara yer veriyor. Psychology Kurdî’nin editoryasında yer alan Abdulsıttar Özmen yüksek lisansını Kürt Dili ve Edebiyatında tamamladı. Özmen; ‘Kürtlerin psikolojisinin’ dezavantajlı grupların sosyo-psikolojik unsurlarıyla birlikte, sömürge psikolojisi, kimlik, aidiyet, ayrımcılık, şiddet, toplumsal travma, toplumsal dayanışma ve direnç kavramları ile Kürtlerin öznel tarihselliğinden ayrı ele alınamayacağını söylüyor.

Türkiye’de Kürtçe, Türkçeden sonra en çok konuşulan ikinci dil… Kürtçe yasaklandı ve konuşanlara para cezası kesildi. Ama asimilasyon politikalarına rağmen varlığını hep korudu. Zengin bir dil olmasına rağmen bazı çevreler tarafından hala ‘bilim dili’ ve ‘eğitim dili’ olmadığı iddiasında bulunarak anadilde eğitime karşı çıkıyor ve asimilasyon politikalarını savunuyor. Hal böyle olunca Kürtler, modern hukuk ve bilim alanında büyük bir eksiliği tamamlamaya çalışıyor.

‘KÜRTÇE BİR BİLİM DİLİ’

Abdulsıttar Özmen, dergi çıkarma önerisinin psikolog olarak çalışan arkadaşlarından geldiğini söyledi. ‘İlk’ olmaktan çok ilkelerin önemli olduğunu düşündüklerini ve bunun üzerinden gideceklerini belirten Özmen şunları söyledi: “Var olan dergilerin çoğu edebiyat, dil, tarih üzerine. Kendi alanlarında önemli boşlukları da dolduruyorlar. Her şey bir nevi ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıkıyor. Bizler de bu alanda ciddi anlamda bir eksikliğin olduğunu gördük ve bu eksikliği gidermek adına böyle bir çalışma içine girdik. Eksiklik dediğimiz Kürtçenin psikoloji alanında kullanılmaması, bu alanda bir terminolojinin şu ana kadar oluşmaması ve bunun beraberinde getirdiği sıkıntılardır. Böyle olunca insanlar yazmaktan çekiniyor. Yazmadıkça, bunun üzerine gitmedikçe bu eksiklik de doğal olarak giderilemiyor. Amacımız bunun önüne geçmek ve Kürtçenin bir bilim dili olarak da psikoloji alanında kullanılmasına kapı aralamaktı. Tabii Kürtçeden söz ederken ‘Kurmancî’ lehçesini özellikle belirtmemiz gerekir.”

‘HENÜZ OLUMLU YA DA OLUMSUZ BİR ELEŞTİRİ YAZISI İLE KARŞILAŞMADIK’

Psychology Kurdî dergisi yayın hayatına başladığı günden bu yana gerek sosyal medyada gerek haber ajanslarında oldukça ilgi gördü. Yakında derginin 10. sayısının çıkacağını ama halen ciddi anlamda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme veya eleştiri yazısı ile karşılaşmadığını söyleyen Özmen şöyle konuştu: “Ne yazıların içeriği ne dili ne de derginin biçimiyle ilgili. Herkes bize iyi bir çalışma içerisinde olduğumuzu söylüyor ama ihtiyacımız olan bu değil. Gönül isterdi ki okuyucudan gelen dönüşlerle yol alalım ve varsa eksikliklerimizi giderelim.”

‘KONULAR COĞRAFYANIN İHTİYAÇLARINA GÖRE BELİRLENİYOR’

Özmen, konuların daha çok coğrafyanın ihtiyaçları doğrultusunda belirlendiğini söylüyor: “Bunun yanında psikolojinin temel konuları ve yaygın problemler de (depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu…) gözardı edilmiyor. İlk sayılara bakıldığında ele alınan konuların o dönemde yaşanan toplumsal olaylardan kopuk olmadığını gözlemleyebiliyoruz. Derginin bir sonraki dosya konusunu son çıkan sayıda belirliyoruz. Ayrıca sosyal medya hesaplarımız üzerinden de gerekli duyuruyu yapıyoruz. Bunun neticesinde gelen yazıları editoryal olarak hem dil hem içerik açısından değerlendirip yayımlanıp yayımlanmayacağına karar veriyoruz. Çeviride hem alana hem dile hakim olmak gerekiyor. Seçimimizi ona uygun bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.”dedi.

‘PSYCHOLOGY KURDİ: KÜRT’E AİT OLAN VE KÜRT DİLİNE VURGUDUR’

Özmen şöyle devam etti: “Doğrusu ‘Psychology Kurdî’ den sadece Kürtlerin psikolojisi de anlaşılsın istemiyoruz. Bu ismi biz bilinçli seçtik. ‘Psychology’ olması evrenselliğe, ‘Kurdî’ ise Kürde ait olana ve Kürt diline vurgudur. Güncel araştırmalarımız yok değil. Jan Îlhan Kızılhan’ın travma, savaş, göç üzerine çalışmaları, Erdal Aladağ’ın Adıyaman örneği intihar olgusu vb. araştırma yazılarımız buna örnektir. Yalnız bunu yeterli görmüyoruz. Güncel konular ve araştırmalar önümüzdeki sayıların öncelikleri arasındadır.”

‘ÇOCUK SAYISI EBEVEYNLER İÇİN OLDUKÇA FAYDALI ODU’

Dergi son iki sayısında önemli iki konuyu ele aldı ve büyük ilgi gördü: ‘Çocuk ve çocuk psikolojisi’, ‘Kadın ve kadın psikolojisi.’ “Aslında bunlar psikoloji bilimine klinik açıdan yaklaşmanın ötesini gerektiren, toplumsal dinamikleriyle de değerlendirilmesi gereken hassas konular” diyor Özmen ve şöyle devam ediyor: “Ayrı başlıklarda iki ayrı temel sayı olarak seçmemizin ve üzerinde spesifik çalışmak istememizin bir amacı da buydu diyebiliriz. Her iki dosya da belirli grupları hedeflediği için ilgi büyük oldu. Çocuk sayısı, genel çocuk psikoloji bilgisini edinmek isteyenler ve özellikle ebeveynler için oldukça faydalı oldu ve övgüyle karşılandı. Kadın ve kadın psikolojisini çocuk sayısıyla bir tutamayız. Çünkü kadın ve kadın psikolojisi sayımız çoğunlukla ana akım psikoloji bilgisinin toplumsal cinsiyet eleştirisini ele aldı. Bu sayı modern bilimleri ve dolayısıyla psikolojiyi de şekillendiren eril anlayışa temkinli yaklaşmamızı gerektiriyordu. Sayının bu yanıyla oldukça başarılı bir içeriği yakaladığını söyleyebiliriz.”

‘DİSİPLİNLERARASI BİR DERGİ OLMA ÇABASINDAYIZ’

Derginin sayılarını internette yayınlama gibi bir planları olmadığını söyleyen Özmen, “Ama ilerleyen süreçlerde farklı koşullarda bu alternatif de düşünülebilir. Temel beklentimiz okunup yaygınlaşmasıdır. Gelecekte bir başvuru kaynağı olması temel beklentimizdir. Dergi ‘psychology’ ismiyle çıktığı için herkes sadece psikoloji yazıları yayımlanıyor diye düşünebilir ancak disiplinlerarası bir dergi olma çabası içindeyiz ve bu doğrultuda okurlarımızdan yazılar gelmesini de bekliyoruz” dedi.

‘KÜRTÇE YAYIMLANAN DERGİ VE KİTAPLARIN DAĞITIM SORUNU VAR’

Özmen ayrıca,  Kürtçe yayımlanan dergi ve kitapların ortak sorununun, dağıtımlarının iyi bir şekilde yapılamıyor oduğunun altını çiziyor. “Hemen hemen bütün Kürt yayınevleri kitap ve dergilerini birkaç şehre (İstanbul, Diyarbakır, Ankara, Van, Mardin, Batman) ve o şehrin çok az noktasına dağıtmaktan öteye gidemiyor. Tabi ki bunun anlaşılabilir bir sürü nedeni mevcut” diyen Özmen, Psychology Kurdî dergine ulaşmak isteyen okurlara şu adresleri sıralıyor:

“İstanbul Taksim’de ‘Medya Kitabevi’nde, Ankara Kızılay’da ‘Destar Kitap Cafe’de, Diyarbakır Ofis’te ‘Ajans JJ’, ‘Pirtûka Kurdî’, ‘Lilav Kitabevi’nde, Van Merkez’de bulunan ‘Lorya Yayıncılık – Kitaba Kurdi ve ‘Lilav Kitabevi’nde, Mardin’de ‘Leylan Kitap Cafe’ ve ‘Zend Kitabevi’nde, Nusaybin’de ‘Bênav Kitabevi’nde, Kızıltepe’de ‘Mawa Kitap Cafe’de temin edilebiliyor. Bunun dışında başka şehirlerden veya yurtdışından dergimizi temin etmek isteyenler, internetteki www.pirtukakurdi.com, www.kitabakurdi.com, www.kurtcekitap.com adreslerinden dergimize rahatlıkla ulaşabiliyor.”

Duvar

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.